Rusya Savunma Bakanlığı: Ukrayna ordusu kimyasal silah provokasyonu hazırlığını yapıyor
10:45 27.08.2024 (güncellendi: 17:00 27.08.2024)
© Rusya Savunma BakanlığıRusya Silahlı Kuvvetleri Radyolojik, Kimyasal ve Biyolojik Koruma Birliği Şefi İgor Kirillov
© Rusya Savunma Bakanlığı
Abone ol
Rusya Silahlı Kuvvetleri Radyolojik, Kimyasal ve Biyolojik Koruma Birliği Komutanı Korgeneral İgor Kirillov, Kiev rejiminin kimyasal silaha başvurarak Rusya’ya karşı provokasyon hazırlığı içinde olduğunu, bu amaçla ülkeye kimyasal mühimmatın getirildiğine ilişkin bilgi aldıklarını belirtti.
Rusya Silahlı Kuvvetleri Radyolojik, Kimyasal ve Biyolojik Koruma Birliği Komutanı Korgeneral İgor Kirillov, bugünkü basın toplantısında, Kiev rejiminin Batılı küratörlerinin yardımıyla düzenli olarak Kimyasal Silahlar Sözleşmesi’ni ihlal ettiğini defalarca dile getirdiklerini anımsatarak şunu bildirdi:
Özel askeri harekat sırasında Ukrayna tarafının zehirli kimyasal madde kullandığına ilişkin 400’den fazla vaka tespit edildi. Bu maddeler arasında ABD yapımı olanlar dahil Bi-Zet, hidrosiyanik asit, klorcian ve toplumsal kargaşalarda kullanılan kimyasal araçlar yer alıyor.
Rus ordusunun ele geçirdiği Avdeyevka kentinde, içinde kimyasal ekipmanların bulunduğu bir laboratuvarın tespit edildiğini anımsatan Kirillov, Rus uzmanların bu laboratuvardan aldığı numunelerde sodyum siyanür, sülfürik asit ve siyanür anyon izlerine rastlandığını belirterek şunu kaydetti:
Bu, tespit edilen laboratuvarın, günde 3 kiloya (40 binden fazla ölümcül doz) varan üretim hızıyla genel zehirli etkiye sahip zehirli maddelerin üretimi için kullanıldığını açıkça gösteriyor.
Ukrayna’nın Kimyasal Silahlar Sözleşmesi’ni ihlal ettiğini kanıtlayan tüm bu materyallerin Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’ne (OPCW) gönderildiğine dikkat çeken Rus komutan, örgütten bugüne kadar net bir yanıtın gelmediğini söyleyerek bu konuda şu değerlendirmede bulundu:
Bu, OPCW'de karar alma mekanizmasının tamamen ABD tarafından kontrol ediliyor olmasından kaynaklanıyor. Washington, istenmeyen ülkelerle hesaplaşmak için örgüt içerisinde yanlı bir mekanizma kurdu. Suriye'de kimyasal silah kullanımını araştırmak için de bu mekanizmaya başvurulmuştu.
Ukraynalı şirketlerin, toplamda 500 ton trietanolamin ithal ettiğini bildiren Rus yetkili, bu maddenin hardal gazı üretiminde kullanıldığını belireterek, “Açık kayıtlarda, bu malın yasadışı amaçlarla kullanılmadığını gösteren tek bir delil yok” diye dikkat çekti.
Suriye'nin bu tür kimyasalları satın almasının Batılı ülkelerin büyük öfkesine yol açtığını ve OPCW'nin, 2023 Aralık ayında Suriye’ye çift kullanımlı kimyasal ürünlerin ihracatının tamamen yasaklanmasına yönelik tavsiyeleri kabul etmesiyle sonuçlandığını hatırlatmak isterim.
Ukrayna'ya tehlikeli kimyasal atık ve kullanılmış nükleer yakıtın giriş yapmasının da risk faktörü olduğunu söyleyen Kirillov, bu maddelerin ‘kirli bomba’ üretiminde ve kimyasal provokasyonlarda kullanılabileceğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
Bu bağlamda, OPCW’ye bir kez daha, Rusya’nın sunduğu delilleri dikkate alarak Ukrayna ordusunun zehirli kimyasalları kullandığına ilişkin olguları tarafsız bir şekilde araştırma ve araştırma sonuçlarını mümkün olan en kısa sürede Sözleşmeye taraf ülkelere bildirme çağrısında bulunuyoruz.
Kiev rejiminin özel askeri harekat bölgesinde kimyasal silah provokasyon hazırlığı yapıyor olabileceğini kaydeden Rus komutan, “13 Temmuz 2024 tarihinde, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri 3. Uçar Birlik Taburu birliklerine zehirli kimyasal maddeler içeren mühimmatların teslim edildiğine dair bilgi alındı” bilgisini verdi.
Ele geçirilen Ukrayna mevzilerinde OPCW’nin listesinde yer alan zehirli kimyasal maddelerin tespit edildiğini bildiren Kirillov, “Zehirli kimyasallarla yapılan sayısız provokasyon ve Rusya’nın yeni bölgelerinin yetkililerine yönelik düzenlenen suikast girişimleri göz önüne alındığında, bu maddeler kullanılarak benzer olayların yaşanabileceğini düşünüyoruz” diyerek şunu ekledi:
Uluslararası toplumun bu konuya yakından ilgi göstermesi ve uzman kuruluş olan OPCW'nin de Ukrayna'nın Sözleşme hükümlerine uyup uymadığını kontrol etmesi ve kimyasal silahların geliştirilmesi, üretilmesi, stoklanması ve kullanılmasını önlemek için acil tedbirler alması gerektiğine inanıyoruz.
Daha önce Rusya Silahlı Kuvvetleri Radyolojik, Kimyasal ve Biyolojik Koruma Birliği Komutanı İgor Kirillov, Ukrayna ordusunun sadece ABD'de üretilebilen zehirli kimyasal maddeler kullandığının tespit edildiğini açıklamıştı.
'ABD, Moldova ve Romanya'yı lojistik sürecine dahil ediyor'
Kirillov, ABD'nin kendi makamları üzerindeki şüpheleri ortadan kaldırmak amacıyla, Ukrayna'dan biyomateryallerin taşınmasına yönelik lojistik programlarına Moldova ve Romanya'yı dahil etmeye başladığını söyledi.
Washington'un uyguladığı bu taktiğin son alıcıyı gizlemeyi ve şüpheleri ABD resmi kurumlarından ve ABD'nin askeri biyolojik programından uzaklaştırmayı mümkün kıldığını anlatan Kirillov, "Ukrayna'dan Moldova'ya tehlikeli maddelerin nakliyesi, aynı unvanlı ABD şirketinin yan kuruluşu olan 'Biopartners' firması tarafından gerçekleştirildiği tespit edildi" diye konuştu.
Lojistik süreçlerinde ABD Savunma Bakanlığı'nın en büyük tedarikçi kuruluşlarından birinin iştiraki olan Q2 Solutions şirketinin de yer aldığını anlatan Rus yetkili, bu şirketin ABD Savunma Bakanlığı Tehdit Azaltma Ofisi'nin (DITRA) programları kapsamında 22 milyon dolardan daha yüksek bedelli sözleşmeleri hayata geçirdiğini doğrulayan bilgiler bulunduğunu kaydetti.
Bu arada Kirillov, ABD'nin sadece belirli etnik grupları etkileyen biyoajanlar üzerinde çalışmaya devam ettiğini söyledi.
Washington'un uyguladığı bu taktiğin son alıcıyı gizlemeyi ve şüpheleri ABD resmi kurumlarından ve ABD'nin askeri biyolojik programından uzaklaştırmayı mümkün kıldığını anlatan Kirillov, "Ukrayna'dan Moldova'ya tehlikeli maddelerin nakliyesi, aynı unvanlı ABD şirketinin yan kuruluşu olan 'Biopartners' firması tarafından gerçekleştirildiği tespit edildi" diye konuştu.
Lojistik süreçlerinde ABD Savunma Bakanlığı'nın en büyük tedarikçi kuruluşlarından birinin iştiraki olan Q2 Solutions şirketinin de yer aldığını anlatan Rus yetkili, bu şirketin ABD Savunma Bakanlığı Tehdit Azaltma Ofisi'nin (DITRA) programları kapsamında 22 milyon dolardan daha yüksek bedelli sözleşmeleri hayata geçirdiğini doğrulayan bilgiler bulunduğunu kaydetti.
Bu arada Kirillov, ABD'nin sadece belirli etnik grupları etkileyen biyoajanlar üzerinde çalışmaya devam ettiğini söyledi.