Merkez Bankası’nın Türkiye piyasaları için büyük önem taşıyan faiz kararı açıklandı. Para Politikaları Kurulu (PPK) toplantısı ardından Merkez Bankası’nın yaptığı açıklamada beklentilerin aksine politika faizi 10,25’te bırakıldı. Geç likidite penceresi faizi 13,25’ten 14,75’e yükseltildi. Karar sonrasında dolar/tl kuru 7,97’yi aştı. Merkez Bankası’nın verdiği faiz kararını Prof.Dr. Erhan Aslanoğlu RS FM’de Ali Çağatay’la Seyir Hali programına yorumladı. Aslanoğlu’na göre beklenti yönetiminde sorunlar mevcut.
‘Beklenti yönetiminde bir sıkıntı var’
Merkez Bankası’nın açıkladığı faizi sabit tutma kararı sonrası oluşan dalgalanmayı Aslanoğlu “Merkez Bankası’nın faizi nerede ve nasıl arttırdığı önem taşıyor. Geçen ay olan toplantıda Merkez Bankası’nın hiç faiz arttırmayabileceğini bile konuşuyorduk. Beklentiler oluştuktan sonra bunun sürpriz olmasının etkisini yaşıyoruz. Burada beklenti yönetiminde bir sıkıntı var ve şu anda piyasaları olumsuz etkiliyor. Merkez Bankası geçen ay faize dokunmamış olsaydı, geç likidite penceresi dediğimiz 'faiz arttırabilirim' sinyalini veren adımı atmış olsaydı, bugün kurlar ve piyasalar daha pozitif bir noktada olabilirdi” diye değerlendirdi.
‘Merkez Bankası faizi arttırmadı, faizi arttırabilirim dedi’
Prof. Aslanoğlu, verilen kararın asıl vermek istediği mesajı ve bu mesajın vatandaşta oluşturabileceği davranışları şu sözlerle anlattı:
“Türkiye piyasalarında iletişimle ilgili bir sıkıntı yaşadığımız gözüküyor. Merkez Bankası bir karar aldı, faizi arttırmadı ama 'gerekirse ben bu faizi arttırabileceğim alanı genişletiyorum; faizi arttırabilirim' dedi. Ben bir vatandaş ya da işletme olarak önümüzdeki günlerde faizler artabilir beklentisinde olacağım. O zaman bugün paramı bankaya yatırmayı düşünüyorsam, onun yerine ‘bu faiz artsın ondan sonra ben bu paramı yatırayım, belki on beş gün sonra, bugün aldığımdan daha iyi bir oran alacağım’ diyebilirim. ‘Kredi kullanacaksam, bir şey alacaksam bunu biraz öne çekip enflasyonu baskılayabilirim’ diye düşünebilirim.”
‘Merkez Bankası kararı sonrası oluşan olumsuz dalgalanma devam edebilir’
Faiz kararının Türk Lirası’na olan etkisi hakkında Aslanoğlu “Türk Lirası’nın değer kaybıyla ilgili bir sıkıntı yaşıyoruz ve bunu enflasyonun önemli bir nedeni olarak görüyoruz. Faizlerin hala artma sürecini devam ettirmesi ile Türk Lirası varlıklara dönmesi sorusuna kolay yanıt verdirtemiyoruz. Dünkü karar ertesi oluşan olumsuz dalgalanma devam edebilir gibi görünüyor. Türk Lirası’nda getiri artacaksa, 'sonuna kadar artsın ondan sonra geçeyim' düşüncesi, yerli için de yabancı içinde cevabı aranan bir soru haline geldi” dedi.
‘Eğer faizler artmaya devam edecekse bu bono tahvillerin fiyatı düşecek demektir.’
Bono tahvillerin faizlerden ne yönde etkileneceğini Aslanoğlu, “Bono-tahviller dediğimiz, devletin borçlanma senetleri var. Bunların faizlerle fiyatı ters orantılı hareket eder. Eğer faizler artmaya devam edecekse bu bono tahvillerin fiyatı düşecek demektir. Ben bugün bono-tahvil alma istekli olmam, çünkü 'bono tahvilin fiyatı düşecek' diye düşünürüm. O da başka bir risk yaratır. Türk Lirası varlıklara olan ilgiyi azaltır” diye açıkladı.
‘Geldiğimiz nokta Merkez Bankası’nın daha güçlü, proaktif dediğimiz adım atmasını gerektiriyordu’
Aslanoğlu, enflasyon ve piyasaya yönelik Merkez Bankası’nın nasıl bir tavır alması gerektiğini “Özetle aslında geldiğimiz noktada enflasyonun yüksek seyretmesi ve enflasyonun beklentilerinin yüksek olması, Merkez Bankası’nın daha güçlü, proaktif dediğimiz adım atmasını gerektiriyordu. Eğer Merkez Bankası güçlü piyasanın önüne geçen adımlar atmazsa reaktif durumda kalır ve bu sürekli devam eder. Bu durum enflasyon konusunda daha kalıcı bir sıkıntı yaratmaya adaydır” cümleleriyle aktardı.
‘Sermaye akışı devam etmesine rağmen net para çıkışı gözleniyor’
“Bu karar sonrası Türkiye’den sıcak para çıkışı olur mu?” sorusuna Aslanoğlu “Portföy yatırımları oldukça azalmış durumda, bir miktar çıkış olabilir. Geçtiğimiz haftalarda çok büyük miktarda olmasa da sermaye akışı görüyoruz ama net çıkışın olduğunu gördük. Bu neye rağmen? Merkez Bankası faizi arttırabilire rağmen oldu. Portföy hesabında 8 milyarı bulan bono tahvil ve hisse senedi net çıkış rakamı söyleyebiliriz. Dolayısıyla son dönemde azalsa bile devam etti, hala da edebilir. Türk Lirası’nın kalkanını tam oluşturamama gibi bir sorunumuz doğdu fakat haftaya Merkez Bankası bir enflasyon raporu açıklayacak. Bu toplantılarda genel olarak başkan toplantı yapar, arkasından soruları cevaplar. Burada vereceği sinyaller, tekrar bu kapıyı güçlü şekilde açmak olabilir. Ortalama fonlama maliyeti dediğimiz bu dolaylı faiz artırımını bir an önce devreye sokmak olabilir. O zaman faizlerin zaten çok düşük olduğu bir dünyada yabancı, bu Türk Lirası’nın getirisinden faydalanmak isteyebilir. O yüzden çıkış olsa bile bir süre sonra tekrar girişler görebiliriz ama bunlar kısa vadelidir. Yılbaşına kadar gelir gider. Giriş için bazı politikalara ilişkin belirsizliğin azalması netliğin ortaya çıkması gerekiyor” sözleriyle cevap verdi.