TBMM Başkanvekili Karaca: Rusya-Türkiye ilişkilerinin gelişmesi iki ülkeye de kazanç sağlar

Türkiye Büyük Millet Meclisi heyeti olarak Rusya Federasyonu Federal Meclisi Başkanı'nın davetlisi olarak resmi program kapsamında 4 günlük bir ziyaret gerçekleştirdik. Öncelikle şunu ifade etmek isterim ki, Türkiye-Rusya ilişkileri açısından çok doğru bir zamanlamayla gerçekleştirilmiş, doğru adımlarla hayata geçirilen bir program oldu. Federal Meclis, ardından Duma ziyaretleri ve daha sonra Rusya Dışişleri Bakanlığı Diplomasi Akademisi’nde gençlerle bir buluşma oldu. Programın son günü St.Petersburg Yasama Meclisi Başkanı ve Meclis Üyeleri ile heyetler arası toplantı yapıldı. Moskova programında yüzlerce Rus vatandaşa Türkçe kursu veren Yunus Emre Enstitüsü'nde Rus ressamların resimlerinin yer aldığı sergi açılışı gerçekleştirildi. Sergide Nazım Hikmet için ayrı bir bölüm hazırlanması beni oldukça mutlu etti. Bilindiği üzere Türkiye'den Rusya'ya yatırım yapan birçok iş insanı var. O iş insanlarıyla Büyükelçilik konutunda bir araya geldik, yaşadıkları sorunları dinledik. Ukrayna-Rusya krizi sebebiyle Avrupa'nın, Amerika'nın Rusya'ya uyguladığı çok ağır yaptırımlar var. Bu yaptırımların çözümü noktasında, bu yaptırımlar konusunda Türkiye'nin aracılığını Rusya çok önemsemekte... Türkiye Cumhuriyeti'nin, Rusya Federasyonu için her alanda gerek dünyaya açılması, gerekse Ukrayna-Rusya krizinde önemli bir konumda olması ziyaret boyunca tüm görüşmelerde vurgulandı. Rusya-Ukrayna krizinin çözümü noktasında da Rusya'nın beklentilerinin Türkiye üzerinden gerçekleşmesi fikri not edilmeli... Gerçekten iki ülke arasında da birçok alanda da hem ortaklaşılan hem farklı düşünülen noktalara dikkat çekildi. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ve özellikle de bizlerin felsefesi daima yurtta barış, dünyada barış ilkesidir. O nedenle Ukrayna-Rusya krizinin adil ve barışçıl bir çözüme kavuşması için Türkiye Cumhuriyeti Devleti önemli ve kritik bir etkiye sahiptir. Ukrayna'yla barış masaları kuruluyor, görüşmeler yapılıyor ancak Rusya dahil edilmiyor. Rusya'nın dahil edilmediği bu görüşmelerin asil ve kalıcı barışı sağlayamayacağı heyetimiz tarafından vurgulandı. Diğer görüşme konuları Filistin, Suriye, sığınmacı politikaları ve sorunları oldu. Bu konularla ilgili iki ülke arasındaki ortaklaşılabilen noktaların neler olduğu da ortaya çıkmış oldu.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti açısından çok önemli bir süreç. Bu sürecin doğru bir dış politika anlayışı ile iç politika malzemesi yapılmadan değerlendirilmesiyle de Türkiye'nin birçok alanda önemli kazanımlar elde etmesi mümkün. Dış politikada ülkeler arası ilişkilerin kişisel olmayıp devletlerin karşılıklı çıkarlarının dostluk anlayışı temelli olması, dış politikanın bu çerçevede yürütülmesi bağlamında çok önemli diye düşünüyorum. Ülkeler arasındaki dostluklar elbetteki ülkelerin çıkarlarıyla orantılıdır. Türk-Rus ilişkilerindeki bu yakınlaşmanın her iki devlet açısından da çıkarlarının ortaklaştığı, örtüştüğü ya da her iki devletin de karşılıklı çıkarlarını sağlayabileceği bir süreçtir. Tüm bu sebeplerle, ciddi anlamda Rus hükümeti tarafından hem Federal Meclis, hem Duma, hem St. Petersburg Meclisi tarafından gerçekten çok üst düzey bir karşılamayla ağırlanmak ve çok verimli bir çalışma temposuyla çalışmalarda yer almak heyetimizi memnun etti.

Orada çözülmesi gereken sorunlar var; Türkiye de bu konuda daha ciddi adımlar atması gereken bir süreci gözlemledim. Çünkü 100 milyar dolarlık bir ticaret planlanıyor ve bu 100 milyar dolarlık ticarete de oradaki Türk iş insanlarının Türkiye ile finans olarak para akışının mümkün olmadığı bir yaptırım uygulanıyor. İş dünyası bundan dolayı ciddi bir kazanç kaybına uğruyor. Bir de bu yaşanan Rusya-Ukrayna krizi sebebiyle Türkiye'den Rusya'ya ham madde geçişi oldukça uzun bir güzergahtan gerçekleştiği, yaşanan savaş sebebiyle yol güzergahının çok uzun olduğu ve bu nedenle Türkiye'den Rusya'ya Rusya'dan Türkiye'ye gelecek olan mal ve ürünlerde hakikaten özellikle Çin'le rekabetin de çok sıkıntılı olduğunu ifade ettiler. Ödemelerini de bankalar üzerinden yapamıyorlar. Bankalar üzerinde ödeme yapamadıkları için de ciddi kazanç kayıpları ve ödenmesi gereken, almaları gereken ciddi ticari karşılıklar olduğu, bunun mutlaka çözüme kavuşması gerektiği heyetlerarası görüşmelerde Rus heyetine iletildi. Finansal transfer sorununun devam etmesi halinde iş insanlarının yaşayacağı sorunların artacağı, ticari ilişkiler anlamında sorun yaşanacağı ve diğer ülkelerle rekabet edemeyecekleri bir noktaya geleceği için çok da ciddi zarar göreceklerini ifade ettiler. O nedenle bu konuda mutlaka her iki devlet yetkililerinin bir araya gelerek somut çözüm üretmesi gerekiyor. Tabii Türkiye'nin de Birleşmiş Milletler, NATO üyesi olması, Türkiye'nin swift ağına dahil olduğu göz önüne alınarak nasıl çözüm önerileri hayata geçirilebileceği tartışılmalıdır. İş insanlarının oradaki bu ticari faaliyetlerin, finansman konularında iki ülke arasındaki geçişkenliği noktasındaki o krizin mutlaka çözülmesi gerekiyor. Bunun için iktidara çok büyük külfet ve yükümlülük geliyor.