https://anlatilaninotesi.com.tr/20230612/1072346943.html
Manevi danışman tartışması: 'Cehennem gibi kavramlarla korkutmak kişilik bozukluklarına kapı açar'
Manevi danışman tartışması: 'Cehennem gibi kavramlarla korkutmak kişilik bozukluklarına kapı açar'
Sputnik Türkiye
Diyanet ile Milli Eğitim arasındaki okullara manevi danışman adı altında din görevlilerin atanması tepki çekti. İzmirli veliler, yaşananları ve endişelerini... 12.06.2023, Sputnik Türkiye
2023-06-12T18:33+0300
2023-06-12T18:33+0300
2023-06-15T12:26+0300
yolcu yolunda gerek
diyanet başkanlığı
milli eğitim bakanlığı
radyo
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e7/06/0f/1072480365_0:0:711:400_1920x0_80_0_0_20a1cdfdeefe593e116fd6098379df98.jpg
Manevi danışman tartışması: 'Cehennem gibi kavramlarla korkutmak kişilik bozukluklarına kapı açar'
Sputnik Türkiye
Manevi danışman tartışması: 'Cehennem gibi kavramlarla korkutmak kişilik bozukluklarına kapı açar'
Diyanet ile İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü arasında imzalanan protokol çerçevesinde, okullara ‘manevi danışman’ adı altında din görevlileri atanabilecek. Uygulamaya birçok veli tepkili. Çocukların psikolojik gelişimini olumsuz etkileyebileceğinden endişelenilen uygulama için, İzmir’den veliler Radyo Sputnik’te Yolcu Yolunda Gerek programına katıldı.‘Yürütmenin durdurulması talebinde bulunacağız’Aynı zamanda bir avukat olan Özgü Türk, kendilerine detaylı bir açıklama yapılmadığını, onların da herkes gibi gelişmeleri basından takip ettiklerini söyledi. Dava süreci başlatacaklarını söyleyen Türk, “Yürütmenin durdurulması talebinde bulunacağız” ifadelerini kullandı:“Olayı biz de basından takip ediyoruz. Milli Eğitim’in ve Diyanet’in sitelerine baktım ve orada uygulamaya dair bir açıklama aradım. Ancak net bir bilgiyle karşılaşamadım. Bu durumu biz İzmir’de yerel bir gazetenin haberleriyle öğrendik. Bu proje Diyanet, Milli Eğitim ve Gençlik Spor Bakanlığı ortak projesi. Çeşitli illerde ve okullarda etkinlikler yapılmış. Ancak ilk defa İzmir’de devlet okullarına ‘manevi danışman’ adı altında imam atandığını öğrendik. İmamlar, müezzinler, Kuran kursu eğitmeni gibi çeşitli din görevlileri rehberlik hizmetlerinin ikâmesi olarak görev alıyorlar.Veliler olarak bir dava süreci başlatacağız. Protokolün iptaline yönelik de bir dava açacağız. Birbirinden bağımsız davalarla sürece dahil olacağız. Yürütmenin durdurulması talebinde bulunacağız.Hukuki olarak elimizde dayanak oluşturabilecek hiçbir şey yok. Milli Eğitim temel kanunu veya Diyanet’in iç kuralları yer alıyor ama örneğin Milli Eğitim’in temel kanununu okuyunca buna aykırı bir durum söz konusu. Keza Anayasa’ya ve uluslararası sözleşmelere aykırı durumlar var. Laikliğe, bilimselliğe ve hukuka aykırı bir işleyişle karşı karşıyayız.Okul müdürleri ve öğretmenler de dahil olmak üzere bu uygulamanın nasıl devam edeceği veya karşılık bulacağını kimse bilmiyor. Protokolde öyle açık yetkiler tanınmış ki; her türlü düzenlemeyi ve etkinliği yapabilecek yetkideler. Manevi danışman tanımı biraz rehberlik hizmeti gibi tarif edilmiş. Anladığım kadarıyla okullarda imamlar, müezzinler ellerini kollarını sallayarak gezecekler.”‘Okul tuvaletlerinde sabun yok, kantinlerdeki besinler sağlıksız’Bir özel okulda öğretmen olan veli Serhat Taşlıca da okulların daha acil öncelikleri olduğunu hatırlattı. İzmir’in merkezindeki devlet okullarında birçok fiziksel eksik olduğunu söyleyen Taşlıca, okullarda öğretmen açığı olduğunu ve manevi danışman yerine öğretmen atanması gerektiğini söyledi:“Okulda böyle bir ihtiyaç var mı, ona bakmak lazım. Baktığımızda rehberlikten önce okulların fiziksel ihtiyaçları var. İzmir’in göbeğindeki bir okula gidiyorsunuz tuvaletler kötü, güvenlik sorunu var, sabuk yok, yemekhane pek çok okulda yok, kantinlerde çocuklara uygun olmayan besinler var. Çocuklar daha evden beslenemiyorlar. Pek çok öğretmen arkadaşımdan okula aç gelen çocuklar olduğunu duyuyorum. Bu tüm dünyada böyle. Neo-liberal yaklaşımın bir sonucu.Her yıl 20-30 bin atama yapılıyor. Öğretmen açığı var. Bu yıl seçim var diye 50 bine yakın atandı. Bunların 3 bin 500’ü rehberlik öğretmeni. Öğrenci ve veli bu hizmeti eksik görüyor. Buradan doğan memnuniyetsizlik sonucu belki de bu manevi danışmanlık meselesini parlak gösteriyor.”‘Çocukları cehennem gibi kavramlar üzerinden korkutmak ciddi kişilik bozukluklarına kapı açar’Psikiyatrist olan veli Gülperi Putgül Köybaşı ise din görevlilerinin vereceği ‘manevi danışmanlık’ hizmetinin, çocukların karakter gelişimine ciddi zararlar verebileceği konusunda uyarılarda bulundu. Çocuklarda soyut düşüncenin ilkokul çağının sonunda oluşmaya başladığını vurgulayan Köybaşı, “Soyut kavramlar; hele ki içinde ceza, suçluluk gibi yoğun duygular barındıran kavramlar içeriyorsa, çocuk gelişiminde riskler oluşturur” ifadelerini kullandı. Çocukların davranışlarını din üzerinden değil, adalet ve vicdan gibi kavramlar üzerinden değerlendirmenin daha doğru olduğunu söyleyen Köybaşı, yaptığı davranışın yanlış olduğunu anlatmak için adalet ve vicdan kavramlarının kullanıldığı çocuklarla, ‘cehennem, cezalandırılma’ gibi kavramların kullanıldığı çocukların karakter gelişmeleri arasında ciddi farklar olacağını söyledi:“İşin psikiyatrik boyutundan önce, pek çok şeyde olduğu gibi burada da ciddi bir belirsizlik var. Manevi danışman ne yapar, görev tanımı nedir, nasıl bir eğitimden geçtiler, sürekli mi okulda bulunacaklar, farklı dine mensup olanlar veya inanmayanlar tercihte bulunabilecek mi… Hiçbir konuda bilgimiz yok. Bu başlı başına kaygı uyandıracak bir şey. Genel tabloya baktığımda erişkinlerde, velilerde ciddi bir kaygı oluştu. Çok da haklı bir kaygı. Çünkü bugüne kadar din eğitimi adı altında çocuklara neler yapıldığını biliyoruz.”Hatay’a seramik atölyesiDeprem bölgesinde dayanışma devam ediyor. Birçok sorunun yanısıra istihdam sorunu da yaşanan bölgede yeni bir girişim var. Genç iş kadını ve hayvan hakları aktivisti Gizem Albayrak, Hatay’da bir seramik atölyesi kuruyor. Burada gençleri, engellileri ve kadınları istihdam etmeyi planlayan Albayrak, projeyi ve eksiklerini de şöyle anlattı:“Bir seramik atölyesi kuruyoruz Hatay’da. Öncelik kadınlar, depremde engelli kalanlar olacak. Depremzedelere istihdam sağlayacağız. Şu anda Antakya Belediyesi ile görüşüyoruz. Onlar bize bir yer tahsis edecek. Mersin’den konteynerlerimiz gelecek. Her yerden sponsor arayışındayız. Haftada 3 gün de atölyeler yapacağız. Kocaman bir atölye kuruyoruz.Bir porselen fırınına ihtiyacımız var. Maliyeti en yüksek olan o, sponsor bulamıyoruz. Sandalye ve masalara ihtiyacımız var. Bunun dışında seramik ve porselen yontmak için kalıp, alçı, küçük aletlere ihtiyacımız var. Çünkü başvuru çok fazla. Başvuru ne kadar fazla olursa ihtiyaç da o kadar artıyor. Tek tek olunca toparlayamıyoruz. En büyük sorun konteyner ve yerdi, ikisini de hallettim. Şu an porselen fırını arıyoruz. Şu anda 100-120 bin lira bandında. Döviz arttıkça fiyatlar da fırlıyor. Geçtiğimiz aylarda 80-85 bin lira civarındaydı.”
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
2023
Enver Aysever
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/102547/47/1025474725_0:0:1000:999_100x100_80_0_0_c7dd406d618ff2bbc5709e8a27ab2ff5.jpg
Enver Aysever
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/102547/47/1025474725_0:0:1000:999_100x100_80_0_0_c7dd406d618ff2bbc5709e8a27ab2ff5.jpg
SON HABERLER
tr_TR
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e7/06/0f/1072480365_178:0:711:400_1920x0_80_0_0_b3f371f800f8b7edea018aafc38e0aa2.jpgSputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
Enver Aysever
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/102547/47/1025474725_0:0:1000:999_100x100_80_0_0_c7dd406d618ff2bbc5709e8a27ab2ff5.jpg
аудио, diyanet başkanlığı, milli eğitim bakanlığı, radyo
аудио, diyanet başkanlığı, milli eğitim bakanlığı, radyo
Manevi danışman tartışması: 'Cehennem gibi kavramlarla korkutmak kişilik bozukluklarına kapı açar'
18:33 12.06.2023 (güncellendi: 12:26 15.06.2023) Diyanet ile Milli Eğitim arasındaki okullara manevi danışman adı altında din görevlilerin atanması tepki çekti. İzmirli veliler, yaşananları ve endişelerini Radyo Sputnik’te Enver Aysever ile Yolcu Yolunda Gerek programında anlattı.
Diyanet ile İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü arasında imzalanan protokol çerçevesinde, okullara ‘manevi danışman’ adı altında din görevlileri atanabilecek. Uygulamaya birçok veli tepkili. Çocukların psikolojik gelişimini olumsuz etkileyebileceğinden endişelenilen uygulama için, İzmir’den veliler Radyo Sputnik’te Yolcu Yolunda Gerek programına katıldı.
‘Yürütmenin durdurulması talebinde bulunacağız’
Aynı zamanda bir avukat olan Özgü Türk, kendilerine detaylı bir açıklama yapılmadığını, onların da herkes gibi gelişmeleri basından takip ettiklerini söyledi. Dava süreci başlatacaklarını söyleyen Türk, “Yürütmenin durdurulması talebinde bulunacağız” ifadelerini kullandı:
“Olayı biz de basından takip ediyoruz. Milli Eğitim’in ve Diyanet’in sitelerine baktım ve orada uygulamaya dair bir açıklama aradım. Ancak net bir bilgiyle karşılaşamadım. Bu durumu biz İzmir’de yerel bir gazetenin haberleriyle öğrendik. Bu proje Diyanet, Milli Eğitim ve Gençlik Spor Bakanlığı ortak projesi. Çeşitli illerde ve okullarda etkinlikler yapılmış. Ancak ilk defa İzmir’de devlet okullarına ‘manevi danışman’ adı altında imam atandığını öğrendik. İmamlar, müezzinler, Kuran kursu eğitmeni gibi çeşitli din görevlileri rehberlik hizmetlerinin ikâmesi olarak görev alıyorlar.
Veliler olarak bir dava süreci başlatacağız. Protokolün iptaline yönelik de bir dava açacağız. Birbirinden bağımsız davalarla sürece dahil olacağız. Yürütmenin durdurulması talebinde bulunacağız.
Hukuki olarak elimizde dayanak oluşturabilecek hiçbir şey yok. Milli Eğitim temel kanunu veya Diyanet’in iç kuralları yer alıyor ama örneğin Milli Eğitim’in temel kanununu okuyunca buna aykırı bir durum söz konusu. Keza Anayasa’ya ve uluslararası sözleşmelere aykırı durumlar var. Laikliğe, bilimselliğe ve hukuka aykırı bir işleyişle karşı karşıyayız.
Okul müdürleri ve öğretmenler de dahil olmak üzere bu uygulamanın nasıl devam edeceği veya karşılık bulacağını kimse bilmiyor. Protokolde öyle açık yetkiler tanınmış ki; her türlü düzenlemeyi ve etkinliği yapabilecek yetkideler. Manevi danışman tanımı biraz rehberlik hizmeti gibi tarif edilmiş. Anladığım kadarıyla okullarda imamlar, müezzinler ellerini kollarını sallayarak gezecekler.”
‘Okul tuvaletlerinde sabun yok, kantinlerdeki besinler sağlıksız’
Bir özel okulda öğretmen olan veli Serhat Taşlıca da okulların daha acil öncelikleri olduğunu hatırlattı. İzmir’in merkezindeki devlet okullarında birçok fiziksel eksik olduğunu söyleyen Taşlıca, okullarda öğretmen açığı olduğunu ve manevi danışman yerine öğretmen atanması gerektiğini söyledi:
“Okulda böyle bir ihtiyaç var mı, ona bakmak lazım. Baktığımızda rehberlikten önce okulların fiziksel ihtiyaçları var. İzmir’in göbeğindeki bir okula gidiyorsunuz tuvaletler kötü, güvenlik sorunu var, sabuk yok, yemekhane pek çok okulda yok, kantinlerde çocuklara uygun olmayan besinler var. Çocuklar daha evden beslenemiyorlar. Pek çok öğretmen arkadaşımdan okula aç gelen çocuklar olduğunu duyuyorum. Bu tüm dünyada böyle. Neo-liberal yaklaşımın bir sonucu.
Her yıl 20-30 bin atama yapılıyor. Öğretmen açığı var. Bu yıl seçim var diye 50 bine yakın atandı. Bunların 3 bin 500’ü rehberlik öğretmeni. Öğrenci ve veli bu hizmeti eksik görüyor. Buradan doğan memnuniyetsizlik sonucu belki de bu manevi danışmanlık meselesini parlak gösteriyor.”
‘Çocukları cehennem gibi kavramlar üzerinden korkutmak ciddi kişilik bozukluklarına kapı açar’
Psikiyatrist olan veli Gülperi Putgül Köybaşı ise din görevlilerinin vereceği ‘manevi danışmanlık’ hizmetinin, çocukların karakter gelişimine ciddi zararlar verebileceği konusunda uyarılarda bulundu. Çocuklarda soyut düşüncenin ilkokul çağının sonunda oluşmaya başladığını vurgulayan Köybaşı, “Soyut kavramlar; hele ki içinde ceza, suçluluk gibi yoğun duygular barındıran kavramlar içeriyorsa, çocuk gelişiminde riskler oluşturur” ifadelerini kullandı. Çocukların davranışlarını din üzerinden değil, adalet ve vicdan gibi kavramlar üzerinden değerlendirmenin daha doğru olduğunu söyleyen Köybaşı, yaptığı davranışın yanlış olduğunu anlatmak için adalet ve vicdan kavramlarının kullanıldığı çocuklarla, ‘cehennem, cezalandırılma’ gibi kavramların kullanıldığı çocukların karakter gelişmeleri arasında ciddi farklar olacağını söyledi:
“İşin psikiyatrik boyutundan önce, pek çok şeyde olduğu gibi burada da ciddi bir belirsizlik var. Manevi danışman ne yapar, görev tanımı nedir, nasıl bir eğitimden geçtiler, sürekli mi okulda bulunacaklar, farklı dine mensup olanlar veya inanmayanlar tercihte bulunabilecek mi… Hiçbir konuda bilgimiz yok. Bu başlı başına kaygı uyandıracak bir şey. Genel tabloya baktığımda erişkinlerde, velilerde ciddi bir kaygı oluştu. Çok da haklı bir kaygı. Çünkü bugüne kadar din eğitimi adı altında çocuklara neler yapıldığını biliyoruz.”
Deprem bölgesinde dayanışma devam ediyor. Birçok sorunun yanısıra istihdam sorunu da yaşanan bölgede yeni bir girişim var. Genç iş kadını ve hayvan hakları aktivisti Gizem Albayrak, Hatay’da bir seramik atölyesi kuruyor. Burada gençleri, engellileri ve kadınları istihdam etmeyi planlayan Albayrak, projeyi ve eksiklerini de şöyle anlattı:
“Bir seramik atölyesi kuruyoruz Hatay’da. Öncelik kadınlar, depremde engelli kalanlar olacak. Depremzedelere istihdam sağlayacağız. Şu anda Antakya Belediyesi ile görüşüyoruz. Onlar bize bir yer tahsis edecek. Mersin’den konteynerlerimiz gelecek. Her yerden sponsor arayışındayız. Haftada 3 gün de atölyeler yapacağız. Kocaman bir atölye kuruyoruz.
Bir porselen fırınına ihtiyacımız var. Maliyeti en yüksek olan o, sponsor bulamıyoruz. Sandalye ve masalara ihtiyacımız var. Bunun dışında seramik ve porselen yontmak için kalıp, alçı, küçük aletlere ihtiyacımız var. Çünkü başvuru çok fazla. Başvuru ne kadar fazla olursa ihtiyaç da o kadar artıyor. Tek tek olunca toparlayamıyoruz. En büyük sorun konteyner ve yerdi, ikisini de hallettim. Şu an porselen fırını arıyoruz. Şu anda 100-120 bin lira bandında. Döviz arttıkça fiyatlar da fırlıyor. Geçtiğimiz aylarda 80-85 bin lira civarındaydı.”