Yakın tarihi krizle dolu Türk-Amerikan ilişkileri: 'İhtiyaç sebebiyle diplomasi yürütülse de Türkiye, ABD'ye güvenmiyor'
15:11 26.09.2024 (güncellendi: 09:17 30.09.2024)
F-16 savaş uçağı
Abone ol
Özel
Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD ziyaretinde F-16 modernizasyon projesiyle yeni bir sayfa açmayı temenni ettiğini ve ihracat engellerinin kalıcı şekilde kaldırılması istedi. Türkiye- ABD ilişkileri nereye evrilir? Krizlerle dolu ikili ilişkilerde mutlak iyileşme mümkün mü? Konunun uzmanları, Sputnik'e anlattı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yaptığı ABD ziyaretinde "F-16 modernizasyon projesiyle yeni bir sayfa açtığımızı temenni ediyor, bu alandaki ihracat engellerinin kalıcı şekilde kaldırılmasını bekliyoruz" dedi. Ancak Türkiye-ABD arasındaki kökleşmiş krize dönüşmüş ilişkilerin tamamiyle iyiye gitmesi kolay gözükmüyor. ABD, 2024 yılının başında Türkiye’ye F-16 satışına onay vermiş olsa da yalnızca iki yıl önce, ABD’li Senatör Chris Van Hollen'ın Türkiye'yi ‘sadakatsiz bir NATO müttefiki’ olduğu suçlamaları yaptığı ve F-16 satışı için PYD/YPG’yi vurmama koşulunun getirilmesi gerektiğini savunması halen zihinlerde.
Peki Türkiye- ABD ilişkilerindeki F-16 krizinin kökenleri ile günümüzdeki gelişmeleri nasıl değerlendirilir? Yakın geçmişi krizlerle dolu ABD-Türkiye ilişkileri nereye evrilir? Yakın geçmişteki krizler nelerdi? Emekli ABD Büyükelçisi Faruk Loğoğlu, Emekli Hava Pilot Tümgeneral Beyazıt Karataş ve Gazeteci Ceyhun Bozkurt Sputnik'e özel anlattı.
Türkiye’nin F-16 tedariği ve modernizasyon projesi süreci nasıl oldu?
Emekli Hava Pilot Tümgeneral Beyazıt Karataş, F-16 tedarik sürecinin kronolojisini şöyle anlatıyor:
30 Eylül 2021 tarihinde F-35 Projesinde ortaya çıkan gelişmeler üzerine Türkiye, yeni F-16 tedariği ve modernizasyon isteği mektubunu LOR-Letter of Request’i ABD’ye göndermiştir.
17 Ekim 2021 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan F-16 tedariği ve modernizasyona ilişkin yapılan isteği resmi olarak açıklamıştır. LOA-Letter of Acceptance yapılacak görüşmeler sonrası kabul mektubu beklenmektedir.
26 Ocak 2024 tarihinde ABD Savunma Güvenlik İşbirliği Ajansı-DSCA, Türkiye’ye 23 Milyar Dolar tutarındaki yeni F-16 ve F-16 modernizasyon kitleri ile diğer malzeme ve techizatın satışına ilişkin basın açıklaması yayımlayarak ABD Kongresinin bildirimine sunmuştur. 15 günlük bildirim süresince Kongreden itiraz gelmeyince satışlar onanmış olup, diğer aşamaya tedarikçi şirketlerle görüşme aşaması başlamış halen devam etmektedir. Gecikmeli olsa da F-16 tedariği ve Modernizasyon Projesi devam etmektedir. Kabul mektubunun imzalanması beklenmektedir.
Emekli ABD Büyükelçisi Loğoğlu: F-16 krizi çözülse bile ilişkilerin normale kavuşması, yeni bir sayfa açılması her halükarda zaman alacaktır
Emekli ABD Büyükelçisi Faruk Loğoğlu F-16 krizi çözülse bile ilişkilerin normale kavuşmasının zaman alacağını belirtti:
"Erdoğan'ın "F-16 modernizasyon projesiyle yeni bir sayfa açtığımızı temenni ediyor, bu alandaki ihracat engellerinin kalıcı şekilde kaldırılmasını bekliyoruz" ifadesi Türkiye-ABD ilişkilerinde genel, kalıcı bir etki yapmayacaktır. Bu zaten kapanmış bir konuydu. Yani, Türkiye F-16’larla ilgili bazı parçaların verilmesini istiyordu ancak ABD son anda kararını değiştirip hayır dedi ve Amerika tarafından bu konu kapandı. Türkiye-ABD ilişkilerinde ise bir ilerleme olabilmesi için Amerika tarafından hala S-400 füzelerinin geleceği konusu vardır, kilit konu budur. Türkiye onu çözse bile Türkiye-ABD ilişkilerinin normale kavuşması, yeni bir sayfa açılması her halükarda zaman alacaktır. Bunun son nedenleri, Birleşmiş Milletler konuşmasında İsrail’i eleştirirken ABD’yi de ciddi bir şekilde eleştirmiştir. İkinci olarak hem Birleşmiş Milletler konuşmasında hem NBC kanalına verdiği röportajda Hamas’ı terör örgütü olmadığını vurgulaya vurgulaya tekrarlamıştır. Üçüncü olarak BRICS’e katılacağımızı yine Birleşmiş Milletler Genel Kurulu konuşmasında altını çizerek Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamıştır. Bütün bu gelişmeler karşısında çok kısa bir süre sonra seçim arefesinde olan bir ABD, Türkiye ile ilişkilere ne yeni bir sayfa açmak ne de başka herhangi bir olumlu hamle yapmak durumunda olmayacaktır."
'Erdoğan'ın açıklaması iyi niyetinin göstergesi ama karşı taraf art niyetli, ulus devletleri yok etmek isteyen bir ABD'den bahsediyoruz'
Gazeteci Ceyhun Bozkurt, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı ABD ziyaretinde "F-16 modernizasyon projesiyle yeni bir sayfa açtığımızı temenni ediyor, bu alandaki ihracat engellerinin kalıcı şekilde kaldırılmasını bekliyoruz" sözleri üzerine Erdoğan'ın niyetinin iyi olduğunu ancak karşı tarafın art niyetli olduğunu söyledi. Bozkurt konuya ilişkin şu sözleri söyledi:
"Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu sözleri, aslında Türkiye’nin iyi niyetinin bir göstergesi ama karşı taraf art niyetli. Türkiye-Suriye normalleşmesini baltalayan, bölgede terörizmi silah, mühimmat, eğitim, maddiyat vb. araçlarla besleyen, ulus-devletleri yok etmek isteyen, Filistin’de yaşanan soykırımı durdurmayan bir ABD’den bahsediyoruz. Ben güçlüyüm, bu nedenle benim istediklerimi yapmak zorundasınız diyor. Türkiye ne kadar elini uzatsa da Türkiye’ye 'PYD/PKK terör devletini kabul etmeden bu uçakları sana vermem' deme potansiyelleri yüksek."
'Türkiye alternatif savaş uçağı arayışını sürdürüyor'
Bozkurt, Türkiye'nin alternatif savaş uçağı arayışını sürdürdüğünü belirterek konuya ilişkin şunları söyledi:
Türkiye alternatif arayışını da sürdürüyor. Türkiye, Almanya, İngiltere ve İspanya'dan Eurofighter Typhoon jetleriyle de ilgileniyor ancak Berlin'in isteksizliği nedeniyle ilerleme kaydedilememesinden şikayet ediyor. Bu kapsamda Cumhurbaşkanı Erdoğan Pazartesi günü, New York'ta Alman Başbakanı Olaf Scholz ile bir araya gelmişti. Geçtiğimiz kasım ayında Türkiye, 23 milyar dolar değerinde 40 adet Typhoon satın almak için İngiltere ve İspanya ile görüştüğünü ancak Almanya'nın bu fikre karşı çıktığını açıklamıştı. Özetle Türkiye ABD’ye güvenmiyor ama Türk ordusunun ihtiyaçları nedeniyle haklı olarak bir diplomasi süreci yürütüyor.
'Washington-Ankara ilişkileri öyle hemen kopacak bir ilişki sistemine sahip değil'
Gazeteci Ceyhun Bozkurt, tüm yaşanan gelişmeleri şöyle yorumladı:
"Washington-Ankara ilişkileri öyle hemen kopacak bir ilişki sistemine sahip değil. Türkiye’nin kendi uçağını üretene kadar Hava Kuvvetleri’nin ihtiyacı olan uçakları ve malzemeleri tedarik etmek için ABD ile iletişim kuruldu. F-16 süreci böyle başladı. ABD bu satışın İsveç’in NATO üyeliğine Türkiye’nin onayına bağlı olduğu şartını ortaya koydu. Şimdi süreç işliyor. Ama biraz yavaş ilerlediğini söyleyebiliriz. ABD’de onaylanan anlaşmaya göre Washington Ankara’ya, 40 adet Block-70 F-16 savaş uçağı ve 79 modernizasyon kiti ile birlikte bazı kalemlerde mühimmat ve malzeme satacak. Ancak sürecin ağır ilerlediğini söylersek yanılmış olmayız. ABD, süreci onaylasa bile Türkiye’ye uyguladığı düşman hukukuyla, gerçek anlamda hukuku çiğniyor."
CAATSA yaptırımlarıyla çıkmazda boyut atlayan Türk-Amerikan ilişkileri
ABD'nin Hasımlarına Yaptırımlar Yoluyla Karşılık Verme Yasası (CAATSA) kapsamında Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) ve Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir'in de aralarında olduğu dört kurum yetkilisine "Rusya ile kurulan ilişkiler" nedeniyle uygulanacak yaptırımları nedeniyle 2021 yılında devreye girmiş, zaten krizlerle dolu Türk-Amerikan ilişkileri çözümsüzlükte boyut atlamıştı. Emekli Hava Pilot Tümgeneral Beyazıt Karataş, CAATSA ve yaptırımları şöyle anlatıyor:
"CAATSA (Countering America's Adversaries Through Sanctions Act) olarak bilinen yani ABD’nin Hasımlarıyla/Düşmanlarıyla Yaptırımlarla Mücadele Etme Yasası, ABD Temsilciler Meclisi ve Senatosu’nun çıkarttığı, 02 Ağustos 2017’de Başkan Donald Trump tarafından onaylanan İran, Kuzey Kore ve Rusya’ya uygulanan yaptırımları güçlendiren bir yasadır. Başkana, yasa kapsamına giren kişi veya kurumlara karşı yasada yer alan 12 yaptırımdan en az beşini uygulamaya koyma yetkisi vermektedir."
'Türkiye’yi ilgilendiren tarafı bu üç ülkeye karşı değil bu ülkelerle ticaret yapan şirketlere, şahıslara, dolayısıyla da ülkelere karşı uygulanabilecek olmasıdır'
Karataş, CAATSA' nın Türkiye'yi ilgilendiren ilginç tarafının yasanın sadece bu üç ülkeye karşı değil bu ülkelerle ticaret yapan şirketlere, şahıslara, dolayısıyla da ülkelere karşı uygulanabilecek olması olduğunu söyleyip konuya ilişkin şunları belirtti:
"Türkiye’yi ilgilendiren tarafıysa sadece bu üç ülkeye karşı değil bu ülkelerle ticaret yapan şirketlere, şahıslara, dolayısıyla da ülkelere karşı uygulanabilecek olmasıdır. Uygulama yetkisi büyük ölçüde yürütmenin başı olan Başkan’a bırakılmış ama içeriği Türkiye de dahil pek çok devleti rahatsız edebilecek mahiyettedir. Her şeyden önce yasa ABD’nin egemenlik alanının genişletilmesi anlamına gelmektedir. ABD kendi tercihlerini bu yasayla da bir kez daha diğer devletlere dayatmaktadır. Almanya, Avusturya gibi ülkeler de daha yasa tartışılırken rahatsızlıklarını dile getirmiş, böylesi bir yasanın uygulanmasının AB-ABD ilişkilerinde sorunlar yaratabileceği, ikili ilişkilere zarar verebileceğini ifade etmişlerdir."
Türkiye'yi F-35 programından çıkaran CAATSA yaptırımlarının kronolojisi
Emekli Hava Pilot Tümgeneral Beyazıt Karataş, Türkiye'nin CAATSA yaptırımlarına alınma sürecini şöyle anlatıyor:
23 Mayıs 2019 tarihinde ABD Temsilciler Meclisi Dışişleri Komisyonu, 10 Mayıs 2019 tarihinde sunulan ve Türkiye’nin Rusya’dan S-400 alması durumunda F-35 programından çıkarılması çağrısı yapan karar tasarısını kabul etmiştir. Türkiye’ye S-400 silah sistemi alımını iptal etmesi çağrısı yapılmıştır.
21 Nisan 2021 tarihinde bir Pentagon yetkilisinin Anadolu Ajansına yaptığı açıklama ile Türkiye'nin F-35 programından resmi olarak çıkarılmasına ilişkin Ankara'ya bildirimde bulunulduğu belirtilmiştir. Yetkili tarafından ayrıca, 2006 tarihli F-35 mutabakatını geride kalan 8 ortakla güncellendiği ve programa yeni herhangi bir ortağın katılımcı olarak eklenmediği ifade edilmiştir.
17 Temmuz 2019 tarihinde ABD Yönetimi, ABD’nin bütün uyarılarına rağmen Rusya’dan S-400’leri alma kararını uygulaması üzerine, Türkiye’nin F-35 ortak üretim programından çıkartıldığını açıklamıştır. F-35’lerin bazı parçalarının üreticisi durumunda olan Türkiye, sadece programdan dışlanmakla kalmamış, proje ve üretim maliyeti olarak yaklaşık 1.4 milyar dolar ödemiş olduğu 6 adet F-35 uçağı da ABD’de kalmıştır.
27 Ekim 2021 tarihinde Pentagon Sözcüsü Yarbay Anton T. Semelroth tarafından yapılan açıklamada, Türkiye'nin F-35 programından çıkarılmasına ilişkin başlatılan işlemlerin kesinleştiği ifade edilmiştir.
14 Aralık 2019 tarihinde ABD Yönetimi, Türkiye’yi CAATSA yaptırımları kapsamına aldığını duyurmuştu.
06 Nisan 2021 tarihinde ABD Yönetimi, CAATSA kapsamında Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) ve Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir'in de aralarında olduğu dört kurum yetkilisine "Rusya ile kurulan ilişkiler" nedeniyle uygulanacak yaptırımların yürürlüğe girdiğini açıklamıştır. Açıklamada bildirimin resmi olarak 07 Nisan'da yayımlanacağı belirtilmiştir.