Erdoğan: Gençlerimizin, sosyal medyanın karanlık dehlizlerinde yitip gitmelerine seyirci kalamayız
14:49 08.10.2024 (güncellendi: 15:37 08.10.2024)
© Arif Hüdaverdi YamanCumhurbaşkanı Erdoğan
© Arif Hüdaverdi Yaman
Abone ol
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde '2024-2025 Yükseköğretim Akademik Yılı Açılış Töreni'nde konuştu ve "Gençlerimizin sosyal medyanın ve dijital mecraların, her türlü melanetin bulunduğu karanlık dehlizlerinde yitip gitmelerine seyirci kalamayız" dedi.
Erdoğan'ın konuşmasından önce çıkanlar:
81 vilayetimizde üniversite var.
Yüksek Öğretim Bütçesi 341 milyar liraya getirdik.
Okullaşma oranı 2003 yılında yüzde 15, şu an yüzde 50'ye ulaştı. Kadınlarda yüzde 14 iken, bugün bu oran yüzde 51'i buldu.
64 bin civarı olan öğretim üyesi sayısı ise 185 bine çıktı.
2002'de 76 olan üniversite sayısı bugün 208'e ulaştı.
Ecdadımız tarihin her dönemine ışık tutmuş, akla, bilime ve teknolojiye yön vermiştir.
Misafir öğrencilerin ekonomik katkısı 3 milyar doları buldu.
198 ülkeden öğrenciler var, yabancı öğrenci sayısı 16 binden 340 bine çıktı.
Türk üniversitelerine yakışan bilimsel yayınlarda ülkemizin ilk 10 arasına girmesini sağlamaktır. TEKNOFEST Adana'daki manzara umutlarımızı daha da artırdı
Gazze soykırımı, Siyonist lobinin dünyanın en prestijli üniversitelerini de tahakkümü altına aldığını bir kez daha göstermiştir
Gazze soykırımında Batılı yönetimler İsrail'i korumak uğruna, özellikle itibarlarını kaybettikleri çok kötü bir sınav vermiştir
Faşist çevrelerin propagandalarının tersine yabancı öğrenciler eğitim maliyetlerini kendileri karşılamaktadır.
Yurtlar konusunda dünyada eşi benzeri olmayan bir sistemimiz var
Teröre, uyuşturucuya, alkol bağımlığına, sapkın akımlara, suç çetelerine kaybettiğimiz her gencin vebali hepimizin üzerindedir
Eğitim, milli şuurla desteklendiği oranda başarılı olacaktır. Tarihini bilen, öz güvenli nesiller yetiştirdiğimiz ölçüde yarınlarımıza güvenle bakabiliriz
Yıllarca bize demokrasi dersi verdiler. Bize ahkam kesenlerin Gazze konusunda tavırlarını hepimiz gördük.
Kimi zaman sapkın akımların, kimi zaman alkol belasının, kimi zaman televizyon dizilerinin özendirdiği mafya kültürünün bu acıların yaşanmasında rol oynadığını görüyoruz. Bu vakaların faili de mağduru da gençlerimizden oluşuyor. Gençlerimizi popüler kültüre bırakamayız.
Gençlerimizin sosyal medyanın ve dijital mecraların, her türlü melanetin bulunduğu karanlık dehlizlerinde yitip gitmelerine seyirci kalamayız