H. P. Somov Epidemiyoloji ve Mikrobiyoloji Araştırma Enstitüsü Deneysel Viroloji Labaratuvarı Uzmanı Galina Kompanets, Çin’in İç Moğolistan Özerk Bölgesi’ndeki Bayan Nur kentinde bir kişide, Moğolistan’ın batısında ise iki kişide hıyarcıklı veba görülmesini Sputnik’e değerlendirdi.
Kompanets, "Veba doğal odakları hemen hemen tüm dünyada var. Avrasya'daki odaklarından biri Çin'in kuzeyinde, ayrıca İç Moğolistan, Moğolistan ve sınır bölgelerinde var. Taşıyıcıları sincaplardır. Aralarında, veba bakterisi hem doğrudan temas hem de pire ısırığı ile bulaşır.İnsanlar da ya hayvanla temas ya da pire ısırığıyla enfekte olabilirler" dedi.
Son vakada, hastalığın hayvanla doğrudan temas sonucu bulaştığına vurgu yapan Kompanets, şu ifadeleri kullandı:
"Ölü ya da diri farketmiyor. Bakteriler kanda ve salgılarda yeterince uzun yaşar. Patojenin çok bulaşıcı olduğu göz önüne alındığında, enfekte olmak için birkaç mikrobiyal hücreye ihtiyaç duyulur, veba özellikle tehlikeli bir enfeksiyon olarak kabul edilir. Hıyarcıklı veba daha sonra insanlar arasında hastalarla doğrudan temas veya daha şiddetli formlarda, örneğin pulmoner veba ile bulaşabilir."
Kompanets, bakterinin derideki bir yara yoluyla kana nüfuz ettikten sonra lenf düğümüne ulaştığını ve burada ilk engelle karşılaştığını belirterek, patojenin lenf düğümünde çoğalmaya başlamasıyla düğümün iltihaplanarak büyüdüğünü ve bubonun bunun sonucunda oluştuğunu ifade etti.
Bubonun cildin altından görülebilecek kadar büyüyebildiğine dikkat çeken Kompanets, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İyi koşullar altında, bakteri daha fazla ileri gidemez ve enfeksiyon bu seviyede lokalize olur. Fakat eğer kana ve akciğerlere girmeyi sürdürürse, pulmoner form gelişebilir ve bu da oldukça tehlikelidir. Hava damlacıkları yoluyla bulaşabilir."
Kompanets, lokal hıyarcıklı veba vakalarının zaman zaman Güney ve Kuzey Amerika veya Çin'de insanların sincapları avlamaları sonucu ortaya çıktığını belirterek, "Vladivostok'ta, veba patojeninin taşıyıcıları olabilen sıçanlar tehlikeliydi. Büyük liman şehirlerinde, gemilerdeki fareler veba getirebildiğinden, anti-veba istasyonları kuruluyordu. Vladivostok'ta bulunan anti-veba istasyonunun çalışanları sıçanları yakalayıp veba patojeni olup olmadığını inceliyorlar. Uzun zamandır patojen tespit etmedik" diye kaydetti.
Doğal fokal enfeksiyonun insanlardan bağımsız olarak kendi başına geliştiğine vurgu yapan Kompanets, şöyle konuştu:
"Sincap koşar, hastalanır ve insanlar onlarla karşılaşmayıncaya kadar hastalığı kapmazlar. Geçtiğimiz yüzyıllarda, vahşi kemirgenler sıçanlarla temas ettikten sonra enfeksiyonu şehre getirmeleri nedeniyle, pulmoner veba da dahil olmak üzere salgınlar görülüyordu. Ancak, daha sonra antibiyotikler ortaya çıktı ve şimdi bu hastalığı kontrol edebiliyoruz. Fakat, ondan tamamen kurtulamıyoruz."
Kompanets, sincapların sel ve deprem gibi doğal afetlerin zorlaması dışında göç etmeyen bir tür olduklarından, hastalığın geniş alanlara yayılma riskinin düşük olduğunu belirterek şunları söyledi:
"Turistlerin taşıyıcı olabileceğini bilmeden, yurt dışından egzotik hayvanlar edinmeye çalıştıkları nadir durumlar da var. Doğal odakların olduğu bölgelere yakın yerlerde, Çin'in kuzey bölgeleri sınırlarında sürekli kontroller yapılıyor, veba izleniyor, bazen pozitif hayvanlar bulunuyor."