İçişleri Bakanlığı’nın 81 ile gönderdiği “Market Tedbirleri” genelgesi kapsamında Ali Çağatay, Merkez Bankası eski Başkanı Durmuş Yılmaz’ın konu üzerine görüşü ve ekonomi yönetimi tarafından geçmişte yapılanlar üzerinden değerlendirdi.
Çağatay, genelge kapsamını ve sebep olabilecek durumları “Bu kapsamda züccaciye, saraciye, konfeksiyon aklınıza gelebilecek her türlü ürünün satışı yasak. Bir tek gıda, dezenfektan ve ilaç satışı serbest bırakıldı. Neden? İki sebebi var. Bir tanesi ne yaptıklarını bilmiyor olabilirler. Bu çok normal, çünkü bütün bu faaliyetler süresince ne yaptığını bilmeyen bir ekonomi yönetimi var. Bir kararın diğeri ile çeliştiği, kararların eksik çıkarıldığı ve bu kararların ‘Kervan yolda dizilir’ kabilinden sonradan tamamlandığı dönemler oldu. Şu anda İYİ Parti’de siyaset yapan eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, bu meseleye açıklık getirecek bir tweet attı. ‘Bu yasaklamanın getirdiği diğer sorunlar bir yana, enflasyon sepetinde yer alan ancak satışı yapılmayan ürünlerin fiyatı sabit kalacak ve Mayıs ayı fiyatları düşük çıkacak. Öyle mi? Göreceğiz, maşallah cin fikirliler bakımından çok zenginiz’ diyor” diye açıkladı.
‘128 milyar dolar sattığımız halde döviz kurunu istediğimiz noktada tutamadık’
Geçmişte ekonomi üzerine ‘cin fikirler’ uygulandığını söyleyen Çağatay, örnekleri şöyle sıraladı:
“Bunun arkasında böyle bir cin fikir olabilir. Cin Ali fikirlerinin geçmişte örnekleri vardı. Bunlardan bir tanesi 128 milyar döviz rezervini satarak döviz kurunu belli bir noktada tutmak idi. 128 milyar dolar sattığımız halde döviz kurunu istediğimiz noktada tutamadık. Dolayısıyla Cin Ali projesi orada çakıldı.”
‘Çözüm bulamayınca bu tür zihni sinir projelerine sarılabiliyorlar’
Çağatay “İkinci bir Cin Ali projesi vardı: Bankaların aktif rasyosu. Bankaların elinde var olan bütün varlıkları kredi hacminde gösterip bankaları sıfırı tüketinceye kadar kredi vermeye zorlayan Berat Albayrak döneminde getirilen bir cin fikirdi. Çöktü, yeni ekonomi yönetimi gelir gelmez bu kararı ortadan kaldırdı. Burada da demek ki Berat Albayrak gidince yerine gelenler de aynı cin fikirliliklerle gelebiliyorlar. Çözüm bulamayınca bu tür zihni sinir projelerine sarılabiliyorlar” diye konuştu.
‘Satışı olmayan ürünlerin ya fiyatları sabit kalır ya da düşer’
Ali Çağatay ‘Market Tedbirleri’ kararının ürün fiyatlarını nasıl etkileyeceği konusunda “Şöyle düşünün, tam kapanma 29 Mayıs’ta baş gösterdi ama biz 1 Mayıs’ı baz alıyoruz. Hatta enflasyonun hesaplanmasında TÜİK, kurum ve kuruluşlardan 28 akşamına kadar fiyatları bildirmelerini ister. 29’undan itibaren gelen fiyatlamalar bir sonraki ayın fiyatlamalarına dahil edilir. 29’undan itibaren bu genelgelerle bazı ürünlerin satışına yasak getirildiğini biliyoruz. Serbest olan ürünler ne? Sadece gıda, ilaç ve kozmetik. Satışı olmayan ürünler bu durumda ne olur? Fiyatları düşer mi? Düşer. Ya da fiyatları sabit kalır mı? Kalır. Satışı olmayan ürünlerin ya fiyatları sabit kalır ya da düşer. Peki, bu arada sebze ve meyve Pazar yerlerinin açılması ile ilgili kıstaslar sınırlandığı için orada da sebze meyve satan pazarcı esnafı malını sokaklara, caddelere, derelere dökmeye başladı. Orada da fiyatlandırma konusunda geriye doğru bir gidiş var. Sebze ve meyve fiyatları da arzın bollaşması sebebi ile düşecek” diye konuştu.
‘Bu durumda çok düşük bir enflasyon açığa çıkabilir, Haziran’da açıklandığında göreceğiz’
Çağatay bu genelgenin enflasyon oranlarına nasıl etki edebileceğini ise şu şekilde açıkladı:
“Mayıs ayı sonu itibariyle enflasyon hesaplaması yapıldığında TÜİK diyecek ki ‘Ne güzel, dezenfektan, ilaç ve gıda dışındaki sebze ve meyve dahil her şeyin fiyatı düşmüş ya da sabit kalmış’ bu durumda çok düşük bir enflasyon açığa çıkabilir. Hazırlanın, Haziran’ın üçünde enflasyon açıklandığı zaman hep birlikte göreceğiz çünkü böyle bir şey deneniyor. Durmuş Yılmaz buna işaret etmiş, ben de dün yasaklar geldiğinde arkasında böyle bir planın olabileceğini söylemiştim.”