Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de karşı karşıya geldiği Yunanistan, ABD yönetimiyle savunma işbirliğini en üst düzeye çıkartıyor. Yunanistan ile ABD savunma işbirliği anlaşmasını güncellemek için kolları sıvarken, ABD'nin Güney ve Doğu Avrupa'yı içeren ve açıkça Rusya Federasyonu'na karşı icra edeceği ve yaz aylarına kadar devam edecek 'Defender Europe 21' (Avrupa Savunucusu) tatbikatı için Yunanistan'a da ağır yığınak başladı. Türkiye sınırına yaklaşık 50 km mesafedeki Dedeağaç limanına saldırı helikopterleri ve zırhlı araçlar da dahil 20 binden fazla Amerikan askerinin tatbikat için seferleri için düğmeye basıldı. Bu gelişme Yunanistan'da tepkilere neden olmuş durumda.
ABD yönetimi diğer yandan da Karadeniz'deki daha fazla sergiliyor. Yakın zamanda Türkiye ile Karadeniz'de ortak tatbikat düzenlenirken, Amerikan gemilerinin Karadeniz'e girişleri de hız kesmiyor.
Bu arada Türkiye'nin de Ege ve Akdeniz'de icraa ettiği Mavi Vatan 2021 planlı tatbikatı başlamış durumda.
Ege, Akdeniz ve Karadeniz'deki gelişmeleri İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi ve emekli Tuğgeneral Dr. Naim Babüroğlu ile konuştuk.
'Dedeağaç meselesi Lozan anlaşması bağlamında değerlendirme gerektiriyor'
Dr. Naim Babüroğlu'na göre, ABD’nin Yunanistan ile savunma işbirliğini derinleştirmesi dikkat çekici. 1990'lardan bugüne güncellenen anlaşma ile Girit Adası'ndaki Suda limanındaki üssün geliştirilmesinin söz konusu olduğunu belirten Babüroğlu, asıl önemli gelişmenin Türkiye sınırının dibindeki Dedeağaç'taki büyük konuşlanma olduğunu vurguladı. Dedeağaç'ta bir deniz ve hava üssü kurulmasının söz konusu olduğunu söyleyen Babüroğlu, Lozan Barış Anlaşması'nda iki ülke sınırlarından belli mesafelere kadar askersizleştirilme gereğinin bulunduğunu söyleyerek gelişmelerin Türkiye açısından bir değerlendirmeyi gerektirdiğinin altını çizdi:
“ABD ile Yunanistan arasında 1990 yılında karşılıklı savunma işbirliği anlaşması imzalandı. Bu anlaşma 5 Ekim 2019 tarihinde de güncellendi ABD ve Yunanistan tarafından. Bu anlaşmaya göre ABD, Girit Adası Suda limanında bir üs kuracak ve geliştirerek modern bir duruma getirecek. Türkiye’nin sınırına hemen 50 km mesafedeki Dedeağaç’a gelince ABD yine bu anlaşma çerçevesinde Dedeağaç’ta bir deniz ve hava üssü kuracak. Deniz üssünü yani Dedeağaç limanını genişleterek ABD’nin savaş gemilerinin ikmal bakım sistemleri için elverişli bir duruma getirecek. ABD bu anlaşmayla hem Girit hem Dedeağaç’ta üsler elde ediyor. Dedeağaç’ın özelliği şu, sınıra yakın bir yerde. Lozan Barış Anlaşması’na göre Türkiye, Bulgaristan, Yunanistan’ın sınırlarının iki tarafında belirli alanlarında askersizleştirilmiş bölge var. Dedeağaç’ta bu ABD helikopterlerinin, gemilerinin ya da askerlerinin hava ve deniz üslerinde konuşlanması Türkiye açısından kayda değer bir değerlendirmeyi gerektiriyor acaba Lozan Barış Anlaşması ilan ediliyor mu edilmiyor mu çerçevesinde."
'Niye ABD Dedeağaç'a yerleşiyor?'
Babüroğlu, ABD'nin Eylül 2020'de Türkiye ile Yunanistan arasında gerginliğin tırmandığı bir dönemde Batı Trakya'daki Atina ile tatbikatını iptal etmediğini anımsattı. Ardından Dedeagaç'a yönelik konuşlanmanın geldiğini belirten Babüroğlu, bunun nedeninin ABD'nin İstanbul ve Çanakkale boğazlarını ile Marmara'yı ve Rusya'ya kontrol etmek ve Karadeniz için bölgeyi 'sıçrama tahtası' kılmak olduğunu vurguladı. Babüroğlu'na göre, bir diğer hedef Türkiye ile Yunanistan arasındaki gerilim olasılığı karşısında 'tampon bölge' oluşturmak:
"Dedeağaç, ABD açısından şundan dolayı önemli. ABD, Dedeağaç’a yerleşerek, daha önce 14-18 Eylül 2020’de de Batı Trakya’da Türkiye’den 100 km mesafede Yunanistan ile ABD arasında ortak bir tatbikat yapılmıştı. O tatbikatın yapıldığı tarih eylül ayı Türkiye ile Yunanistan arasındaki gerginliğin zirveye tırmandığı bir dönemdi. ABD tatbikatı iptal etmedi, ertelemedi, yaptı tatbikatı. Bu ‘Ben Yunanistan’ı tercih ediyorum’ demek. Niye ABD, Dedeağaç’a yerleşiyor? Bir, ABD Dedeağaç’a yerleşerek İstanbul ve Çanakkale boğazlarını ve Marmara’yı kontrol imkanı sağlıyor. Rusya’yı kontrol etmesi için, hem Rus gemilerin boğazlardan geçişini kontrol ediyor hem de Türkiye’nin boğazlarını ve Marmara’yı kontrol ediyor. İkincisi, Karadeniz’e kıyıdaş ülke değil ABD. Gürcistan, Türkiye, Ukrayna, Rusya, Bulgaristan ve Romanya. Ama ABD kıyıdaş olmamasına rağmen Dedeağaç’a yerleşerek Karadeniz’e sıçrama tahtası olarak kullanıyor burayı. Ayrıca Türkiye ile Yunanistan arasındaki gerginliklerin zirve noktasına ulaştığı ve Türkiye’nin ileride meşru müdafaa hakkını kullanarak yapacağı olası bir kara harekatında karşısına önce Dedeağaç’taki ABD çıkacak. O zaman ABD bir tampon bölge oluşturuyor Türkiye ile Yunanistan arasında. Bir de Türkiye ve Rusya’ya karşı Dedeağaç’a yerleşerek hem Girit’te Doğu Akdeniz ve Ege’yi kontrol ederek hem de Dedeağaç’ta boğazları ve Marmara’yı kontrol ederek Rusya’nın hareketlerini kontrol ediyor.”
‘Çin’in Bir Kuşak Bir Yol projesinin Avrupa’ya açılan kapısı da tutuluyor’
Dr. Babüroğlu, ABD’nin Dedeağaç hamlesiyle aynı zamanda Çin’in 'Kuşak ve Yol' projesinin Avrupa kapısını da tutmayı hedeflediği görüşünde:
"Diğer stratejik amacı da şu. Çin’in Kuşak Ve Yol projesinin Avrupa’ya giriş kapısı Yunanistan’ın bu Dedeağaç bölgesi. ABD buraya yerleşerek Çin’in Bir Kuşak Bir Yol projesi girişiminin de Avrupa’ya giriş kapısını tutmuş oluyor. ABD, Dedeağaç’a yerleşerek aslında stratejik sonuçlar elde ediyor. Önceliği Rusya’yı kontrol etmek, boğazlardan geçişini kontrol etmek. Girit’te de Doğu Akdeniz ve Ege’yi kontrol etmek. Dolayısıyla ana amacı bu. Bu hem Türkiye hem Rusya’yı ilgilendiren bir konu. Yunanistan ile Türkiye arasında bir ABD üssü var edilerek bir tampon bölge oluşturuluyor. Acaba uluslararası anlaşmalara aykırı bir şekilde askerleştiriliyor mu bölge. Türkiye’nin bir incelemesi gerekir. Yunanistan ile ABD son zamanlarda bu tür faaliyetleri arttırdı. Yunanistan Dışişleri Bakanı’nın yaptığı açıklamaya göre ABD’nin, Yunanistan’dan Yunanistan askeri varlığının olduğu bir yerde 20’ye yakın bir üs talep ettiği söyleniyor. Yunanistan da sıcak baktığına dair açıklama var. ABD, Avrupa’nın giriş kapısı olan Yunanistan’a yerleşiyor. ABD artık Türkiye’yi değil Yunanistan’ı tercih ediyor. Zaten bunun işaret fişeğini de vermiştir.”
'Rusya'yı hedefe koyan tatbikat senaryosu'
NATO’nun 'Defender Europe 21 tatbikatının Rusya’ya karşı alınacak önlemlerin senaryosuna dayandırıldığını belirten Babüroğlu, bu tatbikatın ABD’nin tarihinde en büyük çaplı tatbikat olduğunu vurguladı. Babüroğlu, NATO ve ABD’nin, tatbikatı Yunanistan, Arnavutluk, Bosna Hersek, Bulgaristan, Hırvatistan, Estonya, Almanya, Macaristan, Kosova, Karadağ, Kuzey Makedonya, Polonya, Romanya ve Slovenya'ya yaymasına dikkat çekti:
“Büyük tatbikatın adı NATO’nun Defender Europe 21 tatbikatı, NATO’nun en az bir iki yıl önceden planladığı tatbikat. Tarihinde 25 yıllık geçmişinde ilk defa ABD dış dünyada böyle büyük çaplı bir tatbikat yapıyor. ABD’nin 145 helikopteri, 1800 zırhlı araç ve 20 bin ABD askeri katılıyor. ABD’nin tarihinde en büyük çaplı tatbikattır. Rusya’ya karşı alacağı önlemlerin senaryosuna dayandırılıyor bu tatbikat. Yunanistan, Arnavutluk, Bosna Hersek, Bulgaristan, Hırvatistan, Estonya, Almanya, Macaristan, Kosova, Karadağ, Kuzey Makedonya, Polonya, Romanya ve Slovenya katılıyor. Baharda başlayacak, nisan mayısta. Ağustosa kadar devam edecek bir zincirin halkaları gibi bu ülkede yapılacak. Yunanistan’da da belirli bir bölgede yapılacak. Türkiye’yi ilgilendiren bu NATO tatbikatından çok Dedeağaç’ta ABD’nin bu kadar büyük çaplı organizasyonu limana getirmesi, geçici de olsa deniz ve hava üslerinde konuşlandırması. Bu tatbikat hem NATO hem de ABD tarihinde kayda değer önemli bir tatbikattır. NATO ve ABD, Rusya’yı birinci tehdit olarak algılıyor, resmi dokümanlara da öyle yansıtıyor. Rusya’nın Doğu ve Orta Avrupa’ya olası herhangi bir müdahalesi, saldırısı karşısında ABD, Rusya’nın birinci tehdit olduğunu kabul ederek, bu tehdit senaryosuna göre böyle bir tatbikatı bu ülkelerle beraber yapıyor."
‘ABD önceden Türkiye ile Yunanistan arasındaki sorunlarda denge gözetirdi, artık Yunanistan’ı tercih ediyor’
Türkiye ile Yunanistan arasında kıta sahanlığından kara sularına ve son yıllarda münhasır ekonomik bölgeye uzanan sorunların 50 yıla dayandığını anımsatan Babüroğlu, iki ülkenin NATO'ya da birlikte alındıklarına işaret etti. Ancak Babüroğlu'na önceden Türkiye ile Yunanistan arasındaki sorunlarda bir denge yürüten ABD Yunanistan’ı tercih eder durumda:
"Türkiye ile Yunanistan arasındaki gerginlik yeni bir olay değil, 50 yıla dayanmış. Dolayısıyla kıta sahanlığı, karasuları, hava, arama kurtarma sahası, münhasır ekonomik bölge gibi sorunlar yeni değil. 1996’da Kardak krizi yaşandı, buna benzer çok kriz yaşandı. ABD daima Türkiye ile Yunanistan arasında bir denge politikası güttü. 7’ye 10 yardım ederdi eskiden. NATO’ya da birlikte alınmışlardı, hep beraber hareket edilir. ABD’nin yeni dışişleri bakanı Türk ve Yunanistan dışişleri bakanlarıyla aynı anda görüşmüştür mesela. Böyle bir denge gözetir. Ancak Türkiye ile Yunanistan arasındaki gerginlikte eskiden ABD, NATO, İsrail, Mısır diğer ülkeler tarafsız durumda uzaktan izlerlerken, son yıllarda artık ABD ve diğer ülkeler Yunanistan’ı tercih eder duruma gelmişlerdir ne yazık ki. Doğu Akdeniz’deki gerginlikte Yunanistan’ı tercih eder duruma gelmişlerdir. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne ABD’nin 1974’ten bugüne kadar uyguladığı silah ambargosunu, ABD adıma adım kaldırmaya başlamıştır. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile askeri işbirliği anlaşması yapmıştır. Yunanistan’ın Dedeağaç’taki deniz hava üssü, diğer 20 üs, Girit’te üslerini genişletmesi, Yunanistan-ABD işbirliğinin olumlu bir atmosferde seyretmesine neden olmuştur. ABD iki NATO üyesi olan Yunanistan ve Türkiye arasındaki tercihini eskiden tarafsız bir gözle yaparken şimdi tercihini Yunanistan lehinde kullanıyor. Yani ABD, Türkiye ve NATO’ya diyor ki ‘Yunanistan da Türkiye de NATO üyesi ama ABD’nin ulusal çıkarları Yunanistan’ı tercih etme yönündedir. ABD olarak ben Yunanistan’ı tercih ediyorum’. Yeni Dışişleri Bakanı Blinken da ‘Türkiye sözde stratejik bir ortak’ dedi. Ama Yunanistan için de ‘Yunanistan Doğu Akdeniz’de ABD’nin anahtar müttefiki’ dedi. Blinken’ın bunları demesi ABD’nin Yunanistan’ı tercih ettiğinin bir göstergesi.”
‘Türkiye dengeyi sağlamak için İsrail ve Mısır ile işbirliğine girişmeli, Karadeniz’de Rusya ile işbirliğini artırmalı’
Babüroğlu’na göre artık Türkiye’nin Yunanistan’a karşı dengeyi sağlamak için İsrail ve Mısır ile işbirliğine girişmesi gerekiyor. Türkiye'nin ABD-Rusya rekabetinden olumsuz etkileneceğini belirten Babüroğlu, Ankara'nın aynı zamanda Karadeniz’de Rusya ile işbirliğini artırması gerektiğine dikkat çekti. ABD'nin 10 bin kilometre öteden gelip Karadeniz'e yerleşmesinin sorun yaratacağını belirten Babüroğlu, bunun Türkiye'nin çıkarlarına olmadığını dile getirdi. Babüroğlu, "Türkiye, ABD ile Karadeniz’de tatbikat dahi yapmamalıdır, kaçınmalıdır" diye konuştu:
“Türkiye, Yunanistan’a karşı dengeyi sağlamak için İsrail ve Mısır ile işbirliğine girişmeli. Rusya ile özellikle Karadeniz’de işbirliğini arttırmalı. Karadeniz’e kıyıdaş olmayan ABD’yi dahil etmemek konusunda Rusya ile ortak strateji izlemelidir. Karadeniz’de Türkiye, ABD-Rusya rekabetinden olumsuz etkilenir. Karadeniz’de kıyıdaş ülkelerle devam edilmeli. ABD, kıyıdaş bir ülke değil. ABD’nin 10 bin km uzaktan gelerek Karadeniz’e yerleşmesi, Dedeağaç’ı sıçrama tahtası olarak kullanarak Karadeniz’de tatbikat icra etmesi Türkiye’nin ulusal çıkarlarına uygun değil. Türkiye, Rusya ile arasında Karadeniz’de işbirliğini arttırmalı. Çünkü Türkiye’nin de Rusya’nın da Karadeniz’e kıyıları var. ABD’yi mümkün olduğu kadar Karadeniz’e dahil etmeme politikası, tatbikatlar dahil izlemek gerektiğini düşünüyorum. Gürcistan, Ukrayna, Romanya, Rusya, Bulgaristan, Türkiye bunlar Karadeniz’in kıyıdaş ülkeleri. Ama ABD’nin burada işi yok. Onun için Türkiye’nin izleyeceği dış politika bu çerçevede olmalı. ABD’yi Karadeniz’in dışında tutabilecek politikaları gerekirse Rusya ile işbirliğini arttırarak yapmalı. Türkiye, ABD ile Karadeniz’de tatbikat dahi yapmamalıdır, kaçınmalıdır."
'Mavi Vatan tatbikatı doktrine sahip çıkma anlamına geliyor'
Dr. Babüroğlu, Türkiye'nin Ege ve Akdeniz'de Mavi Vatan 2021 tatbikatının ise önceden planlı ve orduyu muharebeye hazırlayan nitelikte, doktrine uygun bir tatbikat olduğunu belirtti:
"Mavi Vatan tatbikatı yapılıyor. Tatbikatlar en az bir yıl önceden planlanıyor. Zamanlama aynı zamana geldi. Askeri tatbikatlar bir ülkenin silahlı kuvvetlerinin ordusunun muharebeye hazırlık derecesinin göstergesidir. Mavi Vatan doktrinine Türkiye sahip çıkıyor. 87 gemi 27 uçak 20 helikopterle katılıp büyük çağlı bir tatbikat yaparak caydırıcılığını, sert ve yumuşak gücünü göstermiş oluyor bir noktada.”