Mayıs ayında cari açık 30 milyarın altına düşecek. Büyük bir iyileşme var, dış açık yarı yarıya düştü.
Piyasa değerlendirmelerinde de bütçe açığının milli gelire oranla yüzde 10'lara gelmesi beklenirken biz bunu yüzde 5'te tuttuk. Deprem hariç milli gelire oran anlamında sadece yüzde 1'deyiz. Yani program çalışıyor.
Türkiye'nin risk primi geçen sene 700'idi, şimdi ise 270'in altına düştü. Bize benzer ülkelere oranla çok daha iyi bir performans gerçekleştirmişiz.
Türkiye fon akışında ön gördüğümüzden daha büyük bir akış var. Özellikle yerel seçim arkasından büyük bir gelişim var, merkez bankası 49 milyar dolarlık bir iyileşim gösterdi 1.5 ayda. Belirsizlikler azaldıkça istek artıyor.
12 yıl sonra Fitch ve diğer kurumlar Türkiye'nin kredi notunu arttırdı ve pozitif görünüm olduğundan bahsetti. Ekonomide disiplinli bir büyümemiz var, rezervlerde iyileşmeler var, fon akışında artış var.
Yatırımlar daha verimli alanlara yönlendirelecek, mali disipline ve dezenflasyona destek verilecek.
Önümüzdeki yıl içinde yüzde 33 civarına indi enflasyon beklentisi. 24 aylıkta ise yüzde 22 civarına indi.
Kamuda tasarruf paketini, verimliliği ve rekabet gücünü arttıracak yapısal reformları attıracağız.
Bu program Türkiye'nin öz, kendi programıdır.
Geçen sene deprem felaketini sararken, deprem hariç bütçe açığı yüzde 1.6. Yani aslında deprem hariç bütçede büyük bir disiplin var. Tabi ki deprem yüzünden harcamalar arttı ve enflasyonist bir politika yaşandı. Fakat biz bu sene geçen seneden bile daha iyi bir performans ile bütçe açığını daha da düşük bir seviyeyi getireceğiz. Yatırımları arzı arttıracak, rekabeti arttıracak sektörlere yapacağız.
Enerjide verimliliği, dijital ve yeşil dönüşümü önceleyeceğiz. Önümüzdeki dönem sanayi üstlerini limanlara bağlamayı istiyoruz, karbon ayak izini düşürmek istiyoruz.
Şu anda döviz biriktirmeseydik biz TL 20 TL'lere düşerdi. Ama biz rezerv biriktirdik. Türkiye'nin cari açığı düşüyor ve tl şu an çok cazip.
KDV'de de bir artış beklemiyoruz. Bu sene geçen seneki gibi bir vergi artışı da olmayacak. Beklentiler iyileşiyor.
Kira artışlarına 25 yasasının devam etmesinin bir mantığı olmadığını, büyük ihtimalle devam etmeyeceğini düşünüyorum. Piyasada fiyatlara müdahale edilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Genel olarak az müdahele gerekli. Sadece arzı arttıracak teşvikler ile piyasaya müdahale edebiliriz.
Ürünlerin fiyatlarına müdahale ederek biz bir yere varamayız.
Merkez bankasının günlük bilançosu var, 1-16 Nisan arasında merkez bankasının rezervi 49 milyar dolar iyileşti. Tarihte eşi benzeri görülmedi. Bunun bir kısmı tüzel ve gerçek kişilerin liraya dönmesinden kaynaklanıyor, bir kısmı nispeten sıcak para ile alakalı.
Programımızı kalıcı bir anlamda çözmeyi hedefliyoruz, bu yüzden makro ekonomi ile gideceğiz.
Bizim bir kur hedefimiz yok. Ama tabi ki kur önemli bir gösterge, bu nedenle, 1 yıllık bir geçiş dönemi ön gördük. Haziran 23-24 dezenflasyona geçiş dönemi. Kurda da böyle. Piyasa mekanizmasının efektik bir şekilde çalışacağı bir döneme evriliyoruz. Rezerv pozisyonumuzu güçlendiriyoruz, kur politikamız yok. İhracatlarımız tedirgin olmasınlar, onlara her türlü desteği vereceğiz.
Aşırı bir değerlenme ön görmesek de, verimlilik ve rekabet artışı için bizim üstümüze ne düşüyorsa onların yanındayız.
Vergide adaleti sağlayacağız. OECD, asgari kurumlara geçiyor çok uluslu şirketler için. En düşük kurumlar vergisi, yüzde 15'in altında olamayacak. Benzer bir olayı diğer firmalar için de yapacağız. Herkes, yükü kaldırabileceği durumda vergilendirecek. Bizim petrolümüz, doğalgazımız yok. Üretmemiz gerek.
Daha geçen gün faizden kazanılan vergileri arttırdık. Bu vergide adaleti sağlamak için yapıldı.