Limak Holding'in Kurucu Başkanı Özdemir, son haftalarda ekonomide yaşanan gelişmeleri Dünya'dan Yener Karadeniz'e değerlendirdi.
İş insanı olarak tek isteklerinin istikrarın sağlanması olduğunu belirten Özdemir, "İstikrar nedir, ben neyi beklerim. Uzun dönem dövizde stabilite isteriz, enflasyonun düşük gitmesini isteriz, faizin düşmesini isteriz. Faiz, yatırımın, iş insanının bir numaralı düşmanıdır” diye konuştu.
Dövizde yaşanan volatilitenin ve enflasyonun kendisini en fazla rahatsız eden konuların başında geldiğini vurgulayan Özdemir, şöyle devam etti:
"Eğer bir ülkede döviz, enfl asyon ve faiz birbirine paralel hareket ederse yalnız Türk iş insanı değil, yurt dışındaki iş insanı da Türkiye’ye yatırım gözüyle bakar. Bunların içindeki herhangi bir problem, yani üç ayağın herhangi biri fazla bir harekette bulunursa Türk iş insanını da, yabancı yatırımcıyı da rahatsız eder.”
'Enflasyon, kur ve faiz dengesini sağlamamız lazım'
Türkiye’nin artık global bir güç olduğunu ve tüm dünyanın gözünün Türkiye’nin üzerinde olduğunu dile getiren Özdemir, "Türkiye büyük bir ülke. Onun için ekonomide stabiliteyi yani enflasyon, kur ve faiz dengesini sağlamamız lazım. Merkez Bankası bir faiz artırdı dolar 7.20’ye kadar düştü. Türkiye’de yaşanan bu 7.20’den sonraki döviz yüksekliğinin ekonominin gereği olarak değil, yabancı yatırımcının Türkiye’nin borsasından çıkmak için gösterdiği çabaya bağlıyorum. MB Başkanı, ‘Eski düzenden farklı bir düzende olmayacağım. Enfl asyonun düştüğünü görürsem ben de hemen faizi indirmeye başlayacağım’ şeklinde açıklama yaptı. 18 Nisan’da yapılacak para politikaları toplantısında faiz artırımı beklemiyorum. Düşüş de beklemiyorum. Bunu devam ettirerek ve artık kurdaki düşüş de devam ederse, stabiliteyi yakalarız” diye konuştu.
Özdemir, dövizdeki hareketliliğin yatırımların finansmanına etkileri konusunda ise şu ifadeleri kullandı:
"Bizim finansmanlarımızın önemli bir bölümü dövize dayalı. Ama dövize dayalı yatırımların belli bir kesiminin geliri de döviz. Havayolu, otoyollar, yapacağımız Çanakkale Köprüsü… Evet finansmanımız yabancı para ama gelirimiz de yabancı para. Bunlarda sıkıntı yok. Ama öyle yatırımımız var ki, TL gelirimiz var. Mesela doğalgaz yatırımımız, santral. Kömür santrali yatırımımız, enerji dağıtımları. Bunların finansmanları yabancı para ama gelirleri TL. Tabii dövizdeki bu oynama, bizim finansmanları geri ödemede bazı açıklar olmasına sebep oluyor. Bunları da bankalarımız görüyorlar herkesin durumlarını, bu yeni şartlara göre, ödeme planlarını revize ederek yola devam ediyoruz. Ama faizin ve enflasyonun yüksekliği, dövizdeki oynaklık tabi ki yatırımcıyı rahatsız ediyor.”
'2023’te toparlanma bekliyorum'
Tüm sektörlerde hammadde fiyatları ve lojistik sorunlar en önemli gündem maddeleri arasında yer alıyor. Nakliye krizinin hali hazırda devam ettiğine dikkat çeken Özdemir, bu sorunların çözümünde biraz daha zamana ihtiyaç olduğunu belirtti.
Özdemir, "Bugün yarın çözülecek bir olay değil. Belki 6 aya kadar zamana ihtiyacı var” dedi. Özdemir, dünya ticaretinin seyrine yönelik beklentisi konusunda ise şu ifadeleri kullandı:
"Türkiye’nin ihracatı artmaya devam edecektir ama dünyanın bu pandemiden çıkışını ben 2023’te 2019 rakamlarını ancak yakalayacağımızı düşünüyorum. Yani 2021’de de devam edecek, 2022’de esintilerini göreceğiz. 2023 yılından itibaren bir düzelme ile toparlanacağımızı düşünüyorum. Aşılamayı sizin yapmanız yetmiyor, tüm dünyanın çözümü olması lazım."