Putin: Ukrayna'nın nükleer silah üretebileceği iddiası tehlikeli bir provokasyon ve buna asla izin verilmeyecek
16:04 18.10.2024 (güncellendi: 20:44 18.10.2024)
© Sputnik
Abone ol
Putin, BRICS’in önde gelen medya kuruluşlarının yöneticileri ile bir araya geldi. Bu toplantıda soruları yanıtlayan Putin, Ukrayna'nın nükleer silah üretebileceği iddiasının tehlikeli bir provokasyon olduğunun altını çizerek bu duruma asla izin verilmeyeceğini vurguladı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna konusunda İstanbul'da yürütülen müzakere sürecinde ortaya çıkan taslak belgeyi bir temel olarak nitelendirdi.
Putin konuşmasında şu cümleleri dile getirdi:
Biliyorsunuz, Türkiye'de, İstanbul'da Rusya ve Ukrayna arasında belge imzalanadı barış için. Heyetler de onayladı hatta. Ukrayna o şartlara da razıydı. Eğer o şartlarda Ukrayna tekrar masaya oturmak isterse biz de masaya oturmak isteriz. Çin'in, Brezilya'nın da girişimleri oldu barış konusunda ve Rusya bu konulara sıcak bakıyor. Herkes bu çatışmayı bitirmek için çalışıyor ve biz de bu durumdan memnunuz.
Putin konuşmasında, “Müzakereleri kesintiye uğratan biz değildik. Hatırlatmak isterim ki Ukrayna tarafı ilk olarak Rusya ile daha fazla müzakere etmeyeceğini söyledi. İkinci husus ise Ukrayna'nın bizimle müzakereleri yasaklayan kararnamesi ve bu kararname hala yürürlükte. En azından önce bu kararnameyi iptal etsinler ki bunu söylemek bile çok enteresan. Herkes bizi müzakere etmeye çağırıyor ama kimse Ukrayna tarafının müzakere etmesini yasakladığı gerçeğine dikkat etmiyor mu? Bu çok enteresan. Ancak en önemli şey temeldir. Temel, İstanbul müzakere sürecinde üzerinde çalışılan taslak belgelerdir” dedi.
Konferansın Suudi Arabistan’da düzenlenmesine ilişkin durumu da değerlendiren Putin, “Konferansın Suudi Arabistan'da düzenlenmesi Rusya için konforlu bir durum, ancak mesele sadece organizasyonun yeriyle ilgili değil, neyin tartışılacağı ile ilgili. Bundan önce, İstanbul Anlaşması elde edilmişti, ama Kiev tarafından neredeyse anında çöpe atılmıştı. Moskova, İstanbul'da hazırlanan belge temelinde bir diyaloga hazır. Bu konuda Çin ve Brezilya'nın da girişimleri var. Rusya bunu çok yakından takip ediyor ve BRICS üyelerinin çatışmanın bir an önce sona ermesini istediklerini anlıyor” cümlelerini kaydetti.
Rusya Devlet Başkanı Putin, Ukrayna tarafının kendi taleplerini öne sürdüğünü ancak bunun bir müzakere olmadığını söyledi.
Putin konuşmasında, "Daha önce de söyledim: Ukrayna tarafı herhangi bir müzakere yapılmasını mümkün görmüyor. Sadece bazı taleplerini formüle ediyor ve hepsi bu. Bu bir müzakere değil. Bizimle görüşmeler yapıyorlardı ama İstanbul'da anlaşmaya varıldıktan sonra görüşmeleri durdurdular, hepsi bu" cümlelerinin altını çizdi.
'Çin ve Brezilya, Ukrayna konusunda Rusya'ya danışmadı'
Rusya Devlet Başkanı Putin, ne Çin'in ne de Brezilya'nın Ukrayna'daki ihtilafın barışçıl çözümüne yönelik çözüm arayışlarında Rusya'ya danışmadıklarını, bağımsız hareket ettiklerini söyledi.
Putin konuşmasında, “Ne Brezilya ne de Çin, ki bunlar bize çok yakın ülkeler, barışçıl çözüm arayışlarında bize danışmadılar, kendi uygun gördükleri şekilde hareket ettiler. Bu hem Brezilya'nın hem de Çin'in bağımsız hareket ettiklerini, Rusya dahil hiç kimseyle birlikte hareket etmediklerini gösteriyor. Sundukları öneriler dengeli ve barışçıl bir çözüm bulmayı amaçlıyor. Ancak Kiev anlamsız taleplerde bulunuyor ve müzakere etmeyi reddediyor. Bunu size oldukça sorumlu bir şekilde, alenen söylüyorum" dedi.
Putin konuşmasında ayrıca Moskova'nın, Çin ve Brezilya'nın önerilerini barış için iyi bir temel olarak değerlendirdiğinin altını çizerek konuşmasında ek olarak Moskova'nın her türlü öneriyi incelemeye hazır olduğunu dile getirerek girişimler için minnettar olduğunu vurguladı.
'Dünyadaki değişimler Ukrayna krizinden önce başladı'
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, dünyadaki değişimlerin Ukrayna krizinden önce başladığını, Rusya'nın da değişimleri teşvik etmeye çalıştığını söyledi.
Putin konuşmasında şu cümleleri kaydetti:
2014'te ABD'nin başını çektiği Batılı ülkeler darbeyi destekledi. Tüm kriz burada başladı. Dünyadaki değişimler daha erken ortaya çıktı ve çok büyük ölçekte de gerçekleşmeye başladı. Biz buna çok kutuplu bir dünyanın yaratılması diyoruz. Ve biz sadece bunun gerçekleşmekte olduğu gerçeğinden hareket ediyoruz ve katkıda bulunuyoruz ve yıkıma yol açmayacak şekilde katkıda bulunmaya çalışıyoruz, aksine sessizce yeni ve büyüyen bir formatta inşa ediliyor.
'BRICS ülkeleri ortak değerler paylaşıyor'
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, BRICS üyesi ülkelerin ortak değerlere ve birbirleriyle nasıl ilişki kuracaklarına dair ortak bir anlayışa sahip olduklarını söyledi.
Putin toplantıda BRICS'in istikrarlı ve güvenilir beklentilere sahip olduğunu söyledi.
Rusya Devlet Başkanı Putin, “Sahip olduğum bu güven, gerçekten ortak değerlere ve birbirimizle nasıl ilişki kuracağımıza dair ortak bir anlayışa sahip olduğumuz gerçeğine dayanıyor” dediği açıklamasında BRICS üyesi ve BRICS'e ilgi gösteren devletlerin ortak ilkeler doğrultusunda hareket etmeleri halinde bu oluşumun yeni dünya düzeninin temel bir unsuru olacağını vurguladı.
Putin konuşmasının bu bölümünü şu cümleler ile tamamladı:
BRICS konusunda, her şeyi bir günde yapmak mümkün değil. Konuşarak ve emin bir şekilde ilerlememiz gerekiyor. Her yıl çok önemli adımlar atıyoruz. İslam, Çin ve Hristiyan kültürünün hepsini birleştirirsek hepsinin aynı değerler olduğunu görürüz. Bunu eğer anlarsak, ortak bir kültür oluşturmuş olacağız.
"BRICS şu anda on ülkeden oluşuyor" diyen Rus lider Putin, "Bu ülkelerin her birinin kendi kültürü, tarihi ve küresel işbölümünde avantajları var. Uluslararası örgütün yeni üyeleri, örgüte katılırken kendilerinden bir şeyler katıyorlar. BRICS ilkelerini dikkate almaları ve birliğin diğer üyelerinin de yeni üyelere saygı göstermesi çok önemli" cümlelerini kaydetti.
Vladimir Putin ayrıca, "BRICS ülkeleri kültürel işbirliğine büyük önem veriyor. Bu da güven inşa ediyor ve faydalı işbirliği ve güvenlik için bir temel oluşturuyor" dedi.
‘BRICS ortağı ülkeler kategorisi geliştiriliyor’
Konuşmasında BRICS'in genişlemesine ilişkin durumu da değerlendiren Putin, “Yeni üyelerin adaptasyonu da zaman alıyor. 30 devlet bu örgütle çalışmaya istekli olduğunu beyan etti. Bu nedenle 'BRICS ortağı ülkeler' kategorisi geliştiriliyor ve Rusya için bu kategori öncelikle BDT ülkeleri ve Avrasya Ekonomik Birliği ülkeleri demek” cümlesini dile getirdi.
Putin konuşmasında ayrıca şu cümleleri kaydetti:
BRICS çalışmaları çok taraflılık ve verimlilik ilkelerine dayanıyor. Üye sayısı arttırılırken bu iki parametre de göz önünde bulundurulmalı. Birliğin beklentileri ve geleceğine gelince, yeni güç ve kalkınma merkezleri ortaya çıkıyor ve bunların neredeyse tamamı BRICS'te temsil ediliyor. Örgüt aynı zamanda diğer bölgesel birliklere de saygı duyuyor.
Tek bir organizasyon çerçevesinde yeni katılımcılarla çalışmanın yeni ortak projelerin geliştirilmesine yardımcı olduğunun altını çizen Putin “Kültür, gençlik değişimleri ve benzeri alanlarda bağlar gelişiyor. Tüm bu alanlarda çok çalışıyoruz ve uygulamalar da bunun başarılı olduğunu gösteriyor” dedi.
‘BRICS, Batı karşıtı bir birlik değil’
Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin BRICS’e olan ilginin artacağından emin olduklarını dile getirerek, “BRICS, Batı karşıtı bir birlik değil. Peki BRICS'i diğer örgütlerden ayıran nedir? Bu birlik hiçbir zaman kimseye karşı kurulmadı ve kimseye karşı olmadı. Birlikte çalışan ve birbirlerinin çıkarlarını dikkate alan ülkelerin oluşturduğu bir ittifak” dedi.
BRICS'in yeni üyelerinin her birinin arkasında en yakın müttefikleri olduğunu belirten Putin, bu ülkeler birliğe girdiğinde dostlarının da bir şekilde katılmak istediğini dile getirdi. BRICS'e her sene katılmak isteyen ülkelerin sayısının arttığını vurgulayan Putin, bu durum için yol haritaları oluşturulduğunun da altını çizdi.
‘BRICS ülkelerinin dünya ekonomisindeki payı 2 katına çıktı’
Rusya Devlet Başkanı Putin, “BRICS ülkelerinin dünya ekonomisindeki payı 1992-2023 döneminde iki katına çıkarken G7 ülkelerinin performansı düştü. Gelecekte bu farkın daha da açılma eğilimi olduğu aşikâr. Bazı alanlarda, BRICS ülkeleri olmadan insanlığın var olması mümkün değil, örneğin tarım alanında” dedi.
Vladimir Putin konuşmasında ayrıca şu cümleleri kaydetti:
Ekonomik alanda etkin bir şekilde çalışabilmek için insanları birbirine yakınlaştırmak gerekiyor. BRICS ülkelerinin tüm kültürleri birbirine çok yakın ya da diplomatların dediği gibi 'tamamen örtüşüyor'. İnsanların düşman olmadıklarını, ancak benzer düşünen insanlar olduklarını anlamaları gerekiyor.
Çin, Hindistan, Rusya ve Suudi Arabistan gibi ülkelerde pozitif büyüme beklendiğini dile getiren Putin, "Aynı zamanda, Güneydoğu Asya ve Afrika daha iyi bir büyüme performansı sergileyecek. Çin, Hindistan, Brezilya, Güney Afrika gibi BRICS üyelerinin ekonomik potansiyellerinin büyümesine, dünyadaki etkilerinin büyümesi de eşlik edecek" dedi.
‘Kripto para birimlerini de kullanmak istiyoruz’
Rusya Devlet Başkanı Putin, BRICS ülkeleri arasında kripto para birimlerini de kullanmak istediklerini de belirterek bunun için gerekli kurumları kurmak istediklerini belirtti.
Putin konuşmasında, Batı’nın serbest ticareti ihlal ettiği belirterek şu cümleleri kurdu:
Bu nedenle BRICS bankasını güçlendirmemiz gerekiyor fakat BRICS'in kendi para birini çıkartması için daha zaman var. Mesela AB'de tek döviz getirildiği zaman küçük ülkeler için bu tam bir darbe oldu. BRICS ülkeleri için de biz şu anlık bu adamı gerekli görmüyoruz. Ortak para biriminin oluşturulmasından söz edebilmek için ekonomilerin yüksek derecede entegrasyona sahip olması gerekiyor. Aynı zamanda ekonomiler, yapıları ve verimlilikleri açısından da eşdeğer olmalı.
Putin konuşmasında, BRICS ortak para birimi konusuna da değinerek bu hususun henüz olgunlaşmadığını vurguladı. Bu alanda daha dikkatli hareket edilmesinin elzem olduğunun altını çizen Putin, “Moskova ayrıca elektronik araçların kullanımını da değerlendiriyor ve merkez bankaları arasında işbirliğinin kurulması da gerekiyor” dedi.
‘İran ve İsrail arasındaki olası çatışmanın önüne geçilebilir’
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, İsrail ve İran arasındaki olası bir çatışmayı önlemenin mümkün olacağını umduğunu ifade etti.
Putin toplantıda yaptığı konuşmada “Bu çatışmanın çözülmesini önlemenin mümkün olacağını umuyorum” dedi.
Putin, İran ve İsrail arasındaki anlaşmazlığın çözümüne katılma olasılığıyla ilgili olarak “Anlaşmazlığın tarafları ilgileniyorsa, hem bir hem de diğer ülkenin çıkarlarını anlayarak kesinlikle samimi bir şekilde katılmaya hazırız” cümlesini kaydederek Rusya’nın İran ile İsrail arasında, Gazze Şeridi'nde ve Güney Lübnan'da gerilimin azaltılması için elinden gelen her şeyi yapmaya hazır olduğunu da sözlerine ekledi.
Putin konuşmasını şu cümlelerle sürdürdü:
İsrail ve İran ile temas halindeyiz. Oldukça güvene dayalı ilişkilerimiz var. Sonu gelmeyen bu karşılıklı yumruklaşmanın hem bir tarafı hem de diğer tarafı tatmin edecek şekilde çözmenin yollarını bularak bir noktada durmasını çok isteriz. Ancak bu sorunun cevabı her zaman, uzlaşı bulma yolunda yatmaktadır.
'Rusya'yı yenmek imkansız'
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya'yı savaş alanında yenmenin imkansız olduğunu söyledi.
Putin konuşmasında şu cümleleri zikretti:
Bir zamanlar birileri Rusya'yı stratejik bir yenilgiye uğratmanın, savaş alanında Rusya'ya karşı zafer kazanmanın gerekliliği hakkında ne söylediyse, kendileri bunun imkansız olduğuna, gerçekçi olmadığına çoktan ikna oldular ve bakış açılarını değiştirdiler. Doğru olanı yaptılar. Bunun için onları takdir ediyorum.
Rusya Devlet Başkanı Putin ayrıca, Rus ordusunun savaşa en hazır ve yüksek teknolojiye sahip ordulardan biri haline geldiğini söylediği konuşmasında, "Rusya Ukrayna'daki çatışmayı mümkün olan en kısa sürede sona erdirmek istiyor. Rusya kazanacak" cümlesinin altını çizdi.
Putin, Ukrayna'nın kendi başına yüksek teknolojili silahlar kullanmadığını, NATO'nun kullandığını; Rus ordusunun ise hem kendi başına savaştığını hem de kendi başına askeri ürünler yarattığını söyledi.
Rus lider, “Rus ordusu kesinlikle sadece en yüksek teknolojiye sahip değil, aynı zamanda savaşa en hazır ordulardan biri haline geliyor” diyerek şu cümleleri dile getirdi:
Ukrayna ordusu bu entelektüel mücadeleye dayanamaz ve hassas yenilgi araçlarını kullanamaz, çünkü Kiev'de bunlar yok. NATO bugün Ukraynalıların eliyle, insanlara acımayarak savaşıyor. Aynı zamanda Rusya kendi başına savaşıyor, kendi yazılımını yapıyor ve kendi teknolojilerini geliştiriyor.
Rusya Devlet Başkanı Putin, özel askeri operasyonun ilerleyişi hakkında yorum yaparken, Rusya'nın mücadeleyi sürdürmeye hazır olduğunu söyledi.
Putin, "NATO üyeleri bizimle savaşmaktan yorulduğunda onlara sorun. Biz bu mücadeleyi sürdürmeye hazırız" dedi.
'Rusya'nın kısa süreli ateşkese ihtiyacı yok'
Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya'nın uzun vadeli barış için koşullara ihtiyacı olduğunu söyledi.
Rusya'nın kısa süreli ateşkese ihtiyacı olmadığının altını çizen Putin, “Eğer herhangi bir barış sürecinden bahsediyorsak, bunlar NATO ülkelerinin yeniden silahlanması ve yeni mühimmat stoklaması için bir hafta, iki hafta ya da bir yıllık ateşkesle ilgili süreçler olmamalıdır. Uzun vadeli, sürdürülebilir ve kalıcı bir barış için, bu zorlu sürecin tüm katılımcılarına eşit güvenlik sağlayacak koşullara ihtiyacımız var" cümlesini kaydetti.
'Ukrayna'nın nükleer silahlara sahip olmasına izin vermeyeceğiz'
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Batılı ülkelerden herhangi birinin Ukrayna'ya nükleer silah transfer etmek istemesi halinde Rusya'nın bunu takip edeceğini ve gizlemenin zor olacağını söyledi.
Putin, Rusya'nın Ukrayna'nın nükleer silahlara sahip olmasına izin vermeyeceğini söyledi.
Batılı ülkelerin Ukrayna'ya nükleer silah transfer etme ihtimalini değerlendiren Rusya Devlet Başkanı, “Ukrayna'ya nükleer silah transferini gizlemek zor. Bu yöndeki her türlü hareketi takip edebiliriz” dediği açıklamasını şu cümlelerle devam ettirdi:
Ukrayna'nın nükleer silah üretebileceği iddiasına gelince bu tehlikeli bir provokasyon. Bu yönde atılacak her türlü adım uygun karşılık görecek. Günümüz Ukrayna'nın siyasi yönetimi bu iddiayı kriz mevcut akut aşamaya gelmeden önce de defalarca dile getirmişti. Böyle bir tehdit uygun şekilde algılandı. Rusya buna hiçbir koşulda izin vermeyecek.
'Uluslararası Ceza Mahkemesi evrensel bir öneme sahip değil'
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin konuşmasında, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin evrensel bir öneme sahip olmadığını belirterek bu kuruma olan saygının 'düşük profilde' olduğunun altını çizdi.
Putin konuşmasında şu cümlelerin altını çizdi:
Uluslararası Ceza Mahkemesi evrensel bir öneme sahip değil. Rusya bu mahkemenin yargı yetkisini tanımadığı gibi ABD, Çin, Türkiye gibi dünyada pek çok ülke de tanımıyor. Bu örgütün kararlarını 'yan geçmek çok kolay'. Rusya ve Brezilya arasındaki iyi ilişkiler göz önüne alındığında, hükümetler arası bir hukuk anlaşması imzalanabilir ve bu sorun çözülebilir. Bu temelde, kendi kendine yetmeyen ve evrensel olmayan bu kuruma olan saygı 'düşük profilde'.
‘Filistin konusu şiddetle ve silahla asla çözülemez’
Vladimir Putin konuşmasında, “SSCB'den beri Filistin Devleti'nin kurulmasını söylüyoruz. Tam bağımsız bir Filistin Devleti kurulmadan bu olaylar sonlanmayacak” cümlesini kaydetti.
“Moskova hem İsrail hem de Filistin ile temas halinde. Filistin sorununu çözmenin ana yolu tüm haklara sahip Filistin devletinin kurulması” diyen Putin şu cümleleri dile getirdi:
Moskova, BM Güvenlik Konseyi'nin İsrail ve Filistin olmak üzere iki devletin kurulmasına ilişkin kararlarını her zaman destekledi. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas da Kazan'daki zirveye davet edildi. Moskova, BM Güvenlik Konseyi'nin İsrail ve Filistin olmak üzere iki devletin kurulmasına ilişkin kararlarını her zaman destekledi. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas da Kazan'daki zirveye davet edildi.
‘Rusya ve Çin birçok açıdan benzersiz ilişkiye sahip’
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova ile Pekin’in birçok açıdan benzersiz ilişkilere sahip olduğunu vurgulayarak, “Uluslararası arenada bu ülkeler arasındaki işbirliği dünya istikrarının temel faktörlerinden biri. İşbirliği, birbirlerinin çıkarları temelinde inşa ediliyor” dedi.
“Çin günümüzde satın alma gücü paritesi bakımından en büyük ekonomi. ABD ikinci, Hindistan üçüncü ve Rusya dördüncü sırada yer alıyor. Pekin, Moskova'nın en büyük ticaret ortağı, ancak Moskova şimdiden Pekin'in dördüncü en büyük ticaret ortağı haline geldi” diyen Putin, ABD ile Çin arasındaki ilişkilere değinerek şu cümleleri kaydetti:
Çin ve ABD arasındaki ilişkiye bakacak olursak, ABD'nin bu konuda düşünmesi gerekiyor. Rusya ile ilişkileri zaten bozmuş durumdalar ve bunun kendileri, özellikle de para birimleri üzerinde olumsuz etkileri var. Washington'un geleneksel müttefikleri bile dolar rezervlerini azaltıyor. ABD'nin Çin'e yönelik yaptırımları siyasi amaçlı ve ekonomik büyümeyi yavaşlatmayı amaçlıyor. Aynı zamanda ABD, 15 yıl geç kaldı ve artık Çin'in gelişimini durduramayacak.
Çin ile Rusya arasında yüzde 95 oranında Yuan para biriminin kullanıldığını ifade eden Putin, münasebetlerin oldukça iyi bir şekilde devam ettiğinin altını çizdi. Yuan ile ticaret yapmayı daha hesaplı gördüklerinin altını çizen Rus lider, şimdi ise BRICS bankası kurulduğunu dile getirdi.
Putin konuşmasında ayrıca, Rusya'nın ticari ortaklarıyla olan anlaşmalarının yüzde 95'i halihazırda ABD doları yerine ulusal para birimleriyle yaptığının da altını çizdi.
'ABD, NATO müttefiklerini Asya meselelerine sürüklüyor'
Amerikan silahlarının Asya'da konuşlandırılması hususun Rusya ve Çin'i tehdit ettiğini vurgulayan Putin, "Ek gerilim noktaları yaratıyorlar, silahları ciddi bir şekilde hareket ettiriyorlar ve Çin de dahil olmak üzere bölge ülkelerini tehdit ediyorlar" dedi.
ABD'nin, NATO müttefiklerini 'küçük köpekler gibi' Asya meselelerine sürüklediğini vurgulayan Putin şu cümleleri kaydetti:
ABD günümüzde verimsiz hareket ediyor. Özellikle de Tayvan ile ilgili sürekli provokasyonlarından bahsediyoruz. ABD aynı zamanda Avrupalıları da NATO yapıları aracılığıyla Asya bölgesine aktif bir şekilde çekiyor. Üstelik Avrupa ülkelerine sormadan bunu yapıyorlar. Washington, Çin ve Rusya'yı tehdit eden silahlar taşıyarak ek gerilim noktaları yaratıyor. Moskova müdahale etmiyor ama yakından izliyor.
