Mardin'deki 5 bin yıllık yer altı şehri bu yıl ziyarete açılacak
© AAMardin'in Midyat ilçesinde, içinde ibadethane, silo, su kuyuları, barınma, şırahane, işlik, sarnıç ve mezar alanları bulunan, dehlizlerle geçişlerin olduğu 5 bin yıllık yer altı şehrinin 2 etabı bu yıl ziyarete açılacak.
© AA
Abone ol
Mardin'in Midyat ilçesinde, içinde ibadethane, silo, su kuyuları, barınma, şırahane, işlik, sarnıç ve mezar alanları bulunan, dehlizlerle geçişlerin olduğu 5 bin yıllık yer altı şehrinin 2 etabı bu yıl ziyarete açılacak.
Midyat ilçesinde 4 yıl önce tarihi sokak ve evlerde başlatılan çalışma kapsamında bulunan ve temizlik yapılan mağaranın tek olmadığının, dehlizlerle farklı mekanlara geçiş sağlandığının belirlenmesi üzerine yer altı şehrini ortaya çıkarmak amacıyla yürütülen kazı çalışmasının 4. sezonu başladı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Mardin Müzesi ve Midyat Belediyesi işbirliğiyle 4 yıldır Estel bölgesinde bulunan Ulu Cami Mahallesi'ndeki 2 noktada çalışmalar titizlikle yürütülüyor.
Çok geniş bir alana yayıldığı tespit edilen ve buluntulara göre yaklaşık 5 bin yıllık olduğu belirlenen yer altı şehrinin, 1. ve 2. etap temizlik ve kazı çalışmalarında 8 bin 223 metrekarelik alan ve bu alanlarla bağlantılı yaklaşık 120 metrelik tünel ortaya çıkarıldı.
İbadethane, silo, su kuyuları, barınma, şırahane, işlik, sarnıç ve mezar alanları, tünel ve dehlizlerin bulunduğu yer altı şehrinde, farklı dönemlere tarihlendirilen, kandiller, ağırşaklar, el değirmeni, taş ve cam boncuklar, taş eserler, bronz sikke ve takılar, pişmiş topraktan araç gereçlerin yanı sıra insan ve farklı hayvanlara ait kemikler bulundu.
Çalışmaların bitme noktasına geldiği 1. ve 2. etapların turizme kazandırılması için hazırlanan restorasyon ile Ziyaretçi Karşılama Merkezi projeleri, Mardin Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunca onaylandı.
Mezopotamya'nın en gözde destinasyon merkezi haline getirilmesi hedeflenen yer altı şehrinin iki etabının bu yıl turizme kazandırılması hedefleniyor.
'Bu ay Ziyaretçi Karşılama Merkezinin ihalesini yapacağız'
Midyat Belediye Başkanı Veysi Şahin, AA muhabirine, çok kültürlü bir yapıya sahip Midyat'ta yüzyıllardır Türk, Kürt, Arap, Müslüman, Süryani ve Yezidilerin bir arada yaşadığını söyledi.
Tarihi ilçede yer altı şehrini ortaya çıkarmak için başlattıkları kazıların sürdüğünü kaydeden Şahin, bu yıl Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü koordinesinde tespit edilen yeni etaplarda çalışma yapılacağını bildirdi.
İlk iki etap için restorasyon ve Ziyaretçi Karşılama Merkezi projelerinin onaylandığını, projeleri çok kısa sürede bitirip 2 etabı turizme açmayı planladıklarını kaydeden Şahin, şöyle konuştu:
"Bu yıl içinde 1. ve 2. etabı turizme açmayı düşünüyoruz. Bu ay Ziyaretçi Karşılama Merkezinin ihalesini yapacağız. 6-7 ay içinde yer altı şehri turizme açılacak. Midyat'taki yer altı şehrinin tamamını turizme açtığımız zaman dünyanın en büyük yer altı şehirlerinden biri olacak. Sene sonuna doğru 1. ve 2. etabı tamamıyla misafirlerimizin hizmetine açacağız. Gelen turistler hizmete açılmadığı halde merak edip, bizlere müracaat ediyorlar. Güvenlik nedeniyle şu anda ziyaretçi kabul edemiyoruz."
Yılda ortalama 1 milyon turisti ağırladıklarını, bu yıl da 1,5 milyon turist beklediklerini aktaran Şahin, turizm konusunda ilçenin potansiyelinin çok yüksek olduğunu dile getirdi.
Turizme açamadıkları destinasyon noktalarının bulunduğunu anlatan Şahin, hedeflerinin 2 milyon turiste yaklaşmak olduğunu sözlerine ekledi.
'5 bin yıllık bir şehir, etaplar halinde çalışmalar devam edecek'
Kazı başkanı Gani Tarkan da 2020 yılında başlayan kazı çalışmalarında 4. sezona başladıklarını söyledi.
Yamaç yerleşiminin güney kısımlarında çalışmaların devam ettiğini kaydeden Tarkan, şöyle devam etti:
"Bu sezon çalışmalarda bir işlik ve bir mağara alanı tespit edildi. Mağaradan taş alınma suretiyle genişlediğini görüyoruz. Alınan taşlarda mağaranın hemen üzerinde 20. yüzyılın başlarında tarihlenen ev inşa edilmiş. Kazı alanında şu anda üst tabakadayız. Alınmamış dolgu toprağı var. Dolgu toprağının altında da diğer mekanlara bağlantıyı geçişi sağlayacak mekanların da bulunacağını tahmin ediyoruz."
Yer altı şehrinin yaklaşık 40 hektarlık bir alandan oluştuğunu, şimdiye kadar yüzde 6-7'lik bir kısmının ortaya çıkarıldığını aktaran Tarkan, kazıların yıllarca süreceğini vurguladı.
Şimdiye kadar çok sayıda yapı ve buluntulara ulaştıklarına dikkati çeken Tarkan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Milattan önce 3. binde yerleşim başlıyor Matiate yer altı şehrinde. Tunç Çağı'nda başlıyor ve kesintisiz şekilde devam ediyor. Roma dönemine ait de çok sayıda buluntu var. Sikkeler, kandiller, su mataraları, cam bilezikler ve günlük kullanım eşyaları gibi yoğun seramik buluntuları bulundu. Bunun yanında çok sayıda daha çok Orta Çağ seramiği bulduk. Tunç dönemine tarihlenen seramiklere de ulaştık, bunlar lokal bölgede. Ancak kazı alanı genelinde Orta Çağ ve Roma dönemine ait buluntularla karşılaşıyoruz. 5 bin yıllık bir şehir, etaplar halinde çalışmalar devam edecek. Hedefimiz yer altı şehrinin tamamını açığa çıkarmak ve etap etap burayı gelen turistlerin ziyaretine açmak."
'Matiate diğer yer altı şehirlerinin öncüsü'
Midyat Belediyesi Koruma, Uygulama ve Denetim Büroları sorumlusu ve sanat tarihçisi Mervan Yavuz da arkeolog, sanat tarihçisi ve 10 işçi ile çalışmaları titizlikle yürüttüklerini söyledi.
Çalışmaların 1. ve 2. etabında bitme aşamasına gelindiğini kaydeden Yavuz, şimdiye kadar açığa çıkardıkları alanda önemli buluntulara ulaştıklarını, buluntulara göre yer altı şehri tarihinin Tunç dönemine kadar gittiğini gördüklerini bildirdi.
Dünyanın birçok yerinde yer altı şehirlerinin bulunduğunu, ilçedeki yer altı şehrinin benzerinin Kapadokya bölgesinde olduğunu kaydeden Yavuz, şöyle dedi:
"Matiate yer altı şehrinin önemi, bereketli hilalin tam ortasında bulunmasından kaynaklı. Yayılım buradan gerçekleştiği için Matiate yer altı şehrinin diğer yer altı şehirlerinin öncüsü olduğunu görüyoruz. Diğer yer altı şehirlerinden farkı ise sivil mimarinin yer altı şehrinin üzerinde bulunması. Bu da bize yer altı şehrinden günümüze nasıl ulaşıldığını gösteriyor. Yer altı şehrinden kent yaşamına aşamalar halinde geçişini gözlemleyebiliyoruz. Aynı zamanda Kapadokya gibi bazı yer altı şehirleri, dikey olarak aşağı inmekte. Buradaki ise teras şeklinde yatay seyrediyor ve çok geniş bir alana yayılıyor."