Kısa süre önce 5G iletişim teknolojisinin insan hücrelerinin koronavirüs yaratmasını tetiklediğini öne süren bir makale gelen sert tepkilerin ardından geri çekildi.
Independent'ın haberine göre, Guglielmo Marconi Üniversitesi, Central Michigan Üniversitesi ve Moskova Devlet Tıp Üniversitesi'nden bir grup araştırmacı bir süre önce PubMed adlı ücretsiz biyomedikal veritabanında yayımladıkları araştırmada "5G milimetre dalgalarının anten gibi davranan kök hücreler tarafından emilebileceğini ve bunu diğer hücrelere da yayarak koronavirüs oluşumunda önemli rol oynayabileceğini" öne sürmüştü.
Ancak bilim insanları makaleye sert tepki gösterdi. Bilim etiği alanında uzman Stanford Üniversitesi eski bilim danışmanı Elisabeth Bik çalışmanın bilimsellik iddiasına karşın hiçbir kanıt sunmadığını belirterek "Tamamen saçmalık" yorumunu yaptı. Araştırmacı grubun temelsiz ve hayal ürünü hipotezleriyle tanındığını söyleyen Bik, grubun daha önce de "erkek ve dişilerde DNA'nın kimyasal yapısının farklılaştığı" ve "erkek ya da dişi grip virüsleriyle hamile bir kadınınn fetüsünün cinsiyetinin belirlenebileceği" gibi yanlış tezler öne sürdüğünü söyledi.
ExtremeTech adlı teknoloji blogundan Joel Hruska da "Çalışmanın yazarlarının hiçbirinin Kovid-19 hakkında konuşma yetkisi yok. Ayrıca bu makalenin PubMed veritabanında yer alması veya ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri ile bağlantılandırılması makale kabul sürecinde ciddi yöntemsel hatalar olduğunu gösteriyor" ifadelerini kullandı.
PubMed eleştiriler sonrası makaleyi veritabanından kaldırdı.
5G insan sağlığına zararlı mı?
Düşük frekanslı elekromanyetik dalga iletimi teknolojisinin hızlı şekilde büyüdüğü bir dönemde bu tarz bilimsel temeli olmayan iddiaların yayımlanması komplo teorilerine de katkı yapıyor. Telekomünikasyon alanında devrim yapma potansiyeline sahip 5G teknolojisi mevcut internet hızını 50 katına çıkarma, daha fazla kapsama alanı sağlama ayrıca enerji tasarrufu vaat ediyor.
Los Angeles Kaliforniya Üniversitesi'nden (UCLA) epidermiyoloji profesörü Leeka Kheifets de elektromanyetik alan konusunda Los Angeles Times'a yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: "Sağlık risklerinin varlığının kesin olduğunu düşünmüyorum ama sağlık riski olmadığı da kesin değil."
Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı 2011 yılında radyo dalgaları radyasyonunun insanlar için muhtemel bir kanserojen olduğunu ilan etmişti. 250'den fazla bilim insanı da Birleşmiş Milletler ve Dünya Sağlık Örgütü'ne tüketicilerin sağlığını korumak için elektromanyetik alan konusunda daha sıkı yönergeler yayımlamaları çağrısında bulunmuştu.