00:00
01:00
02:00
03:00
04:00
05:00
06:00
07:00
08:00
09:00
10:00
11:00
12:00
13:00
14:00
15:00
16:00
17:00
18:00
19:00
20:00
21:00
22:00
23:00
00:00
01:00
02:00
03:00
04:00
05:00
06:00
07:00
08:00
09:00
10:00
11:00
12:00
13:00
14:00
15:00
16:00
17:00
18:00
19:00
20:00
21:00
22:00
23:00
HABERLER
07:00
7 dk
HABERLER
09:00
6 dk
HABERLER
11:00
5 dk
DÜNYA HABERİ
11:07
13 dk
PARANIN HAREKETİ
11:21
16 dk
HABERLER
12:00
6 dk
HABER MASASI
13:30
35 dk
HABERLER
15:00
5 dk
HABERLER
16:00
5 dk
HABERLER
17:30
4 dk
HABERLER
19:00
5 dk
ARAMIZDAN AYRILANLAR
20:30
15 dk
HABERLER
07:00
5 dk
HABERLER
09:00
6 dk
HABERLER
11:00
4 dk
HABERLER
12:01
5 dk
YAPAY ZEKA GÜNLÜĞÜ
14:05
54 dk
HABERLER
16:00
5 dk
HABERLER
17:30
3 dk
HABERLER
19:00
14 dk
DünBugün
Geri dön
Adana107.4
Adana107.4
Ankara96.2
Antalya104.8
Bursa101.4
Çanakkale107.2
Diyarbakır89.6
Gaziantep104.3
Hatay106.1
İstanbul97.8
İzmir91.0
Kahramanmaraş92.3
Kayseri105.5
Kocaeli90.2
Konya88.6
Malatya106.0
Manisa101.0
Mardin92.2
Ordu99.6
Sakarya90.2
Samsun107.7
Sivas104.2
Şanlıurfa95.3
Trabzon102.4
Van88.0
 - Sputnik Türkiye
EKONOMİ RAPORU
Analist ve uzmanlar, Türkiye ve dünya ekonomisiyle ilgili güncel gelişmeleri Ekonomi Raporu’nda yorumluyor. Derya Yaşar'ın sunduğu programda hafta boyunca ekonomide yaşanan önemli gelişmeler masaya yatırılıyor.

Para ve maliye politikasında 'acı reçete' uzun vadede Türkiye'ye ne kazandırır?

© SputnikEkonomi raporu
Ekonomi raporu - Sputnik Türkiye
Abone ol
Özlem D. Şengül, Erdoğan'ın ekonomide 'acı reçete' söylemini yorumladı, para ve maliye politikasında büyümeden feragat edilebileceğini söyledi. Şengül'e göre acı reçete diye nitelendirilen faiz artışı, kredibilite ve güven artışıyla birlikte yatırımcıların Türk varlıklarına yönelmesini sağlayarak, büyümeyi destekleyecek finansal kaynak yaratabilir.

Türkiye ekonomisinin yönetim kadrosunda hafta sonu yaşanan değişiklikler sonrasında gözler yeni yol haritasında. Berat Albayrak'ın istifasının ardından Hazine ve Maliye Bakanlığı'na getirilen Lütfi Elvan ile Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanlığına atanan Naci Ağbal, ilk mesajlarında piyasa beklentilerini karşıladı.

Maliye tarafında fiyat istikrarı, para politikasında da iletişim vurgusu yapıldı.

Bu değişimlerin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan da ekonomide yeni dönem vurgusu ve "Acı da olsa doğru reçeteleri uygulamaktan kaçınmayacağız" açıklaması geldi.

Tüm bu sözlü yönlendirmeler ve gerek maliye gerek para politikasındaki olası yeni hamleleri Spinn Danışmanlık Kurucu Ortağı Ekonomist Özlem Derici Şengül, RS FM'de değerlendirdi.

‘Naci Ağbal, ilk mesajı ile piyasaların beklediği yönlendirmeyi yaptı’

Para politikasıyla ilgili en büyük problemin iletişim yani ileriye dönük yönlendirme olduğuna vurgu yapan Özlem Derici Şengül, yeni başkan Naci Ağbal'ın ilk açıklamasında bunu bulduklarını söyledi.

Ağbal'ın "19 Kasım'a kadar mevcut durum ve beklentiler gözden geçirilecek' yönündeki açıklaması ile piyasalara 'siz ara toplantı beklemeyin.' mesajını verdiğini belirten Şengül, "Piyasalara tam da istediği yönlendirmeyi verdi, bunu almış olmak önemli" dedi.

‘Merkez Bankası, rezerv yönetimini değiştirmeli’

Merkez Bankası'nın faiz dışında da görevleri olduğunu ifade eden Özlem Derici Şengül, rezerv politikası yönetimini işaret etti.

Rezervlerde çok ciddi bir erme ve kırılganlık olduğunu kaydeden Şengül, "Merkez'in rezerv yönetimini değiştirmesi gerekiyor. Rezerv harcamak yerine rezerv biriktirmek vizyonuna geçer ve bunu da piyasalara yansıtırsa bu da merkez bankasının kredibilitesi, yeni başkana güven anlamında önemli adım olacaktır" değerlendirmesini yaptı.

‘Maliye tarafında iki önemli başlık var: Vergi politikaları ve harcama kompozisyonu’

Merkez Bankası, TCMB - Sputnik Türkiye
GÖRÜŞ
İktisatçılar, ekonomideki yeni dönemi değerlendirdi: 19 Kasım’da faiz artırımı kaçınılmaz
Maliye tarafındaki beklentileri de değerlendiren Ekonomist Özlem Derici Şengül, pandemi dönemindeki mali gevşemenin makro istikrarı zedeleyecek bir tehlike olarak görülmediğini, böylesi bir dönemde hem hane halkına hem şirketlere bütçeden aktarım yapılması gerektiğini söyledi.

Bunun yanında Şengül iki önemli konuya vurgu yaptı: Vergi politikaları ve harcama kompozisyonu.

Türkiye'de vergi politikasında dağınıklık olduğunu savunan Şengül, para politikasında olduğu gibi vergi politikasında da öngörülebilirliğin artması gerektiğini ifade etti.

Borçlanma yani bütçe açığının finansman boyutunda ise plan ile gerçekleşmeler arasında görülen ciddi farkların ortadan kalkması gerektiğini kaydeden Şengül'e göre pandeminin etkileri atlatıldıktan sonra ise temel hedef kesinlikle mali disipline dönüş olmalı.

‘Cumhurbaşkanı faizin enflasyon kadar tutulması teknik gerekliliğini kabul etmiş durumda’

Ekonomist Özlem Derici Şengül, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Acı da olsa doğru reçeteleri uygulamaktan kaçınmayacağız" açıklamasını da değerlendirdi.

Cumhurbaşkanı'nın 'enflasyonun nedeni faizdir' söylemini bir kez daha yinelediğini hatırlatan Özlem Derici Şengül, buna karşın Erdoğan'ın diğer mesajlarına bu cümle çıkarılarak bakıldığında 'enflasyon için yapılması gereken neyse bu yapılacaktır' anlamı çıktığını söyledi:

"Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın diğer söylediği şey de faizin enflasyon kadar tutulması mecburiyeti. Sonuçta, bunun teknik gereklilik olduğunu kabul etmiş vaziyette. İlk olarak, acı reçete söyleminin arkasında bunu kabullenmişlik var. Erdoğan ayrıca 'faiz artışı gerekliyse merkez bankası bunun kararını alacaktır ve uygulayacaktır. Maliye politikası tarafında bir gereklilik varsa, örneğin harcamaları kısma yönünde, enflasyonla mücadele alanında bu acı reçete içilecektir, uygulanacaktır' mesajını verdi. Cumhurbaşkanı'nın bu sözleri para ve maliye politikasının büyümeden feragat edebileceğini ancak bunun yapılması gerekli olduğunu anlatıyor."
‘Faiz artışı büyümeyi finanse edecek kaynak yaratarak, ekonomiye hasar yerine fayda getirebilir’

'Acı reçete' söylemine farklı bir yaklaşım getiren Özlem Derici Şengül, kitabi olarak bilinen bir gerçek olan 'faiz artışı büyümeyi yavaşlatır' durumunun böylesi dönemlerde hasar yerine fayda getirebileceğini de not düştü.

Şengül, "Faiz artışının getirdiği kredibilite kazancı, güven artışı yatırımcıların Türk varlıklarına daha fazla yönelmesine ve de büyümeyi finanse edecek kaynağı oluşturmasını sağlayabilir. Evet, o bir acı reçete olarak adlandırılabilir ama tam tersi hasar yerine fayda getirebilecek bir reçete o. Bu adım, daha fazla istihdama daha fazla büyümeye daha düşük enflasyona da götürebilir Türkiye'yi" diye konuştu.

Haber akışı
0
Tartışmaya katılmak için
giriş yapın ya da kayıt olun
loader
Sohbetler
Заголовок открываемого материала