Almanya'nın 1994'e dek devlete ait olan bayrak taşıyıcı havayolu Lufthansa'yı iflastan kurtarma planına, Avrupa Birliği'nin (AB) icra organı Avrupa Komisyonu yeşil ışığı yaktı.
Alman hükümetinin Lufthansa'ya 6 milyar euroluk doğrudan mali yardımda bulunmasına ve geçici olarak şirkete hissedar olmasına onay veren Komisyon, ancak bunun için daha önce Başbakan Angela Merkel'in sonuna dek savaşacaklarını ilan ettiği bazı şartlar koydu.
Toplamda 9 milyar euroluk Alman kurtarma paketinin AB'deki rekabeti sekteye uğratmaması için Lufthansa'nın Frankfurt ve Münih havaalanlarındaki değerli kalkış ve iniş haklarını rakiplerine devretmesi ısrarından vazgeçmeyen Komisyon'un şartları şöyle:
* Adil rekabetin sağlanabilmesi için Lufthansa yardım karşılığında Münih ve Frankfurt havaalanlarındaki iniş-kalkış saatlerinden vazgeçecek. Böylece Lufthansa'nın rakipleri iki havaalanında dörder uçak için slot hakkı kazanacak.
* Devletin hissedarlığı tamamen son bulana kadar Almanya'nın en büyük havayolu şirketi temettü payı dağıtamayacak ve ikramiye ödemeleri yapamayacak.
* Devletin şirketteki katılımı en az yüzde 75 oranında azaltılana kadar yönetici maaşlarına kısıtlama getirilecek ve Lufthansa aynı alanda faaliyet gösteren rakip şirketlerden yüzde 10'dan fazla hisse alamayacak.
* Devlet yardımlarının başlamasından itibaren 6 yıl sonra devletin şirketten çekilmeyeceği şüphesi uyanması durumunda Komisyon'a yeniden yapılandırma planı sunulması gerekecek.
22 bin çalışanın işi tehlikede
Deutsche Welle Türkçe'nin haberine göre Alman hükümetinin kurtarma paketi, devlete bağlı Ekonomik İstikrar Fonu'nun sermaye artırımı yoluyla Lufthansa'nın yüzde 20 hissesini devralmasını da içeriyor. Alman hükümeti, Lufthansa'nın dış alımlardan korunması için hisse payını, stratejik kararlara etki edilebilecek alt sınır olan yüzde 25 artı 1 hisseye çıkarabilecek. Ayrıca 'sessiz ortaklık' çerçevesinde 5 milyar 700 milyon euroya varan mevduat ile 3 milyar euroya kadar kredi planlanıyor.
138 bin kişi istihdam eden Lufthansa'da kargo uçuşları dışındaki uçuşlar koronavirüs nedeniyle durma noktasına gelirken, dünya çapında 22 bin personel fazlası oluşmuştu. Bu çalışanların işleri tehlikede.