aynı zamanda çevirmen, felsefeci ve yazdıklarıyla ödüller kazanmış güçlü bir kalemdir. Öykü, roman, deneme gibi türlerde yazan Karasu, yapıtlarında genellikle çok katmanlı ve kendisini de kolay kolay ele vermeyen anlam tabakalarıyla örülü metinler oluşturur. Bu anlam tabakalarını çözümleyebilmek için yapıtlarındaki kelimeler ve anlamları, semboller ve çağrışımları bir izin peşine düşer gibi dikkatle takip etmek gerekir. Bilge Karasu’ya özgü bu edebî üslubu anlamak ve oluşturduğu metinlerdeki alt katmanlara inebilmek için her şeyden önce yapıtlarının tamamına ait sözvarlığını ele alan bir Bilge Karasu Sözlüğü’ne ihtiyaç duyulmaktadır. Bu ihtiyaca cevap verebilmek ve aynı zamanda 20. yüzyılın edebiyatının sözvarlığını ortaya koyan daha kapsamlı çalışmalara zemin sağlamak amacıyla Bilge Karasu Sözlüğü hazırlanmıştır. Bilge Karasu Sözlüğü hazırlanırken yazarın yukarıda sıralanan yapıtlarındaki bütün kelimeler değil de özellikle üslubunu sözvarlığı açısından belirleyen dilsel göstergeler taranmıştır. Bunlar arasında günümüzde çok sık kullanılmayan ve Arapça ve Farsça kökenli kelimeler ve tamlamalar, Batı kökenli kelimeler, çeşitli bilim ve sanat alanlarına ait terimler, ağız özelliği gösteren kelimeler, çeşitli deyim ve kalıp ifadeler, bitki ve hayvan adları yer almıştır. Bilge Karasu’da en çok dikkat çeken dilsel göstergeler baştan sona her yönüyle “Türkçe” kelime tercihleridir. Gündelik hayatta kullanılan kelimelerden çeşitli bilim ve sanat alanına mahsus terimlere varıncaya dek Türkçeye yaslanan Karasu, dilimizde var olan Doğu veya Batı kökenli kelimeleri neredeyse kalıp ifadeler dışında çok fazla tercih etmemiştir. Bunu yapmak o kadar kolay değildir, ancak Bilge Karasu gibi felsefeyle metin analizlere yapacak derecede içli dışlı olan ve yedi sekiz dil bilen çok dilli bir yazar farkındalığına sahip olmak gerekir. Onun metinlerindeki çok katmanlı yapıyı çözmek demek Türkçenin de çok katmanlı serüvenini bilmek ve ona eşlik etmek demektir. Dolayısıyla Karasu’nun sözvarlığı filolojik açıdan incelenince dilin bu katmanlı yapısı deşifre olmaktadır. Bu dil katmanı Karasu’da şu şekilde yer alır ki bu pek az yazarın yapabileceği bir dil işçiliği ve dil hassasiyetidir.”