Yeni Şafak gazetesi, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) politika faizini 200 baz puanlık artışla yüzde 19'a yükseltmesini manşetine taşıdı.
'Bu operasyonu kim adına çektiniz' başlığıyla yayımlanan haberde "Dünya, ekonomideki faiz etkisini azaltmaya çalışırken Türkiye’de Merkez Bankası, 83 milyonun sesine kulak tıkayarak faizi yüzde 17’den yüzde 19’a çıkardı" dendi.
200 baz puanlık müdahalenin piyasa beklentisinin bile üzerinde olduğu ifade edilen haberde, faiz artışının ekonomik gerekçelerle izah edilemediği söylendi.
"Merkez Bankası’nın Türkiye’nin büyümesini frenleyecek bu operasyonu kim veya kimler adına ve hangi amaçla çektiği merak ediliyor" ifadesi kullanılan haberde, şunlar yer aldı:
- "Yüksek faize karşı çıkan 83 milyon vatandaşın sesine kulak tıkayan Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK), faizi 200 baz puan artışla yüzde 19’a çıkardı. Merkez Bankası, Kasım-Aralık 2020’de iki adımda yaptığı 675 baz puanlık artışın ardından dün yaptığı 200 baz puanlık artışla birlikte son beş ayda faizleri toplam 875 baz puan artırdı. Yüzde 10.25’ten yüzde 19’e çıkarılan politika faiziyle birlikte Türkiye, dünyanın en çok faiz veren yedinci ülkesi konumuna düştü.
- Piyasa beklentisinin bile üzerinde yapılan 200 baz puanlık faiz artışı ekonomik gerekçelerle izah edilemeyen bir artış oldu. Pandemi sürecindeki büyük zorluklara rağmen 2020’yi yüzde 1,8’lik büyümeyle kapatmayı başaran Türkiye’nin bu yıl yüzde 5-6 bandında bir büyüme kaydetmesi bekleniyor. Ancak bu büyüme hedefini yakalaması yüksek faiz yüzünden iyice zora girdi. Merkez Bankası’nın Türkiye’nin büyümesini frenleyecek bu operasyonu kimin adına ve hangi amaçla çektiği merak ediliyor."
"Kasım 2020’de Türkiye’ye giriş yapan 4 milyar dolarlık sıcak para, iki ay gibi kısa bir sürede yüzde 25 kazançla 5 milyar dolar olarak yurt dışına geri çıkarıldı" denen haberin devamında şunlar kaydedildi:
'2 ayda yüzde 25 kazandılar'
- "Bu vurgun, Merkez Bankası’nın beş yaptığı 875 baz puanlık faiz artırımı nedeniyle gerçekleşti. Girdiği ekonomilerde kısa vadeli kalan, parasını katladıktan sonra bir anda yüklü para çıkış yaparak hem döviz kuru, hem de döviz açığına neden olarak ekonomilere zarar veriyor. Faturayı ödemek içinde alın teriyle üretip didinen 83 milyon vatandaş çalışacak.
'Sanayici faizle çalışacak'
- Oysa özellikle küresel salgının yaşandığı günümüzde yüksek faiz üretim ve yatırımın önüne en büyük engel teşkil ediyor. Banka kredisiyle işini büyütmek, ihracat yapmak isteyen işletmeler artan maliyetler nedeniyle finansmana erişemiyor. Finansman sıkıntısı üretim, istihdam ve ihracat artışını engelliyor. Bugün bir sanayici ya da esnaf bankadan ticari kredi kullanmak istediğinde yıllık yüzde 20,1 faiz ödemek zorunda. Banka kredileri aylık en düşük yüzde 1,5’den başlıyor ve yüzde 2,23’e kadar çıkıyor. Bankadan 18 ay vadeli 100 bin lira kredi çekildiğinde aylık ortalama yüzde 2 faizle hesaplandığında vade sonunda 126 bin lira ödemesi gerekiyor."
'Enflasyonla mücadele sadece faizleri artırmakla olmaz'
Haberde sektördeki isimlerin görüşlerine de yer verildi. Buna göre MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, yapılan faiz artışının beklentilerin üzerinde olduğunu belirterek, "Başta gıda ve emtia olmak üzere küresel piyasalardan kaynaklanan fiyat artışlarının Merkez Bankası'nın etki alanının dışında kalması sebebiyle, enflasyonla mücadelenin yalnızca politika faizi enstrümanı ile sürdürülmesinin yeterli olmayacağı kanaatindeyiz. Önden yüklemeli faiz artışının piyasa beklentilerinin oldukça üzerinde bir düzeyde gerçekleşmesiyle, bundan sonra atılacak adımların iş dünyasının yatırım hevesi ve borç yapılandırması adına nasıl bir seyir izleyeceğini görmek gerekecektir" dedi.
Kaan, Merkez Bankası’nın dolarizasyon yönetimi konusunda atacağı adımlar ve dolar alım ihalelerinin ne zaman başlayacağının beklentiler arasında olduğunu ifade ederek şunları kaydetti: "İş dünyası olarak bu endişeleri taşımakla beraber, alınan kararın bilhassa yurtdışı piyasalarda TCMB bağımsızlığı ve yönetişim itibarı açısından olumlu neticeler getirmesini temenni ederiz."
ASKON Genel Başkanı Orhan Aydın da yatırıma ve harcamalara ihtiyaç duyulan ortamda faiz artışının yaşanmasının canlarını yaktığını söyledi. Aydın, "Ülke olarak istihdamın artması, ekonomi çarklarının hızlanması açısından yatırım ve harcamalara ihtiyacımız var. Faizler yukarı yönde olduğu sürece yatırım ve harcama ortamından bahsetmek çok zor. Birçok sektör bu karardan olumsuz etkilenmektedir. İnşaatçı binalarını, otomotivci otomobilini satamaz. Hane halkı ve küçük esnaf pandemi döneminde sıkıntı çekiyor. Yatırım yapmak isteyen de riske girmeyi tercih etmeyip cazip faizle kolaya kaçmayı tercih eder" diye konuştu.
'Yatırım kararları etkilenir'
Eski Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı ve sanayici Mehmet Büyükekşi, Merkez Bankası’nın birinci önceliğine enflasyonu yönetmeye aldığını belirtti. Enflasyon düşmeyince kurların arttığına ve bir kısır döngü oluştuğuna işaret eden Büyükekşi, yatırım noktasında yüksek faizi eleştirerek şunları söyledi: "Yatırımcı için yükek faiz, yatırım kararlarının ertelenmesine yol açıyor. Yüksek faiz nedeniyle Türk Lirası cinsinden yatırım belli bir süre ertelenebilir."
'Dünya eksiye gidiyor bizde yüzde 19'
Ahmet Nazif Zorlu, dünya eksi faize giderken bizde oranların çift hane olduğuna işaret ederek, "Yüksek faizin etkilememesi mümkün değil ki... Dünya eksi faize gidiyor bizde yüzde 19. Bu oranla yatırım yapma imkanı nasıl olsun? Doğru oturalım doğru konuşalım, bu faizlerle yatırım nasıl yapılır? Genç nüfusumuz var diyoruz ancak bu oranlarla nasıl yatırım yapılacak, gençlerere nasıl iş verilecek? En fazla yatırım yapan istihdam sağlayan gruplardan biriyiz ancak bu yüksek faizlerle nasıl olacak?" diye sordu.