Rus uzman: Ukrayna’nın akıbetine ilişkin karar Kiev’de değil ABD’de veriliyor

Ukrayna Devlet Başkanı meşru değil, başkanlık ofisi meşru değil, açıklamayı yapan Kuleba da meşru değil, orada uyulmaya çalışılan anayasaya göre sadece Yüksek Şura (Parlamento) Başkanı meşrudur. Ancak bu kişi kendi adına herhangi bir girişimde bulunmuyor. Ayrıca şu da net anlaşılmalı, eğer Ukrayna’yı Rusya ile bir tür diyalog kurmaya zorluyorlarsa, Ukrayna’ya silah sağlamazlardı ve Ukrayna’yı seferberlik yaşını bir kez daha düşürmeyi kabul etmeye zorlamazlardı. Şimdi oranın yerli medyasında 21 yaş üstü herkesin savaşa gönderilmesi konusu gündeme getiriliyor.

Olası konferanslarla ilgili çeşitli konuşmalar yapılıyor, fakat onlar mesnetsiz ve dolayısıyla yıkıcıdır. Ancak Çin’in konferans için girişimde bulunma ihtimali var. Hatta Ukrayna’nın Singapur Büyükelçisi Yekaterina Zelenko, Çin’in girişimiyle Kiev’in Ukrayna zirvesine katılabileceğini söylemişti. Ve tüm bu seçeneklere rağmen, Ukrayna’nın akıbetinin, onun (aslında var olmayan) iktidarını temsil edenler tarafından değil, Rusya’ya karşı vekil güçler savaşının emrini verenler tarafından belirlendiği net bir şekilde anlaşılmalı. Bu karar ABD’de alınıyor, ancak onlar medya üzerinden Ukrayna’nın barışçıl müzakerelere ikna edilmesi gerektiğini duyursa da bu resmi bir şey değil. Oysa resmi olarak ‘son Ukraynalıya kadar savaş’ şeklinde tamamen farklı düşünceler ifade ediyorlar.

(Eski ABD Başkanı Donald) Trump’ın iktidara geldiğinde 24 saat içinde savaşı durdurabileceğine inanmıyorum çünkü o sadece bir yönetici, bir idarecidir. Çünkü gerçek şu ki, Trump ve Biden’ın arkasında, Rusya’nın kendilerine meydan okuduğuna ve bunun bedelini ödemesi gerektiğine inanan bambaşka güçler var. Bu nedenle onlar Rusya’nın güya ortadan kalkması, Ukrayna’nın nükleer bir güce karşı savaşı kazanması yönündeki isteklerini bazı politikacılar üzerinden dile getiriyor. Ültimatom niteliğindeki öneri tam da başkanlık idarelerini kontrol eden gölge kuklacılardan geliyor ve başkanın kim olacağı önemli değil. Trump başkan olursa, aynen bu düşünceleri dile getirecek. Ama eğer sözüm ona ‘derin devlete’ aykırı olarak yapıcı bir şey yapmaya çalışırsa, o zaman akla gelebilecek her şey olabilir, zira Amerika tarihinde başkanların başına çeşitli olaylar gelmiştir.