Yoksunluğu karşısında en dayanaksız olunan, kaçınılmaz ve önlenemez bir biçimde yerine konması gereken bir durum olan uyku, yeme içme gibi yaşam için gerekli fizyolojik bir ihtiyaç.
Bayındır Söğütözü Hastanesi Psikiyatri ve Uyku Bozukları Uzmanı Prof. Dr. Fuat Özgen de özellikle salgın sürecinde uyku düzenine dikkat edilmesi gerektiğini ifade etti.
Uyku süresinin kısalması ile bağışıklıkta rol oynayan çeşitli protein oranlarında artışlar görüldüğünü kaydeden Özgen, kan hücrelerinden salınan enfeksiyondan koruyan moleküllerin düzeyinin ise azaldığını ve enfeksiyonlara eğilimin arttığını belirtti.
Prof. Dr. Özgen, uyku yoksunluğunun gün içinde görülen belirtilerini ise şu şekilde sıraladı:
"Yorgunluk, kırıklık, dikkat, konsantrasyon ya da bellek güçlüğü, sosyal ya da mesleki işlevsellikte bozulma ya da düşük okul performansı, duygudurum bozukluğu ya da iritabilite. Gündüz uykuluğu, motivasyon, enerji ya da inisiyatifte azalma, işinde ya da araç kullanırken hata yapma veya kaza eğiliminde artma. Uyku yoksunluğuna bağlı bağışıklık sisteminde zayıflama. Gerginlik, baş ağrısı ya da mide-bağırsak sistemine ait semptomlar. Uyku hakkında endişe ve uğraşılar."
'Gündüz 13.30-15.00 arası uyku gece uykusunu etkilemez'
Prof. Dr. Fuat Özgen, gündüz uykusunun saatine de dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Gündüz uykusunun, gece uykusunu olumsuz etkilemediği saatler 13.30-15.00 arası. Günün diğer saatlerindeki uykular gece uykusunun süresini ve kalitesini olumsuz etkiliyor. Uyku sağlığı açısından sabah vakitlice kalkmak ve gece uyku gelince yatmak en doğru yoldur" dedi.
‘Uyku apnesi, Kovid-19'a yakalanma riskini artırıyor’
Salgın sürecinde, Obstrüktif Uyku Apnesi Sendromu dahil olmak üzere uykuda solunum bozuklukları olan hastaların sağlık uzmanlarının önerilerine uyması gerektiğinin altını çizen Özgen, şunları kaydetti:
"Bu hasta grubu çoğunlukla beraberinde hipertansiyon, diyabet ve kardiyovasküler hastalık veya riski taşımasından dolayı riskli grup içinde yer alabilir. Bu süreçte önlemler kademeli azaltılıncaya kadar zaruri gereklilikler dışında dışarıya çıkmamalıdır. Uykuda solunum bozuklukları olan hastaların evde pozitif havayolu basınç tedavisine (PAP) her zamanki gibi devam etmeleri gerekiyor.”
‘Uykusuzluk, ruh sağlığını bozuyor’
İyi bir uykunun fiziksel, ruhsal tamir ve yenilenme için oldukça gerekli bir süreç olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Fuat Özgen, bu yenilenme sağlanamadığında hastaların ruh sağlıklarının olumsuz etkilendiğini belirtti.
"İnsomniyaklarda depresyon ya da psikiyatrik bozukluk gelişme riski yüksek. İnsomniyaklarda 3,5 yıl içinde (insomni olmayanlara göre) depresyon gelişimi 4 kat, anksiyete bozukluğu gelişimi 2 kat, madde kötüye kullanımı ya da bağımlığı da 7 kat fazla görülüyor."