https://anlatilaninotesi.com.tr/20230125/davos-gibi-yerlerde-fosil-somuruden-yesil-somuruye-gecisin-tuhaf-ayrimi-yapiliyor-1066284191.html
'Davos gibi yerlerde fosil sömürüden yeşil sömürüye geçişin tuhaf ayrımı yapılıyor'
'Davos gibi yerlerde fosil sömürüden yeşil sömürüye geçişin tuhaf ayrımı yapılıyor'
Sputnik Türkiye
Sohbet Karbuz’a göre Davos gibi zirveler fosil sömürüden yeşil sömürüye geçişi tartışıyor, garibanların sesi yok. Enerji krizinin Ukrayna'dan önce başladığını... 25.01.2023, Sputnik Türkiye
2023-01-25T23:56+0300
2023-01-25T23:56+0300
2023-01-27T23:28+0300
eksen
rusya
ukrayna
enerji
yeşil
wef
davos
abd
petrol
doğalgaz
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e7/01/1b/1066285126_0:0:3640:2048_1920x0_80_0_0_d1144e943c07a6248124e00cfb79006b.jpg
'Davos gibi yerlerde fosil sömürüden yeşil sömürüye geçişin tuhaf ayrımı yapılıyor'
Sputnik Türkiye
'Davos gibi yerlerde fosil sömürüden yeşil sömürüye geçişin tuhaf ayrımı yapılıyor'
Batı'nın 2022'de Ukrayna çatışması eşliğinde Rusya Federasyonu'na yönelik yaptırım savaşıyla derinleşen enerji krizi kısmen teskin olmuş görünüyor. ABD ve Avrupa Birliği (AB), Rusya'nın enerji kaynaklarına yönelik tavan fiyat uygulamasına yönelirken bunun somut sonuç vermediği anlaşılıyor. Bu durumu Avrupa Enerji Düzenleyicileri Ajansı'nın son raporu da ortaya koydu.Enerji başılığı geçen hafta Davos'ta toplanan Dünya Ekonomi Forumu'nun (WEF) da gündem maddelerinden birisi oldu. Forum'un zengin ve elit katılımcılarının özel jetleriyle gittiği zirvede enerji meselesini konuşmaları eleştirilere konu olurken, enerji dönüşümü başlığı altında ortaya konulanlar da tartışma yaratıyor.Ukrayna krizi yüzünden Rusya'dan ucuz enerji kaynaklarından olan Avrupa'da ise Britanya ve Almanya gibi ülkeler yeniden kömür ve nükleer enerjiye yönelmiş durumdayken enerji faturalarının kabarttığı enflasyon oranları karşısında emekçilerin grev dalgası kesilmiyor.2023'te enerji başlığının görünümünü enerji uzmanı Sohbet Karbuz ile konuştuk.‘Fosil sömürüden, yeşil sömürüye geçişin tuhaf ayrımının yapıldığı toplantılar’Sohbet Karbuz’a göre Davos gibi zirveler, ‘iki yüzlülüğün, samimiyetsizliğin tavan yaptığı’ toplantılar. Bu toplantılara dünya nüfusunun onda birine sahip ülkelerden seçilmiş insanların gidebildiğini belirten Karbuz, bu kişilerin kalan 7 milyara ne yapması gerektiğini anlatmaya çalıştığını söyledi. Karbuz, bu arada Afrika’da 800 milyon insanın elektriğe ulaşımı bulunmadığını anımsattı. Karbuz’a göre bu toplantılarda fosil sömürüden yeşil sömürüye geçişin tuhaf bir ayrımı yapılıyor:"Davos’ta birkaç oturumu seyrettim. Buna uluslararası iklim zirvelerini de katabiliriz. Bunlar iki yüzlülüğün, samimiyetsizliğin tavan yaptığı toplantılar. Maalesef bu toplantılarda dünya nüfusunun onda birine sahip olan ülkelerden seçilmiş insanlar, geri kalan 7 milyarın ne yapması konusunda akıl vermekle meşgul olan toplantılar. Seçilmişleri dinledik. Madenlerde çalışan gariban sessiz çoğunluğun göz ardı edildiği şovlar olarak nitelendiriyorum. Bu toplantılarda iklim krizi, kirletmeye karşı verilen lisanslar, çevresel-sosyal-kurumsal yönetişim gibi saçma sapan söylemlerle yeşil enerjiye dönelim, fosil yakıtlardan çıkalım diye akıl veriyorlar. Ama gelişmekte olan ülkeler de şunu söylüyor, ‘Kimse yenilenebilir enerji kaynaklarına karşı değil, çevreyi kirletmeyelim. Ama doların yeşiliyle doğanın yeşili arasındaki farkı da ortaya koyalım. Bunları yaparken bu sessiz çoğunluğu da dinleyin. Önce bir siz yapın. Bunu uygulayın ve çalıştığını ispat edin. Biz de yaparız’. Afrika’da 800 milyon kişinin elektriğe ulaşımı yok. Bir sürü ülke doğalgaz ve petrol kaynaklarını çıkarmaya çalışıyor. Onlara ‘İklim krizini tetikleyecek şeylerdir. Petrol rezervlerini toprak altında bırakın, hidrojene geçin’ diye saçma sapan şeyler dendi. Toplantılarda fosil sömürüden yeşil sömürüye geçişin tuhaf ayrımının yapıldığı toplantılar gibi görünüyor."‘Enerji krizi Ukrayna ile değil, 2021’in sonbaharında başladı’Karbuz’a göre Avrupa Komisyonu'nun tepesindekilerin söylediklerinin aksine Avrupa’daki enerji krizi Rusya-Ukrayna çatışmasından önce başladı. Ardından yaptırımların geldiğini anımsatan Karbuz, dünya enerji ticaretinin akışının değiştirildiğini vurguladı. Karbuz gelişmeler nedeniyle sadece Avrupa ve sanayisinin değil aldıkları LNG'yi daha fazlasına satanlar nedeniyle üçüncü ülkelerin de mağdur olduklarını dile getirdi:"Bu enerji krizi özellikle Avrupa’da, Rusya’nın Ukrayna’nın işgaliyle başlamış bir şey değil. Ondan 6 ay önce başladı. Maalesef Avrupa Komisyonu’ndaki tepedeki insanlar 'Rusya’nın Ukrayna işgalinden sonra enerji krizi başladı' diyorlar. Bu insanlara önceden bir fiyat grafiği koymak lazım. Ne zamandan itibaren doğalgaz ve elektrik fiyatları fırlamaya başlamış, onu görmesi lazım. Rusya’nın Ukrayna’ya girmesi bu krizi daha da tetikledi ve derinleştirdi. Avrupa’nın en büyük kömür, doğalgaz, petrol ve ham petrol ürünleri tedarikçisi Rusya idi. Ağustostan itibaren Rusya’dan alınan kömüre ambargo koydu. 5 Aralık’ta ham petrol alımına ambargo koydu. 5 Şubat’tan itibaren de petrol ürünleri alımına ambargo koyacak. Böyle olunca, dünya enerji ticaret akışı değişti. Doğalgazı boru hattıyla Rusya’dan alacağına Avustralya’dan LNG ithal eder hale geldi. Mağdur olan sadece Avrupa değil. En büyük mağduriyeti yaşayanlar Hindistan, Pakistan gibi ülkeler. LNG tedarikçileri anlaşmaları olduğu halde, Pakistan’a LNG’yi vermedi. Bunun karşısında ödeyeceği cezayı ödedi ama kargoyu daha da fazla paraya Avrupa’ya sattı. Kamu binaları ve alışveriş merkezlerinde belli bir saatten sonra elektrik kapatıldı. Geçtiğimiz bir iki günde Pakistan’ın elektrik üreten sisteminden de kaynaklanan ve arz yetersizliğinden dolayı büyük şehirlerde bir blackout (elektrik kesintisi) yaşandı. Bu Avrupa’da da kendini hissettirdi, doğalgaz fiyatları tarihi seviyelere çıktı. Böyle olunca da Avrupa sanayisini vurdu. Demir-çelik,çimento, cam, petrokimya tesislerini vurdu. Bu hala geçmiş değil."'Böyle devam etmeyecek, önemli olan bu kış değildi zaten'Son dönemde hava koşulları ve Çin'deki pandemi kapanmalarının etkisiyle fiyatlarda göreceli bir düşüş kaydedildiğini belirten ancak bu durumun böyle gitmeyeceği görüşünde. Karbuz, önemli olanın bu kış değil 2023-24 kışı olacağını belirtirken, fiyatların yukarı çıkmasının ekonomik krizi ve finansal krizi derinleştirme potansiyeline dikkat çekti:"Doğalgaz fiyatları ciddi şekilde düştü, bunun iki nedeni vardı. Bir tanesi, Avrupa’da doğalgaz stokları son derece iyi çünkü çok ılıman, alışılmadık bir kış geçirildi. Çin’de kapanmalar vardı, Kovid nedeniyle. Çin, 2021’de dünyanın en büyük LNG ithalatçısıydı. Çin’in LNG talebi düştü ve doğalgaz talebi düştü. Böyle olunca ihtiyacı olmayan LNG’yi Avrupa’ya sattı. Herkes Avrupa’ya sattı çünkü fiyat çok iyi. Böyle olunca doğalgaz depoları doldu, hava sıcak, talep de düşüyor, ortada bol LNG var ve fiyatlar aşağı düştü. Böyle devam etmeyecek. Şu anda Paris’te 2 derece sıcaklık var, mevsim normalleri ama şimdiye kadar depolardaki doluluk oranı yüzde 73 civarında. Kış geç gelip geç çıkmazsa bu kışı idare edebilir. Önemli olan bu kış değildi, önemli olan 2023-24 kışı, bu süreyi nasıl geçirecek? Çünkü Çin artık açılmaya başladı ve yavaş yavaş LNG’yi çekecektir. Avrupa da kargoları buraya yönlendirmek için fiyatı yukarı çekecektir. Bir şekilde Avrupa da ekonomik krize doğru gidiyor. Bu kriz finansal krize de yol açacaktır. Bu yazı nasıl geçirecek bilinmiyor. Kışı geçirir, zaten öyle ya da böyle bu kışı üzerine para vererek atlatabilirler. Avrupa, LNG tesisleri yapmaya başladı. Almanya’da iki ay önceye kadar yoktu, şu anda üç tane LNG tesisi var, üç tane daha yıl sonuna kadar yapılacak. Herkes LNG’ye döndü. Dünyada üç tane doğalgaz piyasasından bahsediyoruz. Amerika, Avrupa ve Asya piyasası, bu üçünü birbirine bağlayan bağlaç LNG’dir. Doğalgazın uluslararası bir emtia haline gelmesini LNG sağlıyor. Ama LNG’nin uluslararası bir fiyatı yok. Bu yüzden hem LNG’de uluslararası bir ‘benchmark’ yaratalım diğer taraftan Rusya’nın ekonomisini zor altına sokmak için tavan fiyat uygulamasını yapalım diye bir sürü şeyler getirdiler. Bazı tavan fiyat uygulamalarına baktığınızda işin gerçeği sanki işlememesi için düzenlenmiş bir şey gibi gözüküyor."‘AB enerji dönüşümüne kafayı taktı’Karbuz, Avrupa Birliği'nin enerji dönüşümüne kafayı taktığı görüşünde. Tarih boyunca böyle bir dönüşüm olmadığını anımsatan Karbuz, 'Avrupa’nın 2019’da yeşil mutabakatın aslında ekonomiyi canlandırmak ve birliği bir arada tutmak için geliştirilmiş bir hikayenin adı' olduğunu söyledi. Karbuz, bugün ise Avrupa ağır sanayisinin ABD'ye göç etmesinden ve 'it dalaşından' söz edildiğini anımsattı:"Enerji dönüşümünden bahsedelim, çok yanlış kullanılıyor. Fosil yakıtlar dediğimiz moleküllerden elektronlara geçiş, yeşil enerjiyle üretilen elektrifikasyon, ekonominin elektrifikasyonu ve hidrojen ekonomisine dönüş anlaşılıyor. Ama tarih boyunca böyle tam bir dönüşüm yok. Yüzyıllar önce odun yakılıyordu, bugün de yakılıyor. Odunun dünya enerji arzındaki payı sıfıra inmedi. Yeşil enerji önemlidir, rüzgar-güneş. Mümkün olduğu kadar yapalım. Hiç fosil yakıt kullanmamak mantık dışı. 6 bin kadar fosil yakıtları özellikle petrol kullanımı var. Avrupa’nın 2019’da yeşil mutabakat aslında Avrupa ekonomisini yeniden canlandırmak, AB’yi bir arada tutmak için geliştirilmiş hikayenin ismi. AB kömür ve çelik birliği üzerine kurulmuştu, bugün Avrupa’da ne kömür var ne çelik o kadar çok üretiliyor. Şu anda Avrupa’da ağır sanayinin Amerika’ya gitmesinden bahsediyoruz. Çelik de ortadan kalkacak. Dolayısıyla bu adamların ekonomiyi ayakta tutması için yeşil teknoloji geliştirmeyi zorunlu olarak görüyorlar. O yüzden Amerika ile şu anda bir ‘it dalaşı’ yapıyorlar. ‘Sen o kadar sübvansiyon veriyorsun, bize rakip oluyorsun diye... Olay çevre değil, bunu görmemiz lazım. Çünkü insanlar özellikle politika yapıcılar kendi beceriksizliklerini ifşa etmek istemezler. Şu anda olan her şeyde Putin’i suçlayabilirsiniz ama Avrupa’da yaşanan enerji krizinin temel nedeni Avrupa’daki politika yapıcıların beceriksizliği."'Hatalarını da kabul etmiyorlar, suçu Putin’e atmak çok daha basit çünkü'Enerji dönüşümünün salt molekülden elektrona geçmekle ilgili olmadığını, enerji sektörünün maden sektörünü de kapsadığını anımsatan Karbuz, "Bu temiz değil ki" vurgusunu yaptı. Enerji krizini önlemenin nükleer enerjiden geçtiğini söyleyen Karbuz, 'yeşil' başlığı altında saplantılı bir ideolojinin 7 milyara empoze edilmeye çalışıldığını belirterek "Hatalarını da kabul etmiyorlar, suçu Putin’e atmak çok daha basit çünkü" ifadelerini kullandı:"Enerji dönüşümü sadece molekülden elektrona geçmek değil, sadece enerji sektörü değil. Maden sektörünü de içine alıyor, bu temiz bir şey değil ki. Kobalttan, bir sürü metalden, toksik madenlerden bahsediyoruz. Elektrikli araç güzel ama baktığınızda o aracın yapılması için kullanılan işgücü, maliyet, normal arabalardan daha fazla. İnsanlar ondan hiç bahsetmiyor, sadece kullanıldığında böyle oluyor. Ama kobalt madeninde çalışan garibanlar kimsenin umrunda değil. Enerji dönüşümüne AB kafayı takmış durumda. Bu yüzden bu kriz bitmeyecek. Bunu önlemenin en önemli şartı nükleerden kaçmamak olmalı. Belçika ayın sonunda kapatacak. Almanya uzattı, hala destekliyor. Ama kömürden çıktılar, nükleerden çıktılar. Gaz her ne kadar temiz olsa da fosil yakıttır, ondan da çıkalım, bizi yenilenebilir enerji kurtarır dediler. Yeşillerin başta olduğu bir Almanya’da kömür kullanılıyor. Şu anda nükleer bir rönesans yaşanıyor. Fransa öyle bir karar almıştı, nükleerden çıkalım, yeşil enerji bizi kurtarır diye. Fransa’daki durumu görüyoruz şu anda. Elektrik ihracatçısıyken ithalatçısı durumuna geldi. Önemli olan baz yük dediğimiz daima emre amade elektrik üretebileceğimiz santrallerin bulunması. 24 saat 7 gün bakım onarım yaptığınızda yıl boyu çalışan şeyler. Ama Avrupa’nın beceriksizliğinin nedeni şu, fosil yakıtlardan, emre amadelikten çıkan bir sistem hava şartlarına bağımlı bir sisteme doğru gidiyor. Yağmur yağmayınca, güneş doğmayınca, rüzgar esmeyince Avrupa’nın durumu ne oluyor? Her yeri isterseniz rüzgar santralleriyle kapatın, rüzgar yoksa battınız. Nükleer de olmazsa, burada insanlar sokağa dökülür. Bunu görmüyorlar çünkü bir ideolojiyle gelmişler, saplantı haline getirmişler. Bunu 7 milyar nüfusa empoze etmeye çalışıyorlar. Yanlış olan bu, hatalarını da kabul etmiyorlar, suçu Putin’e atmak çok daha basit çünkü."
rusya
ukrayna
davos
avrupa birliği
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
2023
Ceyda Karan
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/102181/41/1021814147_0:0:1000:1000_100x100_80_0_0_0126853c15209d716a780aa1a8a8fc94.jpg
Ceyda Karan
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/102181/41/1021814147_0:0:1000:1000_100x100_80_0_0_0126853c15209d716a780aa1a8a8fc94.jpg
SON HABERLER
tr_TR
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e7/01/1b/1066285126_909:0:3640:2048_1920x0_80_0_0_7743ba1d6598283afdcf174376b82db0.jpgSputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
Ceyda Karan
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/102181/41/1021814147_0:0:1000:1000_100x100_80_0_0_0126853c15209d716a780aa1a8a8fc94.jpg
rusya, ukrayna, enerji, yeşil, wef, davos, abd, petrol, doğalgaz, avrupa birliği, radyo, аудио
rusya, ukrayna, enerji, yeşil, wef, davos, abd, petrol, doğalgaz, avrupa birliği, radyo, аудио
'Davos gibi yerlerde fosil sömürüden yeşil sömürüye geçişin tuhaf ayrımı yapılıyor'
23:56 25.01.2023 (güncellendi: 23:28 27.01.2023) Sohbet Karbuz’a göre Davos gibi zirveler fosil sömürüden yeşil sömürüye geçişi tartışıyor, garibanların sesi yok. Enerji krizinin Ukrayna'dan önce başladığını belirten Karbuz, fiyatlarda düşüşe karşın asıl 2023-24'ün kritik olduğunu vurguladı. Karbuz, krizden 'enerji dönüşümüne kafayı takan' AB'nin beceriksiz siyasilerinin sorumlu olduğu görüşünde.
Batı'nın 2022'de Ukrayna çatışması eşliğinde Rusya Federasyonu'na yönelik yaptırım savaşıyla derinleşen enerji krizi kısmen teskin olmuş görünüyor. ABD ve Avrupa Birliği (AB), Rusya'nın enerji kaynaklarına yönelik tavan fiyat uygulamasına yönelirken bunun somut sonuç vermediği anlaşılıyor. Bu durumu Avrupa Enerji Düzenleyicileri Ajansı'nın son raporu da ortaya koydu.
Enerji başılığı geçen hafta Davos'ta toplanan Dünya Ekonomi Forumu'nun (WEF) da gündem maddelerinden birisi oldu. Forum'un zengin ve elit katılımcılarının özel jetleriyle gittiği zirvede enerji meselesini konuşmaları eleştirilere konu olurken, enerji dönüşümü başlığı altında ortaya konulanlar da tartışma yaratıyor.
Ukrayna krizi yüzünden Rusya'dan ucuz enerji kaynaklarından olan Avrupa'da ise Britanya ve Almanya gibi ülkeler yeniden kömür ve nükleer enerjiye yönelmiş durumdayken enerji faturalarının kabarttığı enflasyon oranları karşısında emekçilerin grev dalgası kesilmiyor.
2023'te enerji başlığının görünümünü enerji uzmanı Sohbet Karbuz ile konuştuk.
‘Fosil sömürüden, yeşil sömürüye geçişin tuhaf ayrımının yapıldığı toplantılar’
Sohbet Karbuz’a göre Davos gibi zirveler, ‘iki yüzlülüğün, samimiyetsizliğin tavan yaptığı’ toplantılar. Bu toplantılara dünya nüfusunun onda birine sahip ülkelerden seçilmiş insanların gidebildiğini belirten Karbuz, bu kişilerin kalan 7 milyara ne yapması gerektiğini anlatmaya çalıştığını söyledi. Karbuz, bu arada Afrika’da 800 milyon insanın elektriğe ulaşımı bulunmadığını anımsattı. Karbuz’a göre bu toplantılarda fosil sömürüden yeşil sömürüye geçişin tuhaf bir ayrımı yapılıyor:
"Davos’ta birkaç oturumu seyrettim. Buna uluslararası iklim zirvelerini de katabiliriz. Bunlar iki yüzlülüğün, samimiyetsizliğin tavan yaptığı toplantılar. Maalesef bu toplantılarda dünya nüfusunun onda birine sahip olan ülkelerden seçilmiş insanlar, geri kalan 7 milyarın ne yapması konusunda akıl vermekle meşgul olan toplantılar. Seçilmişleri dinledik. Madenlerde çalışan gariban sessiz çoğunluğun göz ardı edildiği şovlar olarak nitelendiriyorum. Bu toplantılarda iklim krizi, kirletmeye karşı verilen lisanslar, çevresel-sosyal-kurumsal yönetişim gibi saçma sapan söylemlerle yeşil enerjiye dönelim, fosil yakıtlardan çıkalım diye akıl veriyorlar. Ama gelişmekte olan ülkeler de şunu söylüyor, ‘Kimse yenilenebilir enerji kaynaklarına karşı değil, çevreyi kirletmeyelim. Ama doların yeşiliyle doğanın yeşili arasındaki farkı da ortaya koyalım. Bunları yaparken bu sessiz çoğunluğu da dinleyin. Önce bir siz yapın. Bunu uygulayın ve çalıştığını ispat edin. Biz de yaparız’. Afrika’da 800 milyon kişinin elektriğe ulaşımı yok. Bir sürü ülke doğalgaz ve petrol kaynaklarını çıkarmaya çalışıyor. Onlara ‘İklim krizini tetikleyecek şeylerdir. Petrol rezervlerini toprak altında bırakın, hidrojene geçin’ diye saçma sapan şeyler dendi. Toplantılarda fosil sömürüden yeşil sömürüye geçişin tuhaf ayrımının yapıldığı toplantılar gibi görünüyor."
‘Enerji krizi Ukrayna ile değil, 2021’in sonbaharında başladı’
Karbuz’a göre Avrupa Komisyonu'nun tepesindekilerin söylediklerinin aksine Avrupa’daki enerji krizi Rusya-Ukrayna çatışmasından önce başladı. Ardından yaptırımların geldiğini anımsatan Karbuz, dünya enerji ticaretinin akışının değiştirildiğini vurguladı. Karbuz gelişmeler nedeniyle sadece Avrupa ve sanayisinin değil aldıkları LNG'yi daha fazlasına satanlar nedeniyle üçüncü ülkelerin de mağdur olduklarını dile getirdi:
"Bu enerji krizi özellikle Avrupa’da, Rusya’nın Ukrayna’nın işgaliyle başlamış bir şey değil. Ondan 6 ay önce başladı. Maalesef Avrupa Komisyonu’ndaki tepedeki insanlar 'Rusya’nın Ukrayna işgalinden sonra enerji krizi başladı' diyorlar. Bu insanlara önceden bir fiyat grafiği koymak lazım. Ne zamandan itibaren doğalgaz ve elektrik fiyatları fırlamaya başlamış, onu görmesi lazım. Rusya’nın Ukrayna’ya girmesi bu krizi daha da tetikledi ve derinleştirdi. Avrupa’nın en büyük kömür, doğalgaz, petrol ve ham petrol ürünleri tedarikçisi Rusya idi. Ağustostan itibaren Rusya’dan alınan kömüre ambargo koydu. 5 Aralık’ta ham petrol alımına ambargo koydu. 5 Şubat’tan itibaren de petrol ürünleri alımına ambargo koyacak. Böyle olunca, dünya enerji ticaret akışı değişti. Doğalgazı boru hattıyla Rusya’dan alacağına Avustralya’dan LNG ithal eder hale geldi. Mağdur olan sadece Avrupa değil. En büyük mağduriyeti yaşayanlar Hindistan, Pakistan gibi ülkeler. LNG tedarikçileri anlaşmaları olduğu halde, Pakistan’a LNG’yi vermedi. Bunun karşısında ödeyeceği cezayı ödedi ama kargoyu daha da fazla paraya Avrupa’ya sattı. Kamu binaları ve alışveriş merkezlerinde belli bir saatten sonra elektrik kapatıldı. Geçtiğimiz bir iki günde Pakistan’ın elektrik üreten sisteminden de kaynaklanan ve arz yetersizliğinden dolayı büyük şehirlerde bir blackout (elektrik kesintisi) yaşandı. Bu Avrupa’da da kendini hissettirdi, doğalgaz fiyatları tarihi seviyelere çıktı. Böyle olunca da Avrupa sanayisini vurdu. Demir-çelik,çimento, cam, petrokimya tesislerini vurdu. Bu hala geçmiş değil."
'Böyle devam etmeyecek, önemli olan bu kış değildi zaten'
Son dönemde hava koşulları ve Çin'deki pandemi kapanmalarının etkisiyle fiyatlarda göreceli bir düşüş kaydedildiğini belirten ancak bu durumun böyle gitmeyeceği görüşünde. Karbuz, önemli olanın bu kış değil 2023-24 kışı olacağını belirtirken, fiyatların yukarı çıkmasının ekonomik krizi ve finansal krizi derinleştirme potansiyeline dikkat çekti:
"Doğalgaz fiyatları ciddi şekilde düştü, bunun iki nedeni vardı. Bir tanesi, Avrupa’da doğalgaz stokları son derece iyi çünkü çok ılıman, alışılmadık bir kış geçirildi. Çin’de kapanmalar vardı, Kovid nedeniyle. Çin, 2021’de dünyanın en büyük LNG ithalatçısıydı. Çin’in LNG talebi düştü ve doğalgaz talebi düştü. Böyle olunca ihtiyacı olmayan LNG’yi Avrupa’ya sattı. Herkes Avrupa’ya sattı çünkü fiyat çok iyi. Böyle olunca doğalgaz depoları doldu, hava sıcak, talep de düşüyor, ortada bol LNG var ve fiyatlar aşağı düştü. Böyle devam etmeyecek. Şu anda Paris’te 2 derece sıcaklık var, mevsim normalleri ama şimdiye kadar depolardaki doluluk oranı yüzde 73 civarında. Kış geç gelip geç çıkmazsa bu kışı idare edebilir. Önemli olan bu kış değildi, önemli olan 2023-24 kışı, bu süreyi nasıl geçirecek? Çünkü Çin artık açılmaya başladı ve yavaş yavaş LNG’yi çekecektir. Avrupa da kargoları buraya yönlendirmek için fiyatı yukarı çekecektir. Bir şekilde Avrupa da ekonomik krize doğru gidiyor. Bu kriz finansal krize de yol açacaktır. Bu yazı nasıl geçirecek bilinmiyor. Kışı geçirir, zaten öyle ya da böyle bu kışı üzerine para vererek atlatabilirler. Avrupa, LNG tesisleri yapmaya başladı. Almanya’da iki ay önceye kadar yoktu, şu anda üç tane LNG tesisi var, üç tane daha yıl sonuna kadar yapılacak. Herkes LNG’ye döndü. Dünyada üç tane doğalgaz piyasasından bahsediyoruz. Amerika, Avrupa ve Asya piyasası, bu üçünü birbirine bağlayan bağlaç LNG’dir. Doğalgazın uluslararası bir emtia haline gelmesini LNG sağlıyor. Ama LNG’nin uluslararası bir fiyatı yok. Bu yüzden hem LNG’de uluslararası bir ‘benchmark’ yaratalım diğer taraftan Rusya’nın ekonomisini zor altına sokmak için tavan fiyat uygulamasını yapalım diye bir sürü şeyler getirdiler. Bazı tavan fiyat uygulamalarına baktığınızda işin gerçeği sanki işlememesi için düzenlenmiş bir şey gibi gözüküyor."
‘AB enerji dönüşümüne kafayı taktı’
Karbuz, Avrupa Birliği'nin enerji dönüşümüne kafayı taktığı görüşünde. Tarih boyunca böyle bir dönüşüm olmadığını anımsatan Karbuz, 'Avrupa’nın 2019’da yeşil mutabakatın aslında ekonomiyi canlandırmak ve birliği bir arada tutmak için geliştirilmiş bir hikayenin adı' olduğunu söyledi. Karbuz, bugün ise Avrupa ağır sanayisinin ABD'ye göç etmesinden ve 'it dalaşından' söz edildiğini anımsattı:
"Enerji dönüşümünden bahsedelim, çok yanlış kullanılıyor. Fosil yakıtlar dediğimiz moleküllerden elektronlara geçiş, yeşil enerjiyle üretilen elektrifikasyon, ekonominin elektrifikasyonu ve hidrojen ekonomisine dönüş anlaşılıyor. Ama tarih boyunca böyle tam bir dönüşüm yok. Yüzyıllar önce odun yakılıyordu, bugün de yakılıyor. Odunun dünya enerji arzındaki payı sıfıra inmedi. Yeşil enerji önemlidir, rüzgar-güneş. Mümkün olduğu kadar yapalım. Hiç fosil yakıt kullanmamak mantık dışı. 6 bin kadar fosil yakıtları özellikle petrol kullanımı var. Avrupa’nın 2019’da yeşil mutabakat aslında Avrupa ekonomisini yeniden canlandırmak, AB’yi bir arada tutmak için geliştirilmiş hikayenin ismi. AB kömür ve çelik birliği üzerine kurulmuştu, bugün Avrupa’da ne kömür var ne çelik o kadar çok üretiliyor. Şu anda Avrupa’da ağır sanayinin Amerika’ya gitmesinden bahsediyoruz. Çelik de ortadan kalkacak. Dolayısıyla bu adamların ekonomiyi ayakta tutması için yeşil teknoloji geliştirmeyi zorunlu olarak görüyorlar. O yüzden Amerika ile şu anda bir ‘it dalaşı’ yapıyorlar. ‘Sen o kadar sübvansiyon veriyorsun, bize rakip oluyorsun diye... Olay çevre değil, bunu görmemiz lazım. Çünkü insanlar özellikle politika yapıcılar kendi beceriksizliklerini ifşa etmek istemezler. Şu anda olan her şeyde Putin’i suçlayabilirsiniz ama Avrupa’da yaşanan enerji krizinin temel nedeni Avrupa’daki politika yapıcıların beceriksizliği."
'Hatalarını da kabul etmiyorlar, suçu Putin’e atmak çok daha basit çünkü'
Enerji dönüşümünün salt molekülden elektrona geçmekle ilgili olmadığını, enerji sektörünün maden sektörünü de kapsadığını anımsatan Karbuz, "Bu temiz değil ki" vurgusunu yaptı. Enerji krizini önlemenin nükleer enerjiden geçtiğini söyleyen Karbuz, 'yeşil' başlığı altında saplantılı bir ideolojinin 7 milyara empoze edilmeye çalışıldığını belirterek "Hatalarını da kabul etmiyorlar, suçu Putin’e atmak çok daha basit çünkü" ifadelerini kullandı:
"Enerji dönüşümü sadece molekülden elektrona geçmek değil, sadece enerji sektörü değil. Maden sektörünü de içine alıyor, bu temiz bir şey değil ki. Kobalttan, bir sürü metalden, toksik madenlerden bahsediyoruz. Elektrikli araç güzel ama baktığınızda o aracın yapılması için kullanılan işgücü, maliyet, normal arabalardan daha fazla. İnsanlar ondan hiç bahsetmiyor, sadece kullanıldığında böyle oluyor. Ama kobalt madeninde çalışan garibanlar kimsenin umrunda değil. Enerji dönüşümüne AB kafayı takmış durumda. Bu yüzden bu kriz bitmeyecek. Bunu önlemenin en önemli şartı nükleerden kaçmamak olmalı. Belçika ayın sonunda kapatacak. Almanya uzattı, hala destekliyor. Ama kömürden çıktılar, nükleerden çıktılar. Gaz her ne kadar temiz olsa da fosil yakıttır, ondan da çıkalım, bizi yenilenebilir enerji kurtarır dediler. Yeşillerin başta olduğu bir Almanya’da kömür kullanılıyor. Şu anda nükleer bir rönesans yaşanıyor. Fransa öyle bir karar almıştı, nükleerden çıkalım, yeşil enerji bizi kurtarır diye. Fransa’daki durumu görüyoruz şu anda. Elektrik ihracatçısıyken ithalatçısı durumuna geldi. Önemli olan baz yük dediğimiz daima emre amade elektrik üretebileceğimiz santrallerin bulunması. 24 saat 7 gün bakım onarım yaptığınızda yıl boyu çalışan şeyler. Ama Avrupa’nın beceriksizliğinin nedeni şu, fosil yakıtlardan, emre amadelikten çıkan bir sistem hava şartlarına bağımlı bir sisteme doğru gidiyor. Yağmur yağmayınca, güneş doğmayınca, rüzgar esmeyince Avrupa’nın durumu ne oluyor? Her yeri isterseniz rüzgar santralleriyle kapatın, rüzgar yoksa battınız. Nükleer de olmazsa, burada insanlar sokağa dökülür. Bunu görmüyorlar çünkü bir ideolojiyle gelmişler, saplantı haline getirmişler. Bunu 7 milyar nüfusa empoze etmeye çalışıyorlar. Yanlış olan bu, hatalarını da kabul etmiyorlar, suçu Putin’e atmak çok daha basit çünkü."