https://anlatilaninotesi.com.tr/20231206/1078149375.html
‘Savaşı ya ABD durduracak ya da ABD’nin hayati menfaatlerini tehdit edecek bir ittifak’
‘Savaşı ya ABD durduracak ya da ABD’nin hayati menfaatlerini tehdit edecek bir ittifak’
Sputnik Türkiye
İsmail Hakkı Pekin’e göre, İsrail Gazze’de tam kontrol sağlayana dek durmayacak. Biden yönetiminin İsrail’i silah sevkiyatını keserek durdurabileceğini... 06.12.2023, Sputnik Türkiye
2023-12-06T16:04+0300
2023-12-06T16:04+0300
2023-12-07T11:23+0300
eksen
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e7/0c/07/1078166796_0:0:3640:2048_1920x0_80_0_0_0f7d2a9969884275e4e589269e965ecd.jpg
Ceyda Karan'la Eksen
Sputnik Türkiye
Ceyda Karan'la Eksen
İsrail’in 7 Ekim’deki Hamas baskınıyla başlattığı Gazze savaşı bir haftalık duraklamanın ardından aralık başında yeniden hız kazanırken, insani dram da büyüyor. Gazze’den yayılan görüntüler ABD yönetimini zorda bırakırken, Benyamin Netanyahu ve savaş kabinesi görüntüyü kurtaracak adımlara bile yanaşmıyor. Netanyahu Biden yönetiminin Gazze’nin geleceğiyle ve özellikle Filistin nüfusunun sürülmesine itiraz eden çıkışlarıyla da ilgilenmez görünüyor.İsrail Başbakanı savaş kabinesi toplantısının ardından Hamas’ı bitirme hedefini yineleyerek Gazze çatışmasını ‘medeniyet savaşı’ olarak sunarken, ‘dost ülkelere’ İsrail’in yanında yer alma çağrısı yaptı. Netanyahu, Gazze’nin Filistin Özerk Yönetimi’ne verilmesi yahut savaş sonrası uluslararası bir barış gücü gibi tartışmaları tamamıyla dışladı. Gazze’de İsrail kontrolü olacağını açıkça dile getirdi.Diğer yandan Türkiye-İsrail ilişkileri ticari düzeyde olmasa da siyaseten gergin. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Netanyahu’nın UCM’de yargılanmasının peşini bırakmayacakları çıkışının ardından İsrail’in İç İstihbarat şefinden Hama üyelerini, Katar, Lübnan ve Türkiye dahil her nerede olurlarsa olsunlar yok edeceklerini duyurdu. Daha önce Netanyahu da böylesi bir çıkış yapmışken, ‘suikast’ tehdidine Erdoğan tepki gösterdi. Ankara’nın ‘gereken yerlere uyarı mesajı gönderdiği’ belirtiliyor.Gazze savaşında son durum, İsrail’in hedefleri, İsrail istihbaratının Türkiye’de suikast düzenleme çıkışı ve Ankara’nın ne gibi önlemler alabileceğini eski Genelkurmay İstihbarat Başkanı İsmail Hakkı Pekin ile konuştuk.‘İsrail Gazze’de bütün altyapıyı temizleyip sonra kontrol altına almak istiyor’İsmail Hakkı Pekin’e göre, Netanyahu yönetimi sivil nüfusu dert edinmeyen saldırılarını sürdürürken, hedefi Gazze’deki yerleşimi yok etmek ve ardından bölgeyi kontrol altına almak:‘ABD samimi değil, İsrail’le tek farkı Gazze’nin geleceğine dair’ABD’nin dünya çapında itibar kaybı yaşadığına dikkat çeken Hakkı Pekin, ancak Biden yönetiminin barış çağrılarının samimi olmadığını vurguladı. Pekin, iki ülke arasında tek sürtüşmenin, Gazze’nin geleceğine dair farklı görüşlerden ibaret olduğunu belirtti:‘ABD bu mühimmatları göndermem dediği andan itibaren, akılları başlarına gelir’ABD’nin İsrail’e açık çek formülüyle sınırsız mühimmat sevkiyatı yaptığını anımsatan Pekin, Amerikan yönetimi samimi olsa İsrail’e mühimmat sevkiyatını keseceğini ve bunun da Netanyahu’nun aklını başına getireceği görüşünde. Ancak Pekin, İsrail’in ABD’deki büyük etkisine işaret etti:‘Savaşı ya ABD durduracak ya da ABD’nin hayati menfaatlerini tehdit edecek bir ittifak’İsmail Hakkı Pekin’e göre Gazze’deki savaşı ya ABD durdurabilir, ya da ABD’nin Ortadoğu’daki hayati çıkarlarını doğrudan tehdit edecek kolektif bir ittifak:‘Hamas saldırısının arkasında ABD veya Amerikalı bankerler olabilir’Gazze çatışmasının çıkmasının arka planındaki büyük resimde G-20’de duyurulan ve BRICS’i kesme amaçlı IMEC projesi olduğu gibi iddialar anımsatıldığında Pekin, bu tür komplo teorilerinde doğruluk payı olabileceğini söyledi. Bu noktada Hamas’ı 7 Ekim saldırısına sevk eden unsurlara bakmak gerektiğine işaret eden Pekin, sonucu kestirilemeyen saldırıların İsrail’de yarattığı büyük etkiye atıfta bulundu:‘İsrail açıklaması bir tehdit. Üç ülkeyi isim vererek söylüyor’İsrail istihbaratının Hamas mensuplarını öldürme açıklaması Türkiye’ye yönelik tehdit niteliği taşıyor. Bunun gerçeğe dönüşebileceğini belirten Pekin, MOSSAD’ın yurtdışı operasyonel potansiyeline atıfta bulundu. Pekin, Türkiye’nin de gerekirse MOSSAD operatörlerini etkisiz kılma opsiyonunu açık tutması gerektiğini söyledi:‘Türkiye Gazze’de operasyon yürütmez, yürütemez’Türkiye’nin asker, paralı asker, vekil güç yahut mühimmat sevkiyatı gibi yollarla Gazze Savaşı’na doğrudan dahlinin gerçekçi bir senaryo olmadığının altını çizen Pekin, zaten halihazırda Türkiye ve İsrail arasındaki ticaretin de yüksek oranda seyretmeye devam ettiğini vurguladı:‘Hem ABD hem de Rusya, Suriye’de bir operasyon istemiyor’Çatışmaların Suriye’ye sıçrama riskine değinen Pekin, Rusya’nın Golan Tepeleri çevresinde aldığı tedbirleri hatırlattı. ABD ve Rusya’nın Suriye’de askeri operasyonlara karşı olduğunu belirten İsmail Hakkı Pekin, Filistin krizinin hala bir din savaşına dönüşme riski taşıdığı uyarısında bulundu:‘Ya Filistinliler ortadan kalkacak ya da İsrailliler’Filistin ve İsrail arasında aynı toprak üzerinde mücadelenin yarattığı nefret ilişkisine atıf yapan Pekin’e göre savaşın bitme ihtimali düşük:
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
2023
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
SON HABERLER
tr_TR
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e7/0c/07/1078166796_909:0:3640:2048_1920x0_80_0_0_f335fcac6b0e3bb519e05c3b3862f2f7.jpgSputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
аудио
‘Savaşı ya ABD durduracak ya da ABD’nin hayati menfaatlerini tehdit edecek bir ittifak’
16:04 06.12.2023 (güncellendi: 11:23 07.12.2023) İsmail Hakkı Pekin’e göre, İsrail Gazze’de tam kontrol sağlayana dek durmayacak. Biden yönetiminin İsrail’i silah sevkiyatını keserek durdurabileceğini belirten Pekin, ABD’nin samimi olmadığını söyledi. İsrail istihbaratının Hamas üyelerine suikast tehdidinde Mossad’ın potansiyeline işaret eden Pekin, Türkiye’nin gereken yanıtı vereceği görüşünde.
İsrail’in 7 Ekim’deki Hamas baskınıyla başlattığı Gazze savaşı bir haftalık duraklamanın ardından aralık başında yeniden hız kazanırken, insani dram da büyüyor. Gazze’den yayılan görüntüler ABD yönetimini zorda bırakırken, Benyamin Netanyahu ve savaş kabinesi görüntüyü kurtaracak adımlara bile yanaşmıyor. Netanyahu Biden yönetiminin Gazze’nin geleceğiyle ve özellikle Filistin nüfusunun sürülmesine itiraz eden çıkışlarıyla da ilgilenmez görünüyor.
İsrail Başbakanı savaş kabinesi toplantısının ardından Hamas’ı bitirme hedefini yineleyerek Gazze çatışmasını ‘medeniyet savaşı’ olarak sunarken, ‘dost ülkelere’ İsrail’in yanında yer alma çağrısı yaptı. Netanyahu, Gazze’nin Filistin Özerk Yönetimi’ne verilmesi yahut savaş sonrası uluslararası bir barış gücü gibi tartışmaları tamamıyla dışladı. Gazze’de İsrail kontrolü olacağını açıkça dile getirdi.
Diğer yandan Türkiye-İsrail ilişkileri ticari düzeyde olmasa da siyaseten gergin. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Netanyahu’nın UCM’de yargılanmasının peşini bırakmayacakları çıkışının ardından İsrail’in İç İstihbarat şefinden Hama üyelerini, Katar, Lübnan ve Türkiye dahil her nerede olurlarsa olsunlar yok edeceklerini duyurdu. Daha önce Netanyahu da böylesi bir çıkış yapmışken, ‘suikast’ tehdidine Erdoğan tepki gösterdi. Ankara’nın ‘gereken yerlere uyarı mesajı gönderdiği’ belirtiliyor.
Gazze savaşında son durum, İsrail’in hedefleri, İsrail istihbaratının Türkiye’de suikast düzenleme çıkışı ve Ankara’nın ne gibi önlemler alabileceğini eski Genelkurmay İstihbarat Başkanı İsmail Hakkı Pekin ile konuştuk.
‘İsrail Gazze’de bütün altyapıyı temizleyip sonra kontrol altına almak istiyor’
İsmail Hakkı Pekin’e göre, Netanyahu yönetimi sivil nüfusu dert edinmeyen saldırılarını sürdürürken, hedefi Gazze’deki yerleşimi yok etmek ve ardından bölgeyi kontrol altına almak:
“6-7 günlük çatışmasızlık sonuç olarak iki tarafın da ihtiyacını karşıladı. Ama asıl insani yardım ihtiyacı olan Filistinlilerdi. Maalesef onlara çok fazla bir şey yapılamadı. Birtakım malzemeler gönderildi ama hemen arkasından savaş başladı. Şu anda da devam ediyor. İsrail, Gazze’yi olduğu gibi kontrol altına almak istiyor. Önce bütün altyapıyı temizlemek istiyorlar. Nasıl temizleyecekler? Ateş gücüyle temizliyorlar. İstediği yere ateş ediyor. Yani bu militandır, bu İzzettin Kassam Tugayları’ndandır diye bir ayrım yok. Onların muhtemel yaşadığı yerlere bomba atıyorlar. Diyelim bir tarafta 50 kişi var. Vurup geçiyorlar. Böyle utanmaz, arsız, çok dengesiz bir operasyon yapıyorlar. Aşırı güç kullanıyorlar yani.
Gazze’yi, altyapı olarak temizleyecekler tamamen. Bütün sistemlerini, Kassam’ın tüm sistemlerini ortadan kaldıracaklar. Ondan sonra da Gazze’yi işgal etmeyecekler; kontrol edecekler. Bunu yaparken de Gazze’nin etrafında, şeridi çevreleyecek şekilde yerleşimci istemiyorlar. Yerleşimcileri iyice güneye doğru sıkıştıracaklar. Gazze’de kendilerine geniş bir alan bulup kontrol altına alacaklar. Şimdi olduğu gibi Gazze içinde de etrafında da insanlar ve yerleşimciler olmayacak.”
‘ABD samimi değil, İsrail’le tek farkı Gazze’nin geleceğine dair’
ABD’nin dünya çapında itibar kaybı yaşadığına dikkat çeken Hakkı Pekin, ancak Biden yönetiminin barış çağrılarının samimi olmadığını vurguladı. Pekin, iki ülke arasında tek sürtüşmenin, Gazze’nin geleceğine dair farklı görüşlerden ibaret olduğunu belirtti:
“ABD’nin samimi olduğunu sanmıyorum. Dünya kamuoyuna oynuyorlar. Dünya kamuoyunda hem ABD hem İsrail ama özellikle Amerika, çok büyük itibar ve güven kaybetti. Dolayısıyla Netanyahu’ya açık çek verdiler. Austin’in bir lafı var mesela, ‘İsrail taktik olarak kazanıyor ama stratejide kaybedecek’ diyor. Neden? Çünkü kendilerine düşman yaratacaklar. Öldürülen herkesin ailesi düşman olacak. Annesi babası ölen çocuklar, bombalanan insanlar muhtemelen düşman olacak. Düşmanlık artacak. İsrail de bunun farkında. İsrail orayı işgal etmeyeceğini fakat kontrolü altına alacağını söylüyor. ABD de ‘bombala ama az sivil öldür’ diyor. İsrail’in bunu yapması için başlangıçtan itibaren daha sakin düşünmesi gerekiyordu. Çok söylendi ama sakin düşünüp, El Kassam Tugayları’nın yerlerini tespit edip vurmak, muharebeye girmemek ve sivillere fazla zarar vermeden bu işi halletmeleri gerekiyordu. Fakat muharebeye girdiği yerlerde siviller var. Bombaladığı yerlerde dört-beş yerleşim kampını vurmuş. Bir taraftan Gazze ile eş zamanlı Batı Şeria’da da faaliyetleri var. Yani ben ABD’nin samimi olduğunu sanmıyorum.”
‘ABD bu mühimmatları göndermem dediği andan itibaren, akılları başlarına gelir’
ABD’nin İsrail’e açık çek formülüyle sınırsız mühimmat sevkiyatı yaptığını anımsatan Pekin, Amerikan yönetimi samimi olsa İsrail’e mühimmat sevkiyatını keseceğini ve bunun da Netanyahu’nun aklını başına getireceği görüşünde. Ancak Pekin, İsrail’in ABD’deki büyük etkisine işaret etti:
“Amerika Birleşik Devletleri istemediği sürece, yapılacak bir şey yok. Mühimmat göndermezler mesela samimi olsalar. İsrail’in attığı mühimmatlara bakıyorum, Amerikan mühimmatları. Uçaklarla bir tonluk bombalar atıyor, binaları yıkıyorlar. ABD bu mühimmatları ‘göndermem’ dediği andan itibaren, akılları başlarına gelir. Ama İsrail, Amerika için çok önemli. Bunun bir sürü nedeni var. Belki ABD’nin Ortadoğu’da stratejik olarak bulunma nedenleri var. Bir de ABD’yi idare edenlerin bir kısmının Yahudilerden oluşması durumu var. Veya Yahudilerin etkisi var idarecilerde. Bu sebeple bu destek devam ediyor. Samimi olduklarını sanmıyorum. ‘Bombayı veriyorum, sivilleri öldürme ama bombayı kullan’ diyorlar.
Orayı insansızlaştırırlarsa, adamların toprağı gidecek. Bütün Arapların, bütün dünyanın tepkisini alacaklar. İnsanları kendi topraklarından kovuyorlar. Bu konuda ABD ve İsrail arasında anlaşmazlık var. Hatta birtakım yazılar gördüm; İsrail’e ABD’ye veya uluslararası koalisyon gücüne karşı çıkmamaları yönünde telkinler var. Ancak yaptıkları Gazze’yi insansızlaştırmak, insanları Han Yunus’un güneyine sürüp, belki de oradan Sina’ya sürerek Mısır üzerinde oldu-bitti yapıp, uzun süreli çadır kent kurma amacı taşıyor. Böyle bir hesapları olabilir. ABD, burada bir tampon bölge yapılmasını kabul ediyor ama idarenin uluslararası bir kurulda, BM gibi bir kurulda olmasını söylüyor. Veya Mahmud Abbas yönetiminde olsun istiyorlar. İsrail de ‘işgal etmiyoruz ama kontrol bizde olacak’ diyor. Böyle bir sürtüşme var aralarında. Bu biraz da Netanyahu’nun üst politika olarak kullandığı bir durum oldu.”
‘Savaşı ya ABD durduracak ya da ABD’nin hayati menfaatlerini tehdit edecek bir ittifak’
İsmail Hakkı Pekin’e göre Gazze’deki savaşı ya ABD durdurabilir, ya da ABD’nin Ortadoğu’daki hayati çıkarlarını doğrudan tehdit edecek kolektif bir ittifak:
“Netanyahu, iç politikada kendisini güçlendirmeye çalışıyor. Herkesin bir hesabı var. İsrail Genelkurmay Başkanı’nın lider olma hesabı var belki Netanyahu giderse. Herkes kendi hesabını yapıyor orada. Fakat kimse savaşı durdurmak için uğraşmıyor. Savaşı durdurmanın tek yolu var: ya ABD bunu yapacak, ya da bölge ülkeleri bir araya gelecek. Rusya ve Çin de bunları desteklemek suretiyle, ABD’nin Ortadoğu’daki hayati menfaatlerini tehdit edecek bir ittifak yapacaklar. Ancak o zaman ABD bu işin ucunun kendisine dokunacağını hisseder. Çünkü şu anda ABD’yi rahatsız eden hiçbir şey yok. Sadece dünya kamuoyu var ABD’yi rahatsız eden. Amerika’nın prestiji, güvenilirliği ve itibarı yerlerde. Bunu kurtarmaya çalışıyorlar.”
‘Hamas saldırısının arkasında ABD veya Amerikalı bankerler olabilir’
Gazze çatışmasının çıkmasının arka planındaki büyük resimde G-20’de duyurulan ve BRICS’i kesme amaçlı IMEC projesi olduğu gibi iddialar anımsatıldığında Pekin, bu tür komplo teorilerinde doğruluk payı olabileceğini söyledi. Bu noktada Hamas’ı 7 Ekim saldırısına sevk eden unsurlara bakmak gerektiğine işaret eden Pekin, sonucu kestirilemeyen saldırıların İsrail’de yarattığı büyük etkiye atıfta bulundu:
“Ben Netanyahu’nun bu komploların içinde olduğunu sanmıyorum. Evet bir rapor hazırlanmış. Wall Street Journal bir 40 sayfalık plan açıkladı. Ama Hamas’ı harekete geçiren bir unsur olması gerektiğini düşünüyorum. Bir yıl hazırlık yapmışlar. Bunun İran olacağını sanmıyorum. Yerel güçler olduğunu da sanmıyorum. Belki Amerika olabilir. Hamas’a böyle bir şey yaptırıp, arkasından böyle faaliyet yürütme amacı güdülmüş olabilir. Veya Amerika demeyeyim ama parayı ve gücü elinde bulunduran bankerler, böyle bir şey yaptırabilir. Ama olayın bu raddeye varacağını değerlendirdiklerini sanmıyorum.
Öyle bir şey yaptılar ki, dört-beş saat içinde İsrail güvenlik teşkilatları yerle bir oldu. Hiçbir şey yapamadılar. Belki böyle bir şey beklemiyorlardı. Ama tümen komutanı dahil herkesi esir almış Hamas. Yom Kippur Savaşı’nı andırıyor. Böyle bir hazırlık yapılmış olabilir, doğrudur. Tabii İsraillilerin kafasında burada bir Filistin devleti kurma fikri yok. Aslında diğer ülkelerin kafasında da yok böyle bir şey. Arap ülkeleri bile bölgede kurulacak Filistin devletini kendilerine bir tehdit olarak görüyor. Ama az önce dediğiniz o Hindistan-Suudi Arabistan-İsrail-Atina koridoru önemli. Hem BRICS’i kesme, hem de Çin’in Kuşak ve Yol projesini kesme açısından önemli. Dikkat ederseniz Mısır’ı ve bizi de bypass ediyorlar. Ama bunu Netanyahu’ya rağmen yaptıklarını sanmıyorum. Böyle bir riske giremezler. Çok önemli bir risk bu. Tersi de olabilirdi.
ABD, Afganistan’dan planlı çekildi. Çünkü Afganistan’ın başındakilerin bir şey yapmayacağını gördüler ve orayı Taliban’a bıraktılar. Şimdi orada İran’a yönelik, İran’ı ve Pakistan’ı kontrol edecek bir devlet var. Ve ABD, Taliban ile görüşüyor.”
‘İsrail açıklaması bir tehdit. Üç ülkeyi isim vererek söylüyor’
İsrail istihbaratının Hamas mensuplarını öldürme açıklaması Türkiye’ye yönelik tehdit niteliği taşıyor. Bunun gerçeğe dönüşebileceğini belirten Pekin, MOSSAD’ın yurtdışı operasyonel potansiyeline atıfta bulundu. Pekin, Türkiye’nin de gerekirse MOSSAD operatörlerini etkisiz kılma opsiyonunu açık tutması gerektiğini söyledi:
“İsrail’in açıklaması bir tehdit. Üç ülkeyi isim vererek söylüyor. Türkiye, Katar ve Lübnan. Üç ülke. İstihbarat örgütleri normalde bu işleri gizli yapar. Almanya’daki Nazilerle ilgili bir örgüt kurdular biliyorsunuz ve operasyonlar yaptılar. Şimdi gene aynı şey tekrar edecek. Gerçi bu işi Şin-bet başkanı açıkladı. İç istihbarat örgütü aslında biliyorsunuz dış istihbaratla MOSSAD ilgileniyor. Muhtemelen bununla ilgili bir hazırlık yapıyor olabilirler. Bir de tehdit var, ‘ayağınızı denk alın’ diyorlar. Bazen bizim görmediğimiz, bilmediğimiz şeyler oluyor. Libya’da iki kişi serbest bırakılmış, Türkiye’ye gelmişler mesela. Bunlar var. Diğer konular var. Türkiye’nin tabii etkisi fazla. O etki cesaretlendiriyor. Fakat Türkiye’nin de savaşa girmesi vs. mümkün değil. Ama bu tehdit, Türkiye’ye cevap. Türkiye’de daha önce yaptılar mı, yaptılar. Potansiyelleri de var. Suikast yapmışlardı.
Ama Türkiye’nin de cevap vermesi lazım. Sözle değil ama. Böyle bir şey yapılırsa Türkiye’nin de gidip MOSSAD’ın bir adamını öldürmesi gerekiyor. İstihbarat örgütlerinin bir şeyler yapması gerekiyor. Sonuçta istihbaratçıların üç aşağı beş yukarı bir kısmı bellidir ülkelerde. Büyükelçiliklerde çalışırlar. Tabii belli olmayanlar da vardır. Türkiye’de olanlar da vardır. Listesi de çıkarılır gerekirse, MİT de takip eder. Böyle bir şey yaparlar mı? Olabilir. Türk istihbarat teşkilatları caydırabilir. MOSSAD böyle bir işe kalkışırsa, Türkiye de gereken cevabı verir. Gerekirse buradaki önemli adamları alır hapse atar. Gerekenleri yapar.”
‘Türkiye Gazze’de operasyon yürütmez, yürütemez’
Türkiye’nin asker, paralı asker, vekil güç yahut mühimmat sevkiyatı gibi yollarla Gazze Savaşı’na doğrudan dahlinin gerçekçi bir senaryo olmadığının altını çizen Pekin, zaten halihazırda Türkiye ve İsrail arasındaki ticaretin de yüksek oranda seyretmeye devam ettiğini vurguladı:
“Asıl sorun şu: Türkiye’nin ihracatı çok az azalmış İsrail’e karşı. Yüzde iki civarında. Asıl sorun orada: Sebze meyve domates değil. Asıl ihracat, değerli madenler ve çelik ihracatı. Demir ihracatı. Onlar çok etkiliyor. Onlarda bir sorun yok ama. Asıl sorun ABD’den geliyor ama. ABD Hazine Müsteşar yardımcısı geldi. ‘Bu tip olaylarda Türkiye’nin dahli varsa, mühimmat gönderdiyse kötü olur’ diyerek tehdit ettiler Türkiye’yi. Türkiye burada koruma tedbiri alabilir. İnsani yardım yapabilir. Oraya asker göndermek, malzeme veya paralı asker göndermek gibi bir şey yapacağını sanmıyorum. Zaten ortaya da çıkar, büyük sorun olur. O tarz bir işe girişileceğini sanmıyorum.”
‘Hem ABD hem de Rusya, Suriye’de bir operasyon istemiyor’
Çatışmaların Suriye’ye sıçrama riskine değinen Pekin, Rusya’nın Golan Tepeleri çevresinde aldığı tedbirleri hatırlattı. ABD ve Rusya’nın Suriye’de askeri operasyonlara karşı olduğunu belirten İsmail Hakkı Pekin, Filistin krizinin hala bir din savaşına dönüşme riski taşıdığı uyarısında bulundu:
“Ama bunun dışında bizi ilgilendiren bir konu daha var. Rusya tedbir alıyor. Golan Tepeleri’ne yakın yerlere güçler yerleştirmişler. Olayın Suriye’ye sıçrama ihtimali kötü. Bu işten istifade ederek, Suriye güneyindeki-kuzeyindeki unsurlar bir şeyler yapabilir. Rusya da tedbir alıyor bu konuda. Suriye’de böyle bir şey çıkması demek, Esad’ı etkileyecek. Rusya’nın bütün yatırımını bozabilir böyle bir sıkıntı. Bu aşamada ne Türkiye’nin ne de başka ülkenin Suriye içerisinde operasyon yapmasını ABD de Rusya da istemiyor. Çünkü o karışıklığın nerede duracağı belli değil. Ama Türkiye’de insanları çok beklentiye sokmamak lazım. Bu iş ancak ABD’nin isteğiyle bitebilir ya da ABD’ye bu hissettirilebilir. Yani gerçekten Ortadoğu’nun ABD’deki hayati menfaatleri ve yatırımları var. Bir tarafta NATO’yu Ukrayna’da Rusya ile savaştırıyor. Güneyde de Kafkasya’da da tedbir almaya çalışıyor ABD. Bizle de antlaşması İran’la da antlaşması lazım öyle bir durumda. İran’ın yaptığı çalışmalar var. İran diyor ki, ‘Türkiye-İran arasındaki sorunları geçici olarak kaldıralım, Sünii-Şii ortak İslam cephesi kuralım. Karşı duralım’ diyor. Bu ileride din savaşına dönüşebilir. ABD’nin istemediği çok tehlikeli bir şey bu. Tüm bunlara baktığımızda Türkiye, bir takım demeçleri mecburen yapmak zorunda. Biraz da iç politikaya dönük. Nasıl Netanyahu iç politikaya yönelik konuşmalar yapıyorsa, Sayın Erdoğan da yapıyor. Dış politikalar her zaman iç politikada kullanılmış. Veya iç politikadaki açmazlar dış politika ile kesilmiş. Enflasyon vs. Bir de Sayın Cumhurbaşkanı’nın tabanı olan Müslüman Kardeşler konusunda gelen tepkiler var. Sayın Cumhurbaşkanı onların da gazını almaya çalışıyor.”
‘Ya Filistinliler ortadan kalkacak ya da İsrailliler’
Filistin ve İsrail arasında aynı toprak üzerinde mücadelenin yarattığı nefret ilişkisine atıf yapan Pekin’e göre savaşın bitme ihtimali düşük:
“Bu savaşın bitmesi mümkün değil. Ya Filistinliler ortadan kalkacak ya da İsrailliler. Çünkü tek bir toprak parçası var ve iki taraf da istiyor. İki taraf da diğeri yok olsun istiyor. Bu iş bitmez maalesef.”