Yarınki AB liderler zirvesi öncesi Dönem Başkanı Almanya Başbakanı Angela Merkel, federal meclis genel kurulundaki bütçe tartışmasına hitap etti. Koronavirüs pandemisi ağırlıklı konuşmasında Merkel, AB zirvesinde Türkiye'ye olası yaptırımların ele alınmasıyla ilgili de mesajlar verdi.
"Maalesef dönem başkanlığımızın başında Türkiye ile yoğun diyalog sürecine girme önerimiz benim arzu ettiğim ölçüde kabul görmedi" diye yakınan Almanya Başbakanı, Türkiye'nin enerji kaynağı arama faaliyetlerine atıfla "Doğu Akdeniz’deki aktiviteler sürüyor, özellikle (Güney) Kıbrıs bu nedenle büyük sıkıntılarla karşı karşıya" diye sitem etti.
Merkel, "İşte bu bağlamda nasıl ilerleyeceğimize dair karar almak durumunda kalacağız" dedi.
'Bilimin kapanma tavsiyesine uymak lazım'
Koronavirüs pandemisiyle mücadelede bilimin tavsiyelerine kulak verdiğini belirten şansölye, Leopoldina Bilim Akademisi'ndeki uzmanların daha sıkı önlemler tavsiye etmesinden ötürü kendisinin de bundan yana olduğunu açıkladı.
Buna göre her türlü temasın en aza indirgenmesi gerektiğini söyleyen Merkel, Noel'den sonra en az 10 Ocak'a kadar mağazaların kapanmasını talep etti. Aynı şekilde okulların 10 Ocak'a dek tatil olmasını ya da dijital eğitim vermesini istedi.
Noel'den önce gerçekten dikkatli olma çağrısı yapan şansölye, temasları abartmanın sonucunun büyükanne ve büyükbabalarla son Noel'i geçirmek olabileceği uyarısında bulundu. "Kendimizi diğer insanlardan uzaklaştırmak biraz insanlıkdışı olsa da hayatlarımızı tamamen yok eden bir şey değil" dedi.
"I really am sorry, from the bottom of my heart. But if the price we pay is 590 deaths a day then this in unacceptable."
— DW News (@dwnews) December 9, 2020
German Chancellor Angela Merkel begs Germans to follow coronavirus restrictions in an unusually emotional appeal ahead of Christmas. pic.twitter.com/dNRge9cvdJ
'Almanya'nın farkına' vurgu
Kovid-19 kaynaklı günde 590 kişinin yaşamını yitirmesinin kabul edilemeyeceği, yeniden 7 günde 100 bin kişi başına 50 yeni vaka düzeyine geri dönmeleri gerektiği, aksi takdirde pandeminin kontrolünü kaybetme döngüsüne girecekleri ikazını yapan Merkel, özgür bir demokrasi olarak Almanya'nın pandemiyle mücadelesinin diğer ülkelerinkinden farklı olduğunu vurguladı.
'Tek tek her bireyin bütüne olan sorumluluğu'
Başarının anahtarının yasaklarda değil, her bireyin bütünün hayrı için sorumlu davranışları ve kurallara katılma istekliliğinde yattığının altını çizen şansölye, olağanüstü bir durumla karşı karşıya olmanın bilinciyle nüfusun büyük çoğunluğunun pandeminin kontrol altına alınması çabasına katılıma devam edeceğine inandığını dile getirdi.
'Güç için borçlanma'
Merkel, federal hükümetin pandemide bütçeyi yeniden yüksek borçlarla finanse etmesini şöyle savundu:
"Bir pandemide yaşıyoruz. İstisnai bir durumda yaşıyoruz. Ve bu özel durumda özel şekilde hareket etmemizi sağlamak için bir şeyler yapmalıyız ve bu bütçenin ifade ettiği şey budur. Almanya ekonomik olarak güçlü, sosyal uyumu ve güçlü sivil toplumu olan demokratik bir ülkedir. Bu güç, bu bütçede bize rehberlik eden şeydir, bu istisnai durumda bile onu korumak istiyoruz."
'Pandemiyle mücadelede sistemler arası rekabete' dikkat çekti
Hükümetin salgında 'zor ve acı verici kararlar' almak zorunda olduğunun altını çizen şansölye, şöyle devam etti:
"Bu, sadece Almanya'nın gücünü ekonomik olarak korumaktan ibaret değil, daha çok, pandemiyle mücadelede dünya çapında sistem rekabeti sözkonusu. Bu nedenle Almanya'nın pandemi aylarını diğer ülkelere kıyasla nasıl atlattığı sorusu ortaya çıkacaktır. Liberal bir demokrasi olarak Almanya'nın yaklaşımı, daha ziyade diktatörlüğe benzeyen ülkelerden elbette farklıdır."