Cumhurbaşkanı Erdoğan: Güvenlik kaygılarımızın giderilmesine destek olan bir İsveç görmek istiyoruz
19:20 08.11.2022 (güncellendi: 22:40 08.11.2022)
© AACumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İsveç Başbakanı Ulf Kristersson
© AA
Abone ol
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ile ortak basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İsveç kendi güvenliği için NATO üyeliğini istiyor, biz de kendi güvenlik kaygılarımızın giderilmesine destek olan bir İsveç görmek istiyoruz" dedi.
Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ile düzenlediği ortak basın toplantısında yaptığı konuşmada, başbakan ve heyetini Ankara'da misafir etmekten büyük memnuniyet duyduğunu belirtti.
Kristersson'u tebrik eden, kendisi ve hükümetine başarılar dileyen Erdoğan, ziyaretin İsveç'ten Türkiye'ye başbakan düzeyinde 2009 yılından bu yana yapılan ilk ziyareti teşkil ettiğini söyledi.
Görüşmelerde, ilişkileri her alanda geliştirme konusunda ortak iradeye sahip olduklarını belirlediklerini ifade eden Erdoğan, ikili münasebetlerin yanı sıra Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerini ve Rusya-Ukrayna savaşı başta olmak üzere bölgesel ve küresel meseleleri değerlendirdiklerini kaydetti.
'İsveç'in güvenlik kaygılarını anlayışla karşılıyoruz'
İsveç'in NATO'ya üyelik başvurusunun görüşmelerde önemli yer tuttuğunu vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye, NATO'nun açık kapı politikasının her daim güçlü destekçisi olmuştur. İsveç ve Finlandiya'nın katılım müzakerelerinin başlatılmasına da esasen bu yaklaşımımız doğrultusunda Madrid'de onay verdik. İsveç'in, 200 senelik askeri ittifaklara katılmama politikasına son vermeye iten güvenlik kaygılarını anlayışla karşılıyoruz. Türkiye malumunuz PKK, PYD, YPG, FETÖ, DHKP-C ve DEAŞ gibi terör örgütleriyle mücadele ediyor. Bu terör örgütlerinin hain saldırılarında çoğu çocuk ve kadın 40 bini aşkın vatandaşımızı kaybettik. Son olarak 15 Temmuz hain darbe girişiminde 29'u bu bina çevresinde olmak üzere 252 insanımız FETÖ üyesi teröristler tarafından şehit edildi. Sayın Başbakan bugün Gazi Meclisimizi ziyaret ederek, FETÖ terör örgütünün demokrasimizin kalbine nasıl hançer saplamaya çalıştığını bizzat yerinde görmüş oldu. İsveç kendi güvenliği için NATO üyeliğini istiyor, biz de kendi güvenlik kaygılarımızın giderilmesine destek olan bir İsveç görmek istiyoruz."
İmzalanan üçlü muhtıra
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Madrid'de imzalanan üçlü muhtırada da vurgulandığı üzere NATO'nun en temel unsurlarından birinin terörizmin tüm biçim ve tezahürleriyle mücadelede tam dayanışma ve işbirliği olduğunu aktardı.
"Yeni İsveç hükümetinin üçlü muhtırayı uygulama yönündeki taahhütlerinden memnuniyet duydum." diyen Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Savunma sanayiinde ülkemize uygulanan kısıtlamaların kaldırılması ve ihracat izinlerinin verilmeye başlanması keza olumlu bir adımı teşkil etti. Sayın Başbakan ile bugünkü istişarelerimizde de muhtırada kayıtlı hükümlerin, somut adımlarla hayata geçirilmesine yönelik beklentilerimizi açık biçimde paylaştım. PKK, PYD, YPG, FETÖ ve DHKP-C terör örgütlerinin İsveç'in demokratik ortamını istismar etmesi muhakkak engellenmelidir. Üçlü muhtıranın bir bütün olarak eksiksiz uygulanmasının akabinde İsveç'in NATO üyeliğinin gerçekleşmesi ve yüzyıllara dayanan dostluk ilişkilerimize müttefiklik boyutunun da eklenmesi samimi temennimizdir. Üçlü muhtırada kayıtlı hususların uygulanmasını sağlamak ve izlemek için kurulan, Finlandiya'nın da dahil olduğu daimi ortak mekanizmanın ikinci toplantısı, ay sonuna doğru Stockholm'de düzenlendiğinde daha olumlu bir tablo ile karşılaşmayı ümit ediyorum."
'Birçok Avrupa Birliği üyesi ülkelerde maalesef bu teröristler şu anda cirit atıyor'
Konuşmaların ardından Erdoğan, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
İsveç'ten gelen bir gazetecinin, "Üçlü muhtırada İsveç'in gerçekleştirmediği taahhüdün ne olduğu ve Türkiye'nin İsveç'ten kaç kişiyi iade etmesini talep ettiği" şeklindeki sorusuna Erdoğan, görüşmedeki hedefin, terörle mücadelede İsveç'in bu noktadaki tutumu olduğunu ifade etti.
Bu rakamların 30, 70 veya 100 küsur olmasının, hepsinin ayrı ayrı tartışılabilecek konular olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Hatta bu arada 4 tanesi deport edildi, böyle bir durum da söz konusu. Ama şu anda mesela FETÖ terör örgütünden İsveç'te olan bir tanesi var ki ismini de vereceğim Bülent Keneş. Mesela bu teröristin Türkiye'ye deport edilmesi bizler için büyük önem arz ediyor ve bununla alakalı olarak da biz tabii İsveç'in daha hassas davranmasını istiyoruz. Bunun yanında yine PKK, PYD/YPG, DEAŞ bunlarla ilgili teröristler var. Dedim ya 40 bin vatandaşımızı teröre kurban verdik. NATO'nun en önemli işlevi nedir, birinci derecede terörle mücadeledir. Biz 70 yıl oldu NATO'ya gireli ve NATO'da her zaman bu işin mücadelesini verdik, veriyoruz. Şu anda gerek İsveç, gerek Finlandiya, buranın caddelerinde biz bu teröristlerin ellerinde paçavralarla, terörist başının paçavralarıyla dolaşmalarını, benim vatandaşım, benim halkım gördüğü zaman hesabını bize soruyor. 'Bunları görmüyor musunuz' diyorlar, televizyon ekranlarında devamlı bunlar dönüyor. Biz tabii vatandaşımıza 'hayır' diyemeyiz. Bizim siyaset yaptığımızı da özellikle bilmeniz lazım. 7 ay sonra seçim var."
Erdoğan, Türkiye'nin terörle ciddi mücadelesi olduğunu, halkın da bunu bildiğini ve bu konuda kendilerini takdir ettiğini vurguladı.
Eskiden kamuoyu araştırmalarında terörün birinci sırada çıktığına dikkat çeken Erdoğan, "Ama artık Türkiye'de terör, birinci sırada çıkmadığı gibi neredeyse sıralamaya bile girmiyor. Ortada bir başarı var." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İstiyoruz ki, dostlarımız, özellikle birinci derecede NATO'daki dostlarımız bu konuda dayanışma içerisinde olmamız lazım ve bu dayanışma içerisinde de birbirimize yardımcı olarak, bu teröristleri ülkelerinde barındırmamak gerekiyor. Tabii bunu söylerken, özellikle İsveç'te mi bu var? Hayır. Birçok Avrupa Birliği üyesi ülkelerde maalesef bu teröristler şu anda cirit atıyor. Türkiye'den kaçıp Almanya'ya gidenler var, Fransa'ya gidenler var, Hollanda'ya gidenler var, Danimarka'ya gidenler var. Teröristler oraları kendilerine adeta zemin edinmişler ve oralarda yaşamlarını sürdürüyorlar. Bu konuda ben değerli dostum Kristersson'un şu an itibarıyla beni anlayacağına inanıyorum ama önümüzde tabii temmuz ayına kadar bir süre var ve bir diğer taraftan da özellikle haziran ayında tabii Türkiye'de bir seçim söz konusu. Gerek cumhurbaşkanlığı seçimi, gerek parlamento seçimi, bu seçimlere de tabii hazırlanırken bizim halkımızın karşısına çok rahat çıkabilmemiz lazım. Bunları da değerli dostumla paylaştık, görüştük, konuştuk, ona göre de tabii adımlarımızı atacağız."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, soruların ardından, "Başbakan Kristersson'un ilk yurt dışı ziyaretini Türkiye'ye yapmış olmasından dolayı da şahsım ve milletim adına kendisine ayrıca teşekkür ediyorum. Üst düzey gidiş, gelişlerin artmasını özellikle arzu ediyorum. Türkiye-İsveç işbirliğini, dayanışmasını da bu vesileyle ortaya koyalım istiyorum." dedi.
İsveç Başbakanı Kristersson: İsveç, PKK'yı bir terör örgütü olarak kabul ediyor
İki ülke ilişkilerinde kullanılmayan büyük bir potansiyel olduğunu belirten Kristersson, "Ticarette gerçekten çok büyük atılımlar yapabiliriz. O yüzden yanımızda bu kadar iş insanı bulunuyor zaten. Turizm konusunda çok daha fazla şey yapabiliriz yani birlikte çok daha fazla çalışma gerçekleştirebiliriz. Umuyorum ki her iki ülke ve aynı zamanda bölgemizi birlikte koruyacağız." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmelerinde güvenlik tehditlerine odaklandıklarını belirten Kristersson, şöyle devam etti:
"Türkiye'ye yönelik güvenlik tehditlerine ve özellikle terörden gelen güvenlik tehditlerine odaklandık. Benim de buradaki mesajımı çok açık. İsveç şunu anlıyor, Türkiye'nin, PKK terör örgütüne karşı vermiş olduğu kanlı bir savaş var ve binlerce Türk de bu savaşın kurbanı olmak zorunda kaldı. Bunu anladığımızı belirtiyorum ve aslında İsveç'in Türkiye'ye terörizmle mücadelede yardım etmesini sağlamak istiyoruz. İsveç, PKK'yı bir terör örgütü olarak kabul ediyor AB de bir terör örgütü olarak kabul ediyor ve ABD'de de terör örgütü olarak kabul ediyor."
İsveç Başbakanı Kristersson, tüm Türklere buradan seslenmek istediğini belirterek şunları kaydetti:
"İsveç, Türkiye'ye yapmış olduğu tüm taahhütlere riayet edecektir. Yani hem NATO üyesi olmadan önce vermiş olduğu taahhütleri yerine getirecektir ve ileride de bir müttefik olarak vereceği taahhütleri yerine getirecektir ve üçlü muhtırayı da tam olarak uygulayacağız yani İsveç, Finlandiya ve Türkiye arasındaki üçlü muhtırayı tam olarak uygulayacağız."
'Özellikle terörle mücadele mevzuatı konusunda çok büyük adımlar atacağız'
Kristersson, Cumhurbaşkanı Erdoğan'la görüşmesinde üçlü muhtıradaki her şeyi konuştuklarını belirterek, "Biz bunu çok ciddiye alıyoruz, bunu söyleyebilirim. İsveç'teki tutum da şu şekilde, terörle mücadele etmemiz lazım. Burada hiç kuşku yok. Her iki ülke de terörün mağduru oldu. Türkiye, İsveç'ten çok daha fazla oldu elbette. Ama bugünlerde İsveç de bunun ne anlama geldiğini gayet iyi biliyor ve bunu çok ciddiye alıyoruz." dedi.
NATO iş birliğinin önemine dikkati çeken Kristersson, İsveç hukuku ve uluslararası sözleşmeler göz önünde bulundurularak kararlar alınacağını belirtti.
Kristersson, şöyle devam etti:
"Muhtıranın önemli bir kısmını tamamladık diye düşünüyorum. Bazılarını halen yapma aşamasındayız. Özellikle terörle mücadele mevzuatı konusunda bu senenin sonunda ve gelecek senenin başında çok büyük adımlar atacağız. Bu da aslına bakarsanız, İsveç'te yasal otoritelere terörle mücadelede kas gücü sağlamış olacak. Bu da şu anlama geliyor: Terör faaliyetleri ister İsveç'i ister Türkiye'yi hedefliyor olsun, bunları eşit derecede ciddiye alarak bunlara karşı mücadele veriyor olacağız."
Birkaç hafta önce hükümetlerinin seçildiğini hatırlatan Kristersson, yetkilerinin hukuku yüceltmek olduğunu belirterek, "Bunun içerisinde de PKK gibi terör örgütleri ile mücadele etmek de var. İsveç için bu uzun vadeli bir taahhüt. İsveç, Finlandiya ile beraber NATO'ya üyeliğe başvurdu. Türkiye 70 sene önce NATO'ya katıldı. Bu ittifaka katılmak gerçekten bizim için hayati derecede önem taşıyan bir güvenlik meselesi. Çünkü Avrupa'nın bizim yakınımızda olan kısmında da Rusya'nın Ukrayna'yı gayrimeşru bir şekilde işgal etmesi sebebiyle bir güvenlik tehdidi söz konusu. Elbette bir NATO üyesi olmak, başka müttefiklerin sorumluluklarını da göz önüne almayı gerektiriyor. Bunun içerisinde elbette Türkiye de bulunuyor. Bu yüzden İsveç, tüm NATO üyeleri için bir güvenlik sağlayıcısı olmak istiyor. NATO üyeliğinin bizim üzerimize getirdiği, sırtımıza yüklediği sorumluluğu biliyoruz." diye konuştu.
Kristersson, "NATO'nun yeni stratejik konsepti terörizmi bizim ortak güvenliğimizin karşısındaki pek çok tehditten biri olarak kabul ediyor ve İsveç de aynı fikirde." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin NATO müttefikleri arasında terörizmden en çok etkilenen ülkelerden biri olduğunu vurgulayan Kristersson, hükümetlerinin 3 Kasım'da NATO Terörle Mücadele Güven Forumunu desteklemeye karar verdiğini ve 1 milyon dolarlık yatırım yaptığını söyledi.
Kristersson, Cumhurbaşkanı Erdoğan'la bölgesel ve uluslararası meseleleri de konuştuklarını belirterek, "İsveç'in ve pek çok başka ülkenin, Türkiye'nin Karadeniz'de tahıl koridorunun açılmasına dair müzakerelerde oynamış olduğu önemli role dair takdirlerini iletim ve aynı zamanda Rusya'nın saldırganlığına karşı Ukrayna'nın savunmasına yönelik vermiş olduğu destek sebebiyle de ne kadar müteşekkir olduğumu söyledim Sayın Cumhurbaşkanı'na. Burada olmaktan büyük bir şeref duyuyorum." ifadelerini kullandı.
Türkiye ziyaretine birçok İsveç iş insanı ve firma temsilcisiyle geldiğini kaydeden Kristersson, İsveç firmalarının kendisine, "Türk ekonomisinde çok potansiyel olduğunu, Türkiye'deki iş gücünün de yüksek beceriye sahip olduğunu, iş ikliminin müsait olduğunu, Türkiye'de kaynak bulmanın kolay olabileceğini ve aynı zamanda Türkiye'nin başka ülkelere ihracat için büyük bir merkez olduğunu söylediler." dedi.