00:00
01:00
02:00
03:00
04:00
05:00
06:00
07:00
08:00
09:00
10:00
11:00
12:00
13:00
14:00
15:00
16:00
17:00
18:00
19:00
20:00
21:00
22:00
23:00
00:00
01:00
02:00
03:00
04:00
05:00
06:00
07:00
08:00
09:00
10:00
11:00
12:00
13:00
14:00
15:00
16:00
17:00
18:00
19:00
20:00
21:00
22:00
23:00
HABERLER
07:00
6 dk
HABERLER
08:00
5 dk
HABERLER
09:00
5 dk
HABERLER
11:00
5 dk
PARANIN HAREKETİ
11:20
12 dk
HABERLER
12:00
6 dk
HABERLER
15:00
5 dk
HABERLER
15:55
8 dk
HABERLER
17:30
4 dk
HABERLER
19:00
10 dk
EN ÇOK OKUNAN 5 HABER
19:35
23 dk
ÖZEL HABER
Savarona’nın ilginç tarihi: Başına neler geldi neler
09:04
19 dk
SESLİ HABER
Avrupa'dan akran zorbalığıyla mücadelede yeni yöntem: Okullarda telefon yasağı
09:33
2 dk
SESLİ HABER
ABD'den okul bombalayan İsrail'e 164 milyon dolarlık silah onayı
09:47
1 dk
ÖZEL HABER
Karadeniz’in bitmeyen isyanı: Devlet kimdir, devlet benim
10:05
13 dk
SESLİ HABER
Telefonu şarj etmek için en uygun zaman nedir?
10:30
3 dk
SESLİ HABER
Norveç Türkiye'ye uyguladığı savunma sanayi kısıtlamalarını kaldırma kararı aldı
10:46
3 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
11:00
1 dk
Canlı
11:10
1 dk
ÖZEL HABER
Özel yurt fiyatları cep yakıyor , kyk yurtlarında yer bulunamıyor
11:21
2 dk
SESLİ HABER
Biden: İsrail askerleri, Ayşenur Ezgi'yi 'kazayla öldürdü'
11:34
1 dk
SESLİ HABER
Afganistan'da savaş suçu işleyen Avustralya askerlerinin madalyaları söküldü
11:47
1 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
12:00
1 dk
SESLİ HABER
'Batı'da ifade özgürlüğü dönemi sona eriyor'
12:20
3 dk
EN ÇOK OKUNAN 5 HABER
Türkiye neyi takip etti?
12:35
23 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
13:00
1 dk
HAFTA SONU HALLERI
Erdal Kaplanseren'le Hafta Sonu Halleri
13:05
115 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
15:00
1 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
16:00
1 dk
SESLİ HABER
Uzmanı anlattı: Sahte altını anlama yolları
16:10
3 dk
ÖZEL HABER
Trump-Harris münzarasına damga vuran “hile”
16:24
6 dk
SESLİ HABER
Yunanistan’da turiste vergi geliyor
16:41
2 dk
ÖZEL HABER
Türkiye yapay zeka çağına ne kadar hazır?
16:53
3 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
17:00
1 dk
ÖZEL HABER
Gürdeniz: Türkiye'ye KKTC'de hava ve deniz üsleri verilmeli
17:09
4 dk
SESLİ HABER
ABD istihbarat yetkilisi: Seçimlere müdahale tespit edilemedi
17:22
1 dk
SESLİ HABER
Rus ordu Donbass'ta ilerliyor: Ukrayna'nın kaybı ağır
17:35
1 dk
SESLİ HABER
Eskişehir’de ayçiçeği tarlasındaki obruk korkuttu
17:46
2 dk
SESLİ HABER
40 yıl sürmüştü: Türkiye'ye iade edilen 14 tarihi eser için tören düzenlendi
17:59
2 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
18:00
1 dk
SESLİ HABER
Kulaklık kullanımı işitme kaybı görülme oranını artıyor
18:19
3 dk
ÖZEL HABER
Tehlike saçan ilaca karşı uzmanı uyardı: 'Zayıflatan' diyabet ilacı Türkiye pazarına giriyor
18:44
7 dk
SESLİ HABER
Kapadokya’yı 8 ayda 3 milyon turist ziyaret etti
19:17
1 dk
SESLİ HABER
Haksız yere 10 yıl hapis yatmıştı: 50 milyon dolar tazminat alacak
21:14
1 dk
DünBugün
Geri dön
Adana107.4
Adana107.4
Ankara96.2
Antalya104.8
Bursa101.4
Çanakkale107.2
Diyarbakır89.6
Gaziantep104.3
Hatay106.1
İstanbul97.8
İzmir91.0
Kahramanmaraş92.3
Kayseri105.5
Kocaeli90.2
Konya88.6
Malatya106.0
Manisa101.0
Mardin92.2
Ordu99.6
Sakarya90.2
Samsun107.7
Sivas104.2
Şanlıurfa95.3
Trabzon102.4
Van88.0
 - Sputnik Türkiye, 1920
EKSEN
Ceyda Karan’ın hazırladığı Eksen’de her gün dünyanın farklı bölgelerine dair gelişmeler masaya yatırılıyor.

‘Trump, katıldığı her seçimde azınlıklar arasındaki oyunu artırmayı başardı’

Ceyda Karan'la Eksen
Abone ol
Sarp Sinan Hacır'a göre Cumhuriyetçi Partinin şahin kanadı ve neocon ekibi Demokratlara kayarken, Demokrat Parti içerisindeki müesses nizam karşıtları da Donald Trump'ın safına geçti. Adayların birbirini komünist veya aşırı sağcı olmakla itham ettiğini kaydeden Hacır, başkanlık münazarası performansının önemli bir etmen olacağını vurguladı.
5 Kasım seçimleri yaklaşırken, seçimin ana gündemini belirleyen diğer konuların başında ise enflasyon ve Meksika sınırından kaçak göçmen girişleri geliyor. Trump, sınırdaki duvarı tamamlayacağını ve yurt dışındaki fabrikaları Amerika’ya geri getireceğini söyledi. Kamala Harris ise seçim kampanyasının merkezine azınlık, kadın ve kürtaj haklarını koydu. Anketlerde başa baş giden adaylar arasında kimin öne çıkacağının belirlenmesinde geleneksel başkanlık münazaralarının önemli rol oynayacağı düşünülüyor.
Seçim sürecinde yaşanan bir diğer gelişme ise Demokrat isimlerin Cumhuriyetçi saflara geçmesi oldu. Demokrat partili Robert F. Kennedy ve demokratların eski başkan aday adaylarından Tulsi Gabbar, Donald Trump'ı destekleyeceklerini açıkladı. Öte yandan Donald Trump, Kamala Harris ile 10 Eylül’de ABC ekranlarında başkanlık münazarasına katılacağını belirtti. Trump ekibinin bilhassa not kağıdı veya ekstra materyal kullanmama kuralında ısrarcı olduğu kaydedildi.
Amerikan başkanlık seçimi sürecindeki gelişmeleri, Demokrat isimler Robert F. Kennedy ve Tulsi Gabbard’ın Trump safına geçmesini, Kamala Harris’in azınlık kartını ve 10 Eylül’de yapılması planlanan başkanlık münazarasını, gazeteci Sarp Sinan Hacır ile konuştuk.

‘Sürekli yeni bir şeyler olmasına hazırlıklı olmak lazım’

Sarp Sinan Hacır’a göre yaşanan son gelişmelerin ışığında, Amerikan seçimleri için kesin bir tahmin yürütmek mümkün değil:
“Bu Amerikan seçimleri, öncekilerden daha farklı geçiyor. Neredeyse her hafta dengeler değişiyor ve kimin kazanacağına ilişkin tahminler değişiyor. İlk başta Trump’a bir suikast girişimi yapılıyor ve herkes ‘Trump kazanacak, değişim olmaz’ diyor. Sonraki hafta Joe Biden seçimden çekiliyor, Kamala Harris aday oluyor. Anketler patlıyor, aynı insanlar ‘Kamala Harris kazandı, bu iş bitti’ diyor. Kongre yaşanıyor, sonrasında beklendik ama basında ‘beklenmedik’ diye geçen isimler Trump’a destek açıklaması yapıyor. Yine her şey tepetaklak oluyor. Ben seçime üç gün kala bile kesin tahmin yapmaktan kaçınırım bu yüzden. Hem dünya, hem de Amerika adına önemli bir seçim. Sürekli yeni bir şeyler olmasına hazırlıklı olmak lazım.”

‘Cumhuriyetçilerin içinden Trump diye bir figür çıktı ve tüm partiyi değiştirdi’

Kennedy ve Gabbard gibi iki önemli Demokrat ismin Trump’a destek açıklamasına değinen Sarp Sinan Hacır, bunun asıl sebebinin 2000’lerin başından beri yaşanan Amerikan politik atmosferindeki değişim olduğunu vurguladı. Soğuk Savaş döneminde Cumhuriyetçilerin oluşturduğu müesses nizamın bilhassa Obama dönemiyle birlikte Demokratlara geçtiğini ifade eden Hacır, bunun sonucunda müesses nizam dışında kalan siyasilerin, Trump’ın dönüştürdüğü Cumhuriyetçi Partide birleşmeye başladığını ifade etti:

“Demokratlardan Cumhuriyetçilere geçişe değinelim. ABD’de bir politik göç var. Amerikan politik atmosferinin geçtiğimiz 15 sene içerisinde ciddi şekilde değiştiğine tanıklık ettik. Eskiden ABD’yi nasıl tanımlardık? Soğuk Savaş ile birlikte gelmiş, oturmuş bir Amerikan devleti vardı. Ordusunda, istihbaratında, diplomasisinde vs. daha muhafazakar ve Cumhuriyetçi bir yapının olduğunu görürdük. ABD’nin dış müdahaleleri de genellikle bu şahin ve muhafazakar yapı tarafından gerçekleştirilirdi. Hatta Al Gore gibi isimler, 2000’lerin başlarında ‘9/11’ gibi belgeseller çıkardı. Demokratlar o dönem dış müdahalelere karşı olduklarını söyledi. Bu işler değişime uğradı.

Neden böyle oldu? Amerikan devleti, artık hem modern çağın gerekleri, hem bireyseleşme hem de sosyal medya kültürü derken, kendisini daha liberal ve demokrat bir yapıda güvende hissedeceğini düşündü. 2008 Barack Obama dönemiyle birlikte bu değişimi daha sık gördük. Orduda, bürokraside vs. daha fazla Demokrat görmeye başladık. Doğal olarak daha önce Demokrat Parti içerisinde bulunan fakat Amerikan müesses nizam yapısına karşı olanlar, bir anda kendilerini nerede bulduklarına şaşırdılar. Bu insanlar, kendi partilerinin müesses nizam ile kol kola girdiğini gördü. Politik göç böyle başladı. Amerikan devleti bir anda Demokratlaştı ve bu yüzden Cumhuriyetçiler dışarıda kalmış oldu.

O Cumhuriyetçilerin içinden Trump diye bir figür çıktı ve tüm partiyi değiştirdi. Biz tabii göç diyoruz. Robert F. Kennedy’nin, Tulsi Gabbard’ın yaptığına göç diyoruz ama bu yolun bir de karşı şeridi var. Cumhuriyetçilerde şahin olarak gördüğümüz, dış müdahaleci kimliğiyle tanıdığımız, Irak Savaşı’nın sorumlusu olarak bildiğimiz kişilerin, Joe Biden’a 2020 seçimlerinde destek açıklaması yaptıklarını gördük. Bu geçişler, Kennedy ve Gabbard’dan daha ağır geçişlerdi. George W. Bush gibi Cumhuriyetçilerin en tanınmış isimleri, Demokratlara destek açıklaması yaptı. Bu, göçün en ağır örnekleriydi. Amerikalı yazarlar da bunu söylüyor.

Bildiğimiz Cumhuriyetçi Parti gitti. Neocon kimliği artık bu partiden siliniyor. Tek bir kişi var artık. Ve o bir kişinin doğrultusunda parti ilerleyecek. Bunu zaten Cumhuriyetçi Parti Kurultayı’nda izledik. John Bolton, Nikki Haley gibi isimler salona bile gelemedi. Trump’a yakın olan isimler vardı salonda.”

‘Yarış kızıştığı için Trump, Kamala Harris’i orak-çekiçli görsellerle paylaşıyor’

Hacır’a göre Cumhuriyetçilerin sola çekilmesi oldukça zor. Amerika’da yerleşik siyasi yapıların zenginler üzerinden yürüdüğünü hatırlatan Hacır, Kamala Harris’in de solcu olmadığını anımsattı:
“Cumhuriyetçi Parti GOP olarak bilinir (Good Old Party) ama o dönem çok farklıydı. Kapitalizme regülasyonlar gelmesi sonucunda partilerin başını çekenlerin çıkar odakları değişti ve partiler de yer değiştirmiş oldu. İnternette çokça görüyorum. ‘Trump’ı sola çekebilir miyiz’ diye soranlar var. J.D. Vance dediğimiz kişi, bizim bildiğimiz anlamda Cumhuriyetçi bir karakter değil. Dışarıdan gelen, yoksulluğu tatmış ve Amerika’nın dış maceralarında asker olarak bulunmuş birisi. Ama yine de partinin pek çoğu zenginlerin yolundan gidiyor. Trump’ın söylemleri sola yaklaşır mı? Ben çok zor görüyorum. Zaten Kamala Harris’i orak-çekiç görselleriyle paylaşma sebebi yarışın kızışması. Şu anda bildiğimiz salıncak eyaletlerde iş kızışmış durumda. ‘Kamala Harris bir komünist’ algısıyla durumu törpülemeyi hedefliyor Trump. Kamala Harris’in komünistliği olmadığı gibi liberalliği bile tartışmalı. Ama bunların çok karşılığı yok.”

‘Trump, Kamala Harris’i komünizmle suçluyor’

Donald Trump’ın siyasi söylemlerinin omurgasını yurt dışına kaçan şirketleri geri getirme, kaçak göçü durdurma ve “önce Amerika” sloganlarının oluşturduğunu kaydeden Sarp Sinan Hacır, diğer yandan Trump’ın rakibi Kamala Harris’i komünizm ile itham ettiğini söyledi:
“Amerika’nın orta kesimi denilen, Mid-West olarak bilinen bir bölge var. Daha az bilinen tabirle Pas Kuşağı (Rust Belt) diye bir bölge de var. Yani üç-beş tane eyalet var. Kuzeydoğudan başlıyor. Pennsylvania gibi eyaletler var burada ve bunlar her daim seçimin kaderini belirleyen yerler. Buraya neden Pas Kuşağı dendiği de anlaşılıyor. Buralara eskiden Çelik Kuşağı deniliyordu. Çelik Kuşağı denmesinin sebebi, buralarda çok fazla çelik ve araba fabrikası bulunmasıydı. Soğuk Savaş’ın sonlarına doğru bu bölgedeki endüstri, dışarıda ucuz işgücü bahanesiyle yurt dışına kaçtı. Bunun ardından buralarda ciddi bir ekonomik çöküş yaşandı ve işsizlik arttı. Çelik Kuşağı’nın adı Pas Kuşağı oldu. İşte bu bölge her seçimde kritik öneme sahip. Trump’ın söylemlerine bakıyoruz. Her daim dışarıya kaçan şirketleri ve fabrikaları geri getirmekten bahsediyor, ‘önce Amerika’ diyor. Bu söylemler, Kaliforniya’daki ve New York’taki vatandaş için bir şey hitap etmiyor. Peki kime hitap ediyor? İlk olarak sınır bölgesinde bulunan Teksas, New Mexico, Arizona gibi eyaletlerdeki insanlara hitap ediyor. İkincisi, yasal yollarla ülkeye göç edip, yasadışı göçmenlerin işini elinden almasından korkan göçmenlere hitap ediyor. Üçüncüsü de işini ve varlığını, yurt dışına kaçan şirketler yüzünden kaybeden kitlelere hitap ediyor. Trump her konuşmasında ‘Bunlar komünist. Komünizm getirecek. Cebinizdeki üç kuruş parayı da sosyal hizmetlere, cinsiyet değiştirme tedavilerine harcayacaklar’ diyor. Trump’ın söylemlerinin ana vurgusu bu.”

‘Harris’in aslen Hintli olması değil, savcılık döneminde yaptıkları sıkıntı yaratıyor’

Kamala Harris’in etnik kökeniyle ilgili tartışmaların seçmende pek karşılığının bulunmadığını aktaran Hacır, siyahi seçmen için asıl meselenin Harris’in savcılık döneminde siyahilere yönelik sert tutumu olduğunu kaydetti. Hacır’a göre Kamala Harris, savcılık döneminde siyahileri en ufak kabahatlerde dahi hapse göndererek ucuz işgücü olarak kullanmaktan geri durmadı:

“Kamala Harris’in geçmişten bu yana böyle vurguları çok. Trump kilit bir yerden geldi, ‘Kamala siyahi değil. Ona siyahi demeyin. O bir Hintli’ dedi. Eskiden ‘Kımala’ diye telaffuz edilirmiş Hindular gibi, şimdi ‘Kamala’ diye telaffuz ediliyor. Siyahileri andıran bir telaffuz. Bunun şakaları yapılıyor. Kamala tabii ki tüm azınlıkları kapsayan POC yani People of Colour (Renkli milletler) grubunda. Fakat siyahi olması tartışma konusu çünkü Afrikalı Amerikalı değil. Kamala Harris, Hindistan’ın en üst kastı olan Brahmin sınıfından geliyor. Baba tarafı, Jamaika’da köle sahibi bir aileden geliyor. Hayatı boyunca üst dönem ekonomik elit sınıfında yaşamış birisi. Şimdi seçim dönemi başlar başlamaz gettoların Kamala Harris’i oldu. Kendisini siyahi, yoksul Harris olarak tanıttı. Trump bunu eleştirdi fakat onun için de anlamsız bir tartışmaydı. Siyahlar zaten Kamala’yı bir Hint asıllı olduğu için değil, Kamala’nın savcılık döneminde Siyahileri çok suçladığı için sevmiyor. Kamala Harris’in savcılık dönemi skandallarla dolu.

Tulsi Gabbard geçmişteki münazaralarda Harris’i topa tuttu. ‘Sen, en ufak uyuşturucu kullanan siyahi gençleri bile hapse attın ve hayatlarını kararttın. Övünüyor musun diye sorduklarında gülümseyerek yanıt verdin’ ifadelerini kullandı Gabbard. Harris o yıl çok rezil olmuştu ve seçimden çekilmek zorunda kaldı. İnsanları sadece keyfen içeri atmadı. Kamala Harris, bu mahkumları ucuz işgücü olarak kullanıyordu. Hapishanelerde yer olmadığı halde bunu yapmış. Harris döneminde 50 mahkuma 1 tuvalet düşüyormuş. Siyahiler de ‘Trump’ı sevmiyoruz ama Harris’i de sevmiyoruz’ diyor. Yani hepsi olmasa da bunu diyenler var.”

‘Trump, katıldığı her seçimde azınlıklar arasındaki oyunu artırmayı başardı’

Donald Trump’ın her türlü ırkçılık ithamına rağmen azınlıklar arasındaki oyunun arttığına dikkat çeken Hacır, öte yandan Cumhuriyetçilerin geçmişten gelen sorunlar sebebiyle azınlıklarla olan problemlerini çözemediğini vurguladı:
“Tabii Trump, katıldığı her seçimde azınlıklar arasındaki oyunu artırmayı başardı. Üç seçimdir ‘Irkçı, aşırı sağcı, beyaz üstünlükçü’ diye anlatılan karakter, siyahiler ve Latinler arasında giderek oyunu artırıyor. Nasıl böyle olabiliyor? Demokratlar, sınır güvenliğini sağlamıyor. Ülkeye yasal yolla gelenlerin hakkını yiyorlar. Bu da Cumhuriyetçiler için inanılmaz bir propaganda alanı açtı. Zaten Cumhuriyetçilerin azınlıklarla bir derdi olmamalı. Azınlıkları içlerine alsalar tüm pastayı toplayabilirler. Ben yine de Cumhuriyetçilerin azınlık meselesini hala çözebildiğini düşünmüyorum. Vivek Ramaswamy de tıpkı Kamala Harris’e benzer bir şekilde imtiyazlı aile üyesi. Zengin birisi. Yani Amerika’da bildiğimiz gettolarda yaşayan Latin veya siyahi insanları temsil edecek biri değildi. Böyle bir girişimi göremiyorum Cumhuriyetçi Partide. Yani hem yoksul hem siyah veya Latin arkaplandan gelen bir insan göremiyoruz. Orada aslında Cumhuriyetçiler için büyük bir oy potansiyeli yatıyor. Yatkınlıkları bulunan birçok kişi var. Tabii kölelik döneminden kalan önyargılar ile yaklaşmıyorlar pek o gruplara ama yaklaşsalar tüm dengeler altüst olur.”

‘Kamala Harris’in daha önceki tüm münazaralarında öne çıkan şey teklemesi, konuşamaması, aynı cümleleri tekrar etmesi ve heyecanlanması oldu’

Siyasilerin ideolojiden ziyade arkasına alacağı rüzgara göre politika belirlediğini kaydeden Sarp Sinan Hacır, Cumhuriyetçi ve Demokrat partilerin seçim kampanyalarını da bu yönelimin belirlediğini vurguladı. 10 Eylül’de gerçekleşmesi planlanan Trump-Harris münazarasına değinen Hacır, Kamala Harris’in konuşma sorunlarının belirleyici bir faktör olabileceği değerlendirmesinde bulundu. Öte yandan Sarp Sinan Hacır’ın yorumuna göre Donald Trump bir kadın adaya karşı saldırgan üslup takınırsa, bunun geri dönüşü normale göre çok daha kötü olabilir:

“Münazara konusunda yarı yarıya bölünmüş durumdayım. İdeolojisizlik durumu var. Dünyadaki siyasilerin hepsinde benzer bir durum var. Kamala Harris bu politikaları neden bugüne kadar böyle uyguladı? Trump göç meselesinden, dışarıya kaçmış şirketler meselesinden bir rüzgar yakaladı. Demokratlar da kürtaj, kadın ve azınlık hakları meselesinden bir rüzgar yakaladı. J.D. Vance federal yasak olmayacağını söyledi ama inanması gereken bağımsız gruplar inandırıcı bulmadı bu açıklamayı. Seçilmek için söylediğini, seçilince tam tersini yapacağını iddia ediyorlar. Project 2025 gibi bir iddia bu. Trump seçilince bu projeyi yapmayacak. Kürtaj yasağı da getirmeyecek. Zaten federal kürtaj yasağı gelse en büyük mağdur Trump olur.

Münazaraya dönecek olursak, Kamala Harris’in daha önceki tüm münazaralarında öne çıkan şey teklemesi, konuşamaması, aynı cümleleri tekrar etmesi ve heyecanlanması oldu. Böyle bir sorunu var Harris’in. Fakat diğer taraftan da 2020 münazarasında insanlarda şu beklenti vardı: 2016’da Clinton’ı mahveden Trump bir tarafta, mental kabiliyetleri zayıf ve yaşlı bir Joe Biden var. Kim kazanır deseniz herkes Trump’ın kazanmasını beklerdi. Fakat o gün öyle bir münazara izledik ki Trump son derece saldırgan ve rahatsız edici bir görüntü verdi. Biden ise iki çift laf etmeye çalışan tonton amca imajı çizdi. Vatandaşlar da kutuplaşmanın sebebini Trump’a bağladı. Bunun tekrar yaşanması uzak ihtimal değil.

Trump belki dersini almıştır ama 27 Haziran’da mikrofonu kapalıydı, bu da Trump’ın işine yaradı. Kamala Harris münazarası başladığında Trump yine böyle saldırgan bir görüntü verirse itici algılanabilir. Bu yüzden Trump’ın frene basması lazım. Üstüne karşısındaki kadın olduğu için saldırgan üslup daha da çirkin gözükür. Trump da bunun farkındadır diye düşünüyorum. Zaten Tulsi Gabbard’ın münazaraya hazırlık için Trump’a tüyolar vereceği iddia ediliyor. Yani biz bu münazaralarda geri dönülemez yollara girildiğini görebiliriz. Çok kritik tartışmalar olacak.”

Haber akışı
0
Tartışmaya katılmak için
giriş yapın ya da kayıt olun
loader
Sohbetler
Заголовок открываемого материала