TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Sosyal Politikalar Uygulama ve Araştırma Merkezi araştırmacısı Dr. Pınar Kaynak, RS FM’de Ali Çağatay’la Seyir Hali programında TÜİK’in açıkladığı işsizlik rakamlarını geniş tanımlı işsizlik ile karşılaştırdı.
Dr. Kaynak geniş tanımlı işsizlik hesaplamasını“4 milyon işsize ek olarak 4.5 milyona yakın iş aramadığı için işsiz tanımına girmeyen ama çalışmaya hazır kesimi de alan bir hesaplama yapıyoruz ve buna geniş tanımlı işsizlik diyoruz” diye tanımladı.
‘Türkiye zaten pandemi dönemine ekonomik olarak iyi olmayan bir durumda girmişti, kapanmalarla birlikte daha kötüye gitti’
Dr. Kaynak, TÜİK rakamlarını “İşsizlik rakamları ekim dönemimde 12.7 olarak açıklandı. Eylül dönemine göre yatay seyrettiğini görüyoruz. Yıllık bazda da 0.7 puanlık bir düşüş var. Türkiye pandemiye zaten ekonomik olarak çok iyi olmayan bir durumda girmişti. Kapanmalarla birlikte ekonomi daha da kötüye gitti. Ekonomi bu kadar kötüye giderken ve işsizlerin sayısı artıyor görünürken rakamlar nasıl azalıyor ya da değişmiyor?” diye değerlendirdi.
‘4 buçuk milyona varan kesim işsiz kapsamına girmiyor, geniş tanımlı işsizliğe odaklanılmalı’
Geniş tanımlı işsizliğin iş aramadığı için işsiz tanımına girmeyen ama çalışmaya hazır kesimleri de dahil ettiğini söyleyen Dr. Kaynak, “Pandemiyle birlikte işsizlik oranı aslında işgücü piyasalarındaki doğru tabloyu yansıtamaz hale geldi. TÜİK’in açıkladığı rakamlarda işsiz olarak kabul edilebilmeniz için TÜİK’in anketine katıldığınız an istihdamda olmamanız ve son bir aydır aktif olarak iş bakmıyor olmanız gerekiyor. İşten çıkarma yasakları, kısa çalışma ödenekleri ile birlikte insanlar iş başında olmadığı halde iş de aramıyor. Bunlar da işsiz kapsamına girmiyor. İkinci tarafta iş aramaktan vazgeçen, ümidi kırılan bir milyonun üstünde bir kesim var. Diğer sebeplerden dolayı iş aramayan 3 milyonluk bir kesim ekleniyor. 4-4 buçuk milyonluk kesim işsiz kapsamına girmiyor. Alternatif olarak geniş tanımlı işsizliğe odaklanılması gerektiğini düşünüyoruz. 4 milyon işsize ek olarak 4.5 milyona yakın iş aramadığı için işsiz tanımına girmeyen ama çalışmaya hazır kesimi de alan bir hesaplama yapıyoruz ve buna geniş tanımlı işsizlik diyoruz” dedi.
‘Yaklaşık 8.5 milyon işsiz var, bu İsviçre’nin nüfusu kadar işsiz olduğu anlamına gelir’
Dr. Kaynak, Türkiye’de yaklaşık 8.5 milyonluk bir işsiz kesim olduğuna ve bu sayının İsviçre nüfusuna denk olduğuna dikkat çekerek “Yaklaşık 8.5 milyonluk, İsviçre’nin nüfusu kadar işsiz var. Yüzde 23.3 olarak çıkıyor. Eylül ayına göre değişimine baktığınızda 0.6 puanlık bir artış gösteriyor. İşsizlik oranı artmasa dahi geniş tanımlı işsizlikte 0.5 puanlık bir artış olduğunu görüyoruz. Resmi işsizlik oranı ile kıyasladığımızda 10.6 puanlık bir fark olduğunu görüyoruz” şeklinde konuştu.
‘Gençlerde geniş tanımlı işsizliğe baktığımızda, her 3 gençten birinin işsiz olduğunu görüyoruz’
Geniş tanımlı işsizlik rakamlarına göre Türkiye’de genç işsizliğin yüzde 38.5 olduğuna işaret eden Kaynak “Erkek ve kadın özelinde geniş tanımlı işsizlik henüz hesaplanmadı fakat kadınlarda daha yüksek. Gençlerde işsizlik yüzde 24.9 olarak açıklandı. Bu resmi rakamlara göre bile her dört gençten bir tanesi işsiz demek. Geniş tanımlı işsizliği de hesapladık. OECD de ortalama genç işsizlik yüzde 15, Türkiye’deki zaten bunun neredeyse iki katı. Gençlerde geniş tanımlı işsizliğe baktığımızda bu yüzde 38.5 olarak çıkıyor. Her 3 gençten bir tanesi hatta daha fazlası işsiz görünüyor” ifadelerini kullandı.
‘İşsizliğin asıl patlamasını pandemi önlemleri kalktıktan sonra göreceğiz’
Enflasyon ve işsizliğin aynı anda artma sebeplerini açıklayan Dr. Kaynak, işsizlikte asıl patlamanın pandemi önlemleri kaldırıldıktan sonra olacağını “Enflasyon artmasının en önemli sebebi dövizin artması, ithalata bağımlılık ile fiyatlara yansıyor. Enflasyon artmış oluyor. Diğer taraftan ekonomik kriz var. Bizim Türkiye’de ve Kovid özelinde, enflasyon artması büyümeye bağlı değil maalesef. Bir kriz ortamındayız, işyerleri kapanıyor. İstihdamı eklemeyi geçin hali hazırda olanı kaybediyoruz. Dolayısıyla işsizlik oranları da bu şekilde ters bir ilişki gösteriyor. Kur baskısı ortadan kalktığında merkez bankasının nasıl bir politika izleyeceğine bakmak lazım. ‘Normal seyrine döner mi’ kestirmek zor. İşgücü piyasalarında 2 ay daha uzatıldı önlemler, onlar kalktıktan sonra işsizlik patlamasını göreceğiz. Şu an daha baskılanmış hali bunlar” diye söyledi.