Bahçeli: Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı adaylığı bal gibi buz gibi Anayasa'ya uygundur
11:04 31.01.2023 (güncellendi: 13:43 31.01.2023)
© AABahçeli
© AA
Abone ol
MHP lideri Bahçeli, "Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı adaylığı bal gibi buz gibi Anayasa'ya uygundur" dedi.
Bahçeli, MHP TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu:
"Sürekli körüklenen karalama kampanyalarının, sürekli gündemde tutulan karanlık senaryoların müellif ve müteahhitlerinin, zamanı geldiğinde hem vallahi hem billahi burunlarından fitil fitil getireceğimizi de herkes bilmelidir. Kötüleri ve kötülükleri unutursak kanımız kurusun. Yok öyle üç kuruşa beş köfte, saman altından su yürütüp saklandıkları deliklerden bağrımıza taş atanların yakasından bizzat büyük Türk milleti tutacaktır. Millet kendi eserine, sevdasından deliye dönmüş MHP'ye duasıyla desteğiyle dev gibi iradesiyle sahip çıkacaktır. Hiç kimse boşuna hayal kurmasın, boş yere hesap yapmasın. MHP, içinde milletin olmadığı, milli ve manevi değerlerin yer almadığı hiçbir hedefi kabul etmez, etmeyecektir. MHP aslını inkar etmez, etmeyecektir. Bizi meşgul edip Türkiye üzerinde oyun kuracağını zanneden, siyaseti sokak dedikodusuna çeviren, davamızın iffetine çamur atmaya kalkışan, bozkurdu çakala boğdurmak için fırsat kollayan ahmaklara, asalaklara, aşağıların da aşağısına yuvarlanmış arsızlara en küçük geri adımımız söz konusu olursa diyorum ki, gök girsin kızıl çıksın. Hepsine birden de meydan okuyorum."
'Bize kan sıçratmak isteyenlerin alayının elinde şehitlerimizin kanı var'
MHP lideri Bahçeli, etraflarında dolaşanları gördüklerini, zehir ve zillet saçanları anbean takip ettiklerini söyleyerek, "Fitne yayan siyasetçileri, sözde gazetecileri, sosyal medya farelerini, ülkeden korkakça kaçmış şerefsizleri, FETÖ'cü hainleri, bölücü mihrakları, dış bağlantılı casusları, köksüzleri, kimliksizleri, millet ve milliyet hasımlarını rezil rüsva etmek için uygun zamanı sabrın gücüyle Allah'ın inayetiyle milletimizin metanetiyle bekliyoruz. Bize kan sıçratmak isteyenlerin alayının elinde, yüzünde yakasında ve vicdanında şehitlerimizin kanı vardır." şeklinde konuştu.
"Davalarının hisarları ok yağmuruna tutuluyorken risk almayan, "Bana ne." diyen, kendini ortaya koymayan, ıslık çalıp eli arkasında dolaşan aymazları tek tek not ettiklerini" anlatan Bahçeli, onları unutmayacaklarına yönelik kararlılığını dile getirdi. Bahçeli, "Bize düşen görev, kafa karıştıran, akıl çelen, zihin bulandıran bozuk zihniyetlerin etki alanına girmeden hak bildiğimiz yolda arkamıza bakmadan hızlı adımlarla yürümektir. İyi günü herkes paylaşır, mühim olan zahmetli dönemlerde bir ve beraber olmaktır. Konu paye kapmaya, taltif almaya gelince el ovuşturup telaşla öne çıkanlarla zorlu mücadele dönemlerinde masa altına saklanıp üç maymunu oynayanlarla işimiz olamaz, ortak geleceğimiz olamaz, kalbimiz bir atamaz, atmayacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
'Açık hesap 14 Mayıs'ta sandıkta görülecek'
Devlet Bahçeli, açık hesabın 14 Mayıs 2023'te sandıkta görüleceğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Partimizin zor durumda olduğunu gün aşırı söyleyen çapulcular vardı. Millet ve vatan uğruna kendi bindiği gemiyi denizin ortasında yakacak kadar kaygıyı ve korkuyu yenmiş bir davanın mensuplarını elinde kibrit kutusuyla tehdit etmeye çalışan densizler ve denyolar vardı. Ağızlarından salyalar aka aka istifa edip gidenlerden bahsediyorlardı. Oyumuzun düştüğünü iddia ediyorlardı. Bir yalana bin yalan ekleyip algı operasyonlarıyla üzerimize geliyorlardı. Türklüğün Anayasa'dan çıkarılmasına hazırlık yapan, PKK'ya mütareke çağrısını silahlara veda kisvesiyle açıklayan, Türkiye'yi zalimlerin kafesine hapsetmek için tertip içinde olan ne kadar kokuşmuş zihniyet sahibi ve ar damarı çatlamış siyasetçi varsa Cumhur İttifakı'nın zayıfladığını, kan kaybettiğini koro halinde söylüyordu. Bu cürüm ve müfteri güruhuna gerçekten de yuh olsun, yazıklar olsun, bu vatanın ekmeğini yiyip de Türk düşmanlarının vaatlerine kendini satanlara da her şey haram olsun."
MHP'ye kucak açan on binlerce vatandaşın Amasya'daki muazzam coşkusuna cümle alemin şahit olduğunu dile getiren Bahçeli, şunları anlattı:
"Amasya Genelgesi'nin ruhuyla birleşip bütünleşen MHP, zillete düşenleri yine şaşırtmış ve ters köşeye yatırmıştır. Vaktimiz olsa şerefin ne demek olduğunu hece hece anlatırdım, ancak kaybettikleri bir değerin ne olduğunu dinlemenin bunlara oldukça ağır geleceğinin de farkındayım. Kiralık anket şirketleri Amasya'ya baktınız mı? MHP'yi sosyal medya kumpaslarıyla infaza kalkışan namussuzlar Amasya'nın şahlanışını izlediniz mi? Henüz yeni başlıyoruz, alayınızı birden çılgına döndüreceğiz. 14 Mayıs 2023 tarihine kadar konuşacaklarını konuşsunlar, sonra sıra Türk milletine gelecektir."
Bahçeli, sıranın aziz millette olduğunu vurgulayarak, "CHP'sinden İP'ine ve zilletin diğer tüm paydaşı olan partilere varıncaya kadar tavsiyem şudur: Hepinizin arıza sinyali yanıyor. Ne sanayiye gitmek ne de sandığı sabote etmeye kalkışmak hiçbirinizi kurtarmaya yetmeyecektir. Cumhur İttifakı sefil gayelere müsaade etmeyecektir. MHP milletiyle bir ve beraber olacak, zillet ittifakını siyaset çöplüğüne yollayacaktır." ifadesini kullandı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ndeki görev, yetki ve sorumluluklarıyla sadece bir dönem seçildiğini belirterek, "İkinci dönem için cumhurbaşkanı adaylığı da tartışmasızdır, 14 Mayıs 2023'te milletimizin iradesiyle seçileceğine inancımız ise tamdır." dedi.
'Hiç olmayanların yokluğundan da şikayet edecek değiliz'
Açık hava toplantılarına kararlılıkla devam edeceklerini anlatan Bahçeli, 5 Şubat'ta Tekirdağ'da vatandaşlarla hasret gidereceklerini dile getirdi.
Cumhuriyet'in 100'üncü yıl dönümünde cumhurun zafer sancağını el ele verip kaldıracaklarını belirten Bahçeli, "Bıyığını kesip ayrılanlar varmış, manen aramızda olmayanlarla zaten ilgilenecek değiliz. Hiç olmayanların yokluğundan da şikayet edecek değiliz. Gönül kervanımıza her gün katılan binlerce Türkiye sevdalısıyla işimize bakıyoruz, önümüze bakıyoruz, yolumuza azimle devam ediyoruz." diye konuştu.
Bahçeli, herkesi kucaklayıp kardeş bileceklerini, her değeri muhafaza, müdafaa edeceklerini, hiç kimsenin etnik, mezhep, ideolojik ve fikri farklılığına kafa yormayacaklarını, öz dururken kabukla ilgilenmeyeceklerini, ağaca bakarken ormanı gözden kaçırmayacaklarını, sanal ayrımlarla meşgul olmayacaklarını anlattı.
"Şer cephesinde buluşan müfteri ve münafıkları da buradan uyarıyorum." diyen Bahçeli, "Damarımıza basanlarla kurumsal kimliğimize organize şekilde saldırı yapanlarla yerin yedi kat dibine inseler de hesaplaşacağız, gözlerinin içine baka baka, hukukun imkanlarını sonuna kadar kullanarak layık oldukları akıbetle buluşturacağız. Üstte mavi gök çökmedikçe, altta yağız yer delinmedikçe devletimizi ve milletimizi hiç kimse bozguna uğratamayacaktır. Teminat Türk milletidir, MHP'dir, Cumhur İttifakı'dır. Bu duruş ve inanışımıza itiraz eden kim varsa buyursun karşımıza geçsin, hepsinin boynunun ölçüsünü tek başımıza almasını da biliriz." değerlendirmelerinde bulundu.
'Erdoğan'ın cumhurbaşkanı adaylığı bal gibi Anayasa'ya uygundur'
Cumhuriyet'in 100'üncü yıl dönümünü iftiharla kutlayıp milli iradenin seçim ve tercihiyle Türk ve Türkiye Yüzyılı'nın tertemiz sayfasını açacaklarını dile getiren Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile de geçmişin muzaffer anılarını, geleceğin müstakbel ve müstesna özlemleriyle eklemleyeceklerini söyledi.
Cumhur İttifakı'nın, milletinin ve ülkesinin hizmetkarı, yeni yüzyıla Türk mührünü vurmaya yeminli olduğunu belirten Bahçeli, "Aslına bakılırsa zillet ittifakının karın ağrısı da budur. Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanı adaylığına birdenbire seslerini yükseltmeleri, itiraz ve tepkilerini yoğunlaştırmaları, bir defa milletimizin umutlarını küllemek ve kündeye getirmektir. Bu beyhude çabanın sonu ve sonucu elbette hüsrandır. Sayın Erdoğan'ın cumhurbaşkanı adaylığı bal gibi, buz gibi yasaya, Anayasa uygundur; ahlaken ve hukuken de meşrudur." diye konuştu.
Bahçeli, 16 Nisan 2017'deki halk oylamasıyla Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçildiğini; yeni sistemle Cumhurbaşkanlığı makamının anayasal statüsünün değiştiğini; tarafsız, yetkisiz ve sorumsuz özelliğinden partili, yürütmede tek yetkili ve tam sorumlu hale dönüştüğünü anımsattı.
Bir bakıma bu yeni yönetim modelinin nevi şahsına münhasır bir başkanlık sistemi olduğuna işaret eden Bahçeli, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi içinde bir dönem yetkilerini kullanan Cumhurbaşkanı'nın tekrar aday olamayacağını iddia etmek, hukuken geçersiz, siyaseten ağır kusurdur. Bu vaziyet yeni sistemin doğasına ve işleyiş mantığına tamamen aykırıdır. Değişiklik teklifine ilişkin Anayasa Komisyon Raporu'nda açıkça ifade edildiği üzere, iki defa seçilme kuralı yeni sistemde bu yetki ve sorumluluklara sahip cumhurbaşkanı için iki defa seçilme şeklinde anlaşılmalıdır. Ve doğrusu da budur." ifadesini kullandı.
'Tekrar seçilmesi için geceyi gündüze katacağız'
MHP Genel Başkanı Bahçeli, Anayasa Mahkemesinin sistematik ve amaçsal yorum yöntemini izleyerek, ilgili maddede sınırlama sebebi olmayan maddelerin de sınırlanabileceğini kabul ettiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Özgürlük lehine geniş sınırlama için dar yorum esastır. Cumhurbaşkanı'nın adaylığına ilişkin düzenlemeyi dar ve indirgemeci yorumlayanlar, sınırlamaları çarpık ve geniş yorumlamaya çalışmaktadır. Dolayısıyla sistematik ve amaçsal yorum gereğince iki defa seçilme kuralını yeni sistem içinde iki defa cumhurbaşkanı seçilmek olduğu çok açık ve belgelidir. Anayasa'daki iki defa seçilme kuralı, yeni sistemde bu yetki ve sorumluluklara sahip cumhurbaşkanı için iki defa seçilme şeklinde değerlendirilmelidir. Bu itibarla Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ndeki görev, yetki ve sorumluluklarıyla sadece bir dönem seçilmiştir. İkinci dönem için cumhurbaşkanı adaylığı da tartışmasızdır, 14 Mayıs 2023'te milletimizin iradesiyle seçileceğine inancımız ise tamdır. Vesayetçilerin başını kaldırması boşunadır. 14 Mayıs'ta söz ve sıra millettedir. Henüz bir cumhurbaşkanı adayı bile bulamayan zillet ittifakı partilerinin 26 Ocak 2023 tarihli 11. toplantısında müştereken Sayın Erdoğan'ın adaylığına karşı çıkmaları antidemokratik ve gayrihukuki bir hezeyandır. Cumhur İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı, Türk milletinin adayıdır. Karşı çıkanlar küresel güçlerdir. Mukaddesatımıza diş bileyen haçlı yanaşmalarıdır. Küresel medya, Sayın Cumhurbaşkanı'mızın adaylığına muhaliftir. Türk ve Türkiye düşmanları cephe almışlardır. Varsın çıkarcılar, hainler güç birliği yapsınlar, varsın zalimler emel birliği yapsınlar, biz Cumhur İttifakı olarak hepsinin bileğini bükeriz. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın tekrar seçilmesi için geceyi gündüze katacağız."
Bahçeli, bu kesimlerin, güdülen, kukla gibi oynatılan ve kontrol edilebilen; milli hakları yok saymış; sesini kısan, boyun eğen, taviz veren, teslim olan bir cumhurbaşkanı istediklerini vurgulayarak, "Geçti o günler, bitti o masallar, suyu tersinden akıtmak geldiğimiz bu aşamada imkansızdır. Millet kararlıdır, iradesine sonuna kadar arka çıkacaktır. Söz, sıra milletindir, zillet ittifakı da sıfırı çekecektir." dedi.
'FETÖ, PKK'nın sırtını sıvazlayan İP Başkanı kendi işine baksın'
Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Cumhur İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayıyla uğraşmamasını isteyerek, şöyle devam etti:
"FETÖ'nün ve PKK'nın sırtını sıvazlayan İP Başkanı kendi işine baksın. Bizim adayımız belli, kararımız nettir. Sayın Erdoğan 14 Mayıs 2023'te yeniden ve açık ara farkla seçilecektir. MHP de milletvekili sayısını beklentilerin hilafına güçlü bir şekilde artıracaktır. Korkmasınlar, kaçmasınlar, saklanmasınlar, kriz ve kaos peşinde koşmasınlar, sadece ve sadece 14 Mayıs'ı beklesinler, aziz milletimiz zillet ittifakına gününü gösterecek, mandacılığın ve yabancılara kurşun askerlik yapmanın bedelini çok ağır ödetecektir. Sabrımızı zorlamasınlar, ayranımızı kabartmasınlar, konuşursak derinden hiç kimse, hiç birisi kalkamaz yerinden."
"Zillet ittifakının kaynayan kazan misali kapak tutmadığını", ittifak ortağı partilere hakim olan panik havasının gözlerden kaçmadığını savunan Bahçeli, altılı masanın 13 Şubat'ta cumhurbaşkanı adayını belirleyeceğini söyledi.
Bahçeli, "Bu gidişle seçimlere bir gün kala da cumhurbaşkanı adayının kim olacağını konuşuyor ve tartışıyor olurlarsa hakikaten şaşırmayacağız. Eğer karar veremiyorlarsa noter huzuruna çıkıp kurayla adaylarını tespit etmeleri de bir seçenek olarak önlerinde durmaktadır. Buna akılları yatmıyorsa kısa ve uzun çöp çekilişi yapmak suretiyle zilletin talihli adayını çıkarabilirler. Bu da olmazsa 'o piti piti karamela sepeti' tekerlemesiyle muhtemel adaylarını bularak ilan edebilirler. Buna yanaşmıyorlarsa, Beyaz Saray'a telefon edip veya bir ulak gönderip Biden'ın son talimatını alarak karşımıza çıkarlar. Zillet ittifakı acizdir, fırsatçıdır, ucuz siyasetçilerin kumkumasıdır." ifadelerini kullandı.
'(Ortak Politikalar Mutabakat Metni) Yıkım beyannamesi'
Bahçeli, altılı masanın açıkladığı Ortak Politikalar Mutabakat Metni'ni, "sadece göz boyayan, işin özünde Türkiye alerjisini ve millet muhalifliğini netleştiren bir siyaset kofluğu" olarak nitelendirerek, "Ortak Politikalar Mutabakat Metni dedikleri ortak ihanet belgesi, yıkım beyannamesidir. Dün gündeme taşınmış olan bu metin, bölücülüğe verilmiş güvence, Türkiye'yi sistem krizine sürüklemeyi hedefleyen sakat bir adım, milletin huzur ve güvenliğine kasteden sancılı ve ucube bir dayatmadır. Türk milleti, zillet ittifakının sipariş metinlerine katiyen itibar etmeyecektir. Kervan yürüyecek, Türkiye büyüyecek, Cumhur İttifakı ve MHP gücüne güç ekleyecektir." şeklinde konuştu.
Bahçeli, İsveç ve Danimarka başta olmak üzere Kur'an-ı Kerim'e ve inançlarına yönelik yaygın tahrik ve azgın saldırıları nefretle kınadıklarını bildirdi. İsveç'in NATO üyeliğinin derin dondurucuya alınmasından yana olduklarını belirten Bahçeli, "Buna karşılık Finlandiya'nın kendi özel şartları çerçevesinde NATO üyeliğinin makul olduğu hususunda Sayın Cumhurbaşkanı'mızla aynı görüşü paylaşıyoruz. Kitabımıza el uzatan din ve millet düşmanlarına her anlamda kapalı ve karşı olduğumuzu da buradan açıklıyorum." yorumunda bulundu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, geçen hafta Azerbaycan'ın Tahran Büyükelçiliğine yapılan kanlı saldırıyı kınadığını, her zaman Azerbaycan'ın yanında olacaklarını belirtti.
EYT düzenlemesinin yasalaşması konusunda üzerlerine düşen katkıyı TBMM Genel Kurulunda mutlaka vereceklerini kaydeden Bahçeli, bu mağduriyetin sonlanması için her aşamada yapıcı ve destekleyici tavır göstereceklerini vurguladı.