Avrupa turundaki ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun İtalya temasları Papa Francis'in Çin'le iyi ilişkiler politikasını eleştirme çabasının gölgesinde gerçekleşti.
Öncesinde ABD Başkanı Donald Trump'ın ticaret savaşını öncephesi yaptığı Çin'e karşı stratejik mücadelesini Pekin'in dini özgürlüklere izin vermediği savıyla süsleme çabası, Vatikan'ın Çin'le piskopos atama anlaşmasını yenileme kararıyla darbe yemişti.
'Dünyada dini özgürlüklerin en çok saldırı altında olduğu yer'
Bugün Roma'da ABD'nin Vatikan Büyükelçiliği'nin düzenlediği Diplomasi Yoluyla Dini Özgürlüklerin İlerletilmesi ve Savunulması Konusunda Papalık Sempozyumu'nda konuşan Pompeo, Çin'i 'dünyada dini özgürlüklerin en çok saldırı altında olduğu yer' diye niteledi.
ÇKP'yi hedef aldı
Çin Komünist Partisi'nin (ÇKP) 'özgürlük lambasını söndürme çabasının korkunç boyutlarından' söz eden Evanjelik mezhebinin hararetli mensubu bakan, Çin'de Uygur Türklerine muameleyi kınarken tüm dini grupların baskı altında olduğunu söyledi.
"ÇKP, Protestan ev kiliselerinden Tibetli Budistlere, Falun Gong müritlerinden daha pek çoğuna her dini cemaate ağır darbeler indirdi. Elbette bu baskı dalgasından Katolikler esirgenmiş değil" diyen Pompeo, "Her inanç liderine dinle ilgili zulme karşı koyma cesareti gösterme çağrısında bulunuyorum" vurgusunu yaptı. Katolik Kilisesi'ne "Dünyevi hesaplar uğruna ilkeli duruştan taviz verilmemeli" diye seslendi.
Sempozyumda Vatikan'ın bakanından 'diplomasi bilmiyorlar' eleştirisi
Sempozyum sırasında gazetecilere konuşan Vatikan'ın devletlerarası ilişkilerden sorumlu bakanı konumundaki Başpiskopos Paul Gallagher, Pompeo'nun bu ayki açıklamalarını hoş karşılamadıklarını belirtti.
Başpiskopos Gallagher, ABD Dışişleri Bakanı'nı "Normalde üst düzey yetkililer arasında bu ziyaretleri hazırlarken, başbaşa ne konuşulacağının gündemini müzakere edersiniz. Bu diplomasinin kurallarından biridir" sözleriyle eleştirdi.
ABD Dışişleri Bakanı, bu ay Roma ziyareti öncesi yaptığı açıklamalar ve yayımladığı makaleyle Çin politikası yüzünden Vatikan'ı açıkça hedef almıştı.
2018 tarihli Pekin'le piskopos atama anlaşmasının yenilenmesi kararını sert dille eleştiren Pompeo, 'Pekin'in insan hakları sicili nedeniyle Katolik Kilisesi'nin ahlaki üstünlüğünün riske atıldığını' iddia etmişti.
'Papa'nın ABD başkanlık seçimi kampanyasına taraf gibi gözükmekten kaçınması'
Yarın Vatikan'ın en üst düzey diplomatı (dışişleri bakanı) konumundaki Kardinal Pietro Parolin ile görüşecek olan Pompeo, geçen yılki ziyaretinde kendisini kabul eden Papa Francis'den bu kez randevu alamadı. Vatikan kaynakları, bu tavrı, Papa'nın ABD başkanlık seçimi kampanyasına taraf gibi gözükmekten kaçınmasıyla gerekçelendirdi.
'Papa karşıtlığı üzerinden Trump'a oy toplama çabası'
3 Kasım ABD Başkanlık seçimi kampanyasının ana temalarından biri olarak Çin'e karşı şahinliği kullanan Trump'ın seçmen tabanında önemli yer tutan koyu Protestan ve Katolik çevrelerin bir kısmı, Papa Francis'e açıkça muhalefet ediyor.
ABD'deki Villanova Katolik Üniversitesi'nin teologlarından Massimo Faggioli, son yıllarda daha belirginleşen Francis ve Vatikan karşıtı dinci hissiyatı Trump lehine oya çevirmeye yönelik organize çaba olduğunu söyledi. AFP'ye konuşan Faggioli, "Vatikan diplomasisi propaganda amaçlı kullanılıyor" dedi.
Kardinal Oscar Maradiaga da ABD'nin müdahalesinin kesinlikle seçim kampanyasıyla bağlantılı olduğunu ve hoş karşılanmadığını belirtti.
Repubblica gazetesine konuşan Maradiaga, "Hepsini Trump'ı yeniden seçtirme mantığıyla yapıyorlar. Bu manada, bence Amerikalıların çıkarları adına hareket etmiyorlar" dedi.