Ersan Şen için acı yüzleşme

'Kamusal alanda avukat, aktivist, siyasetçi olarak bilinen birisiyim. Bu kadar büyük bir etkileşimle ilk kez karşılaşıyorum, grup grup takipçim geliyor. YouTube kanalında, Twitter'da vesaire. İşin esprisi bunlar ama üzücü olan şu, bu şahsiyetin hala ekranlarda yer buluyor olmasına insanlar şaşırıyorlar. Birkaç televizyon yayın yönetmenine de tepkileri ilettim. Bunlara alan açmak doğru bir şey değil, çünkü bu alan üzerinden bir kamusal bilinirlik ve popülerite de yakalanıyor ve bu, yargı üzerinde bir sopaya, bir silaha, bir haksız kazanca tahvil ediliyor. Toplumda bir şey birikiyor, bu kadar da olmaz ama dedirten bir tepki yaratıyor. Sosyal medyada beni tanımadığı için videolara yorum yazan veya beni etiketleyerek yorum yazan, hem de bir şekilde tanışık olduğumuz arkadaşlar içerisinden WhatsApp'tan yazanlarda belli bir oranda 'sizden, siyasetten işte bunu bekliyoruz' anlayışı var. Bir anlamda sokaktaki insanların duygularına tercüman olan, doğruyu hesap kitap yapmadan söyleyen bir yaklaşım, karşılık buldu. Toplumun refleksleri de makulden uzaklaşıyor. Ersan hocaya bağırarak, çağırarak ve üst perdeden konuşarak had bildirdiğim için insanlar mutlu oldu. Bu bence sağlıklı bir şey değil. Gerçekten bugün toplumun geneli mazlum'

'Tam anlamıyla bir Ali Cengiz oyunu içerisindeyiz. Kazdağları'nı uzun süredür rahat bırakmıyorlar zaten. TEMA'nın raporlarına göre 1600'ün üzerinde ruhsat var, 90'ın üzerinde yerli yabancı şirket var. Cengiz Holding'in bakır madeni projesi ortaya çıktı. Eski bir projeydi, Kanadalı bir şirkete aitti. Cengiz Holding bu projeyi satın aldı. ÇED sürecini başlattı, olumlu kararını aldı. Biz yöre halkıyla beraber dava ettik raporu ve davayı kazandık. Bizim başımızın belası bir 2917 sayılı genelge var. Şirketler revize ÇED raporu hazırlayabiliyorlar. Cengiz Holding de aynı yönteme başvurdu, yeniden ÇED raporu hazırlattı. Mahkeme bilirkişi atadı, bilirkişi de Kazdağları'ndan yana geldi ancak mahkeme heyeti, kendi atadığı bilirkişinin raporuna itibar etmedi ve ne yazık ki dava aleyhimize sonuçlandı. Hukuki süreç Danıştay'da devam ederken ne yazık ki yürütmeyi durdurma gibi bir karar olmadığı için şirket, süreci olan bir şekilde devam ettiriyor. Ağaçları işaretlemeye başladılar, biz yerinde izlemelerimizi yaptık. Durdurma olmadığı için beklenen sonuç, şirket ağaçları kesmeye başladı. 5-6 ekip farklı farklı yerlerde kesime başlamış durumdalar. Şirkete 6'ncı ayda kesim izni verildiğini öğrenmiş olduk. Daha sonra da şirkete yer teslimi yapılmış. Cengiz Holding doğrudan Orman Bakanlığı'nın bir ihalesi olmaksızın kendisi kesimi yapıyor. Yaklaşık 1 milyon ağaç kesilecektir çünkü alan çok büyük, 60.000 dönümlük bir ruhsat alanı var. 600 hektar, yani 6000 dönümlük. O 6000 dönümün de 5200 dönümü tamamen ormanlık alan. Yaklaşık 1 milyon ağacı kapsayan bir ekosistem tehdit altında'