Diyetin kişiye göre belirlenmesi gerektiğini söyleyen Uzman Diyetisyen Ulaş Özdemir, yeme alışkanlıklarında dikkat edilmesi gerekenleri Ali Çağatay’la Seyir Hali programında anlattı.
Özdemir “İdeal diyet listesi kişinin yaşadığı şehir, sosyal hayatı, kültürü, inançları, hepsinin karışımıyla ortaya çıkardığımız beslenme alışkanlıkları oluyor aslında. Tüm diyetler tamamen kişiye bağlı sistemlerdir. Standart bir doğru yoktur” dedi.
‘Büyük şehirlerde akşam yemek yememe çok uygulanabilir değil, kilo vermek toplam kalori alımıyla alakalı’
Özdemir, öğün atlamalı diyetler ve uygulanabilirlikleri konusunda “Kısa süreli olarak akşam belirli bir süreden sonra yemek yemeyi keserseniz kilo verebilirsiniz. Ancak bu gün içerisindeki toplam kalori alımıyla da alakalıdır. ‘Akşam beşe kadar istediğimi yiyeyim. Akşam beşten sonra hiçbir şey yemeyeyim’ şeklinde düşünürsek yanlış bir değerlendirme olmuş olur. Birçok insanın ramazanda oruç tuttuktan sonra ramazan sonunda kilo aldığını görürüz. Bunun sebebi 7’ye kadar aç kalma, 7.30’dan sonra da bir anda yüklenmedendir. İstanbul ve İzmir gibi büyük şehirlerde zaten çalışıyoruz, akşam eve gidip bir de yemek yemiyoruz. İki üç gün zorlanacaksınız sonra vücudunuz iflas edecektir. Çok uygulanabilir değil. Kan şekeri düşmelerinin yanı sıra baş ağrısı, huzursuzluk, aşırı derecede sinirlilik, hiçbir şey yapamama, uyuklama ve isteksizlik beraberinde getirecektir” dedi.
‘Yatmadan 3 saat önce yeme alışkanlığımızı kesmemiz gerekiyor’
Büyük şehirlerde yaşayan insanların göz önünde bulundurması gerekenleri Özdemir, şöyle sıraladı:
“Bu da kendi içerisinde bölünüyor. İnsanların uyku alışkanlıklarıyla orantılıdır. Saat dokuzdan sonra yemek yemeyelim diyelim. Gece 12 de uyuyan insan için mi yoksa sabaha kadar ayakta olan insan için mi söylüyoruz? Stres dönemi yüksek iken uykusuzluk fazla oluyor. Bu kökende saat 8’den sonra keselim çok doğru olmayabilir. Parametre tamamen kaçta uyuduğumuza bağlıdır. Yatmadan 3 saat önce yeme alışkanlığımızı kesmemiz gerekiyor.
‘Yemekleri biraz yavaşlatmak doğru olacaktır’
İki, yemek alışkanlıklarımızın düzenlenmesi gerekiyor aksi takdirde verdiğimiz kiloları çok hızlı geri alıyoruz. Toplumumuzun çoğu hızlı yemek yer. Doymak ile dolmak arasındaki fark birbirine giriyor. Yemekleri biraz yavaşlatmanın çok doğru olacağını düşünüyorum. Çorba içtik mesela bir 5-10 dakika ara vermek lazım. Böylece vücudun ihtiyacı olanı yapmış oluruz. Fazla yüklenirsek birtakım mide bağırsak rahatsızlıklarımız olabilir.
Üçüncüsü sağlıklı yemeklerin yüksek porsiyonda tüketilmesi büyük yanlışlardan biridir. Bazen deniyor ‘Ben sağlıklı besleniyorum ama kilo veremiyorum neden acaba?’ diye. Porsiyonla alakalı olabiliyor.”
‘Günde iki avuç kadar meyve tüketmeyi öneriyorum’
Özdemir, meyve tüketiminde dikkat edilecek hususları “İnsülin iyi çalışıyorsa meyveyi ne zaman yediğinizin bir önemi yok. Kan şekeriniz yükselse bile pankreas bunu düşürür. Yediğimiz meyvelerin miktarı çok önemli. Meyveden aldığımız C vitamininin fazlası vücuttan atılıyor. 2 mandalina yediğimiz zaman zaten günlük c vitamini miktarını karşılıyoruz. 10 tane yediğimiz zaman 2’sinin vitaminini kalanının şekerini almış oluyoruz. Haliyle yağlanıyoruz. Günde iki avuç kadar meyve tüketmeyi öneriyorum. Gün içinde biri, akşam biri şeklinde iki avuç ne kadar alıyorsa tüketilebilir” diye anlattı.
‘Su olmazsa kilo vermek imkansız hale döner’
Özdemir, kilo vermede suyun önemini “Su kilo vermenin en önemli detaylarından biridir. Su olmazsa kilo vermek imkansız hale döner, ödem oluşur. Vücut yediğiniz içtiğiniz meyvelerdeki ve sebzelerdeki suyu tutma eğilimine girer. Kişinin kilogramı başına günlük 30 ml idealdir. Su harici her türlü diğer sıvı bunun dışındadır. Suyu su olarak değerlendirmeliyiz. Çay ve kahve su yerine geçmez” diye vurguladı.