CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, genç mühendisler ile video konferans toplantısında bir araya geldi.
Mühendislik mesleğinin kendine göre bir özelliği bulunduğunu belirten Kılıçdaroğlu, bir ülkenin gerçek anlamda dünyada söz sahibi olabilmesi için katma değeri yüksek ürün üretmek zorunda olduğunu ifade etti.
Katma değeri yüksek ürün üretmek için birden fazla alanda çalışan veya mezun olan mühendislerden yararlanılması gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, her alanda sağlıklı ve tutarlı planlama yapan ülkenin istihdam sorunuyla karşılaşmayacağını dile getirdi.
'81 ilde üniversite açarak Batı'nın çağdaş uygarlığını yakalayabilecek miyiz?'
Eskiden Devlet Planlama Teşkilatı'nın olduğunu, burada ülkenin geleceğinin planlandığını anlatan Kılıçdaroğlu, toplumun en nitelikli elemanlarının da bu planlama örgütünde yer aldığını, buraya her alanda çalışan birikimli, üniversitelerin en nitelikli öğrencilerinin sınavla alındığını, sınavlarda torpilin de olmadığını söyledi.
Kılıçdaroğlu, gençlerin "İş bulamıyoruz, umutlarımızı yitiriyoruz" sözlerini aktararak şöyle konuştu:
"Bir ülkenin ya da bir ülkeyi yöneten bir siyasal partinin başarısı ekonomiye bağlıdır büyük ölçüde. Peki bu başarının ölçüsü nedir? İzlediğiniz ekonomik politika, yeni istihdam alanları yaratıyor ve işsizlik sorunu yaratmıyorsa o ekonomi politikası başarılıdır. KPSS sınavı var yetiyor zaten. O sınavda başarılı olan otomatikman atansın. Yani bunun için ayrıca bir sözlü sınava gerek yok."
'KPSS'de birinci olmasına rağmen elendi'
Plan Bütçe Komisyonu üyesi olduğu dönemde hukuk fakültesi mezunu bir gencin hakim, savcı sınavına girdiğini ve üç sınavda da birinci olduğunu ancak sözlülerde elendiğini anlatan Kılıçdaroğlu, bunun üzerine Danıştay'ın sözlü sınavlarda kamera konulması yönünde bir karar verdiğini hatırlattı.
Kılıçdaroğlu, kamera olduğu zaman sözlü sınavı da yargının denetleme imkanının olduğuna işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kanun değiştirdiler 'mülakatlarda kamera olmaz' diye. Dolayısıyla o arkadaşımız şu anda avukatlık yapıyor, kamuya hakim veya savcı olarak giremedi. KPSS'de birinci olmasına rağmen elendi. İktidardakilerin hakkı, hukuku, adaleti dinlediklerini hiç sanmıyorum. Onlar kendi havalarında. Cepleri doluysa hiçbir sorun yok. Böyle görüyorum. Ama biz şunu yapmak zorundayız, gerçekten kamu yönetiminde liyakati egemen kılmak, KPSS'de sözlüyü tümüyle kaldırmak zorundayız. Başarılı olanların zaten ölçüsü var. KPSS'yi üniversite sınavlarını yapan bir kurum yapıyor. Dolayısıyla oradan puana göre alırsınız."
'Bir genelgeyle her şey değişebilir'
Kılıçdaroğlu, 21. yüzyılda gelişmişliğin "Küçük ayrıntılarda iş bölümüne giden ülke gelişmiş ülkedir" olarak tanımlandığını, küçük ayrıntılarda iş bölümüne gidilmesi halinde her olayın azami bütün ayrıntılarının öğrenildiğini, alanın uzmanının diğer meslek dalları ile iş birliği halinde katma değeri yüksek ürün üretebildiğini dile getirdi.
Görüşmede genç bir mühendisin, "Biz imza mühendisliği yapıyoruz" sözünü hatırlatan Kılıçdaroğlu, bazı kişilerin unvanından yararlanıldığını, belli belgelerin imzalatıldığını ve parasının verilmediğini söyledi.
"Bir genelgeyle her şey değişebilir, Cumhurbaşkanlığı'nın genelgesi. Bütün kamu kurumları sadece ve sadece boş kadrolarını KPSS'den talep edip dolduracaklardır. Nokta. Başka bir şey demenize gerek yok. Hiçbir kamu kurumu KPSS dışında eleman alamaz artık. Niçin yapılmıyor bu? Torpil yüzünden yapılmıyor. Torpilin de gözü kör olsun diyoruz. Bunu kaldırmamız lazım. İnsan haklarına aykırı bir uygulama. Siz de çalışıyorsunuz başkası da çalışıyor. Sizden daha düşük puan alan giriyor, siz daha yüksek puan aldığınız halde kamuda görev yapamıyorsunuz. Üstelik belki çok daha nitelikli bir hizmet vereceksiniz."
Eski Başbakan Bülent Ecevit'in KPSS'yi bir genelgeyle kurduğunu anımsatan Kılıçdaroğlu, "Dedi ki, 'Bundan sonra kamuya alınacak personel için üniversite sınavlarını yapan kurum, kamu personeli için sınav açacak ve bütün kamu personeli oradan eleman alacak.' Bu kadar basit" ifadesine yer verdi.