Kira anlaşmazlıkları Diyanet’in cuma hutbesinde: Ev sahibi, kiracısının aile geçindirdiğini unutmaz
© İHA / Esenyurt’ta lüks sitede kiralık dairenin camından aşağı düşen genç kızın feci ölümü
© İHA /
Abone ol
Ev sahipleri ve kiracılar arasında yaşanan kira anlaşmazlıkları Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bu haftaki cuma hutbesine girdi. “Merhametli bir ev sahibi, kiracısının da bir aile geçindirdiğini unutmaz” denilen hutbede, insaflı bir kiracının da kasıtlı olarak ev sahibini mağdur etmeyeceğine dikkat çekildi.
Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan cuma hutbesinde, müminlerin ticarette ahiret hesabını da gözetmesi, haksız kazançtan, karaborsacılıktan, fırsatçılıktan, kul ve kamu hakkını ihlal etmekten uzak durması gerektiği belirtilerek, "Mümin bilir ki, inancımız ve geleneğimizde kazanç elde etmek için her yol mübah değildir. Daha çok kazanma hırsıyla insan onuru çiğnenemez. İnsanların zor durumda olmaları istismar edilemez. Bilgisizliği suistimal edilerek kişi zarara uğratılamaz, aldatılamaz." ifadeleri kullanıldı.
"Ahilik: Dürüstlük ve Merhameti Ticarete Hakim Kılmak" konulu hutbe, cuma vakti Türkiye genelindeki camilerde okundu.
Huzurlu ve hakkaniyetli bir hayatın yol haritasını çizen İslam'ın iş ve ticaret hayatında temel ilke ve esasları belirlediği hatırlatılan hutbede, İslam'ın her işte olduğu gibi ticarette de helal haram duyarlılığıyla hareket etmeyi, doğruluğu, dürüstlüğü ve merhameti şiar edinmeyi emrettiği, hırs ve tamahı, yalan ve hileyi, aldatma ve haksızlığı, gayrimeşru ve gayriahlaki her türlü muameleyi de yasakladığı anımsatıldı.
'Merhametli bir ev sahibi, kiracısının da bir aile geçindirdiğini unutmaz'
Kur'an-ı Kerim'de yer alan "Ey iman edenler! Karşılıklı rızaya dayanan ticaret dışında, mallarınızı aranızda haksız ve haram yollarla yemeyin ve kendinizi helak etmeyin. Şüphesiz Allah size karşı çok merhametlidir." ayetinin aktarıldığı hutbede, şunlara yer verildi:
"Mümin, ticarette sadece dünya kazancını değil ahiret hesabını da gözetir. Haksız kazançtan, karaborsacılıktan, fırsatçılıktan, kul ve kamu hakkını ihlal etmekten uzak durur. Mümin bilir ki, inancımız ve geleneğimizde kazanç elde etmek için her yol mübah değildir. Daha çok kazanma hırsıyla insan onuru çiğnenemez. İnsanların zor durumda olmaları istismar edilemez. Bilgisizliği suistimal edilerek kişi zarara uğratılamaz, aldatılamaz. Mümin, servet ve malın esiri olamaz. Rızkına kimsenin hakkını bulaştıramaz. Kendisinin ve ailesinin boğazından haram lokma geçiremez. Mümin, daha fazla kazanç elde etmek için temel ihtiyaç maddelerini stoklayamaz. Arz talep dengesini bozarak bir malı değerinden fazlaya satamaz. İnsanların zorunlu ihtiyacı olan ev ve işyerini boş bırakıp fiyatları yükseltemez. Merhametli bir ev sahibi, kiracısının da bir aile geçindirdiğini unutmaz. İnsaflı bir kiracı da kasıtlı olarak ev sahibini mağdur edemez. Sevgili Peygamberimizin hadis-i şerifine göre kimseye kasten zarar verilemez. Zarara, zararla karşılık da verilemez. İslam'a göre bir kişinin canına, malına ve haysiyetine zarar vermek haramdır ve büyük günahlardandır."