Daha önce ise Amerika Birleşik Devletleri, Kıbrıs Cumhuriyeti’ne uygulanan silah ambargosunu kaldırmıştı.
“ABD açısından bakılırsa Türkiye-Yunanistan gerginliği, iki NATO üyesi arasında cereyan eden bir gerginlik olarak görünüyor. Soğuk Savaş döneminde ABD, Türkiye ile Yunanistan arasındaki gerginliklerde çok daha hassas ve daha temkinli davranıyordu. Çünkü Soğuk Savaş dönemi koşullarında NATO’nun pozisyonu farklıydı. Türkiye ile Yunanistan’ın Kıbrıs sorunundan dolayı veya Ege sorunundan dolayı bir çatışmaya girmemesi, Amerika için hayati önemdeydi. Bu yüzden 1987 yılında Ege’de böyle bir gerginlik çıktığında, tarafların çatışmaya girmemesi için ABD doğrudan müdahil olmuştu. Soğuk Savaş dönemi sonrasında şartlar değişti. ABD için Türkiye-Yunanistan gerginliği artık birincil önemde bir sorun değil. Şu anda ise yeni bir durum ortaya çıktı. Özellikle Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne yönelik silah ambargosunun kaldırılması Türkiye-ABD ilişkilerini olumsuz etkileyen bir husus. Aradan geçen bunca yıldan sonra birden bunu kaldırılmış olması düşündürücü. Soğuk Savaş dönemi koşullarının olmadığından Amerika’nın Soğuk Savaş döneminde kadar taraflar arasında uzlaşma sağlayıcı veya moderatör rolünde müdahil omadığını görüyoruz.''
“Bir de tabi Türkiye de, bir bölgesel güç olarak Soğuk Savaş dönemi sonrası koşullarda çok daha bağımsız hareket edebiliyor. Türkiye gerçekten Adalar Denizi’ndeki ve Akdeniz’deki haklarını korumakta kararlı. Ama Amerika özellikle son dönemde, ilişkilerdeki iniş ve çıkışlardan kaynaklanan nedenlerden de olsa gerek, Doğu Akdeniz krizi kapsamında verdiği mesajlarda artık Türkiye’nin yanında olmadığını görüyoruz.”