Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, videokonferans yöntemiyle gerçekleştirilen Adana İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nda konuştu.
Dünyanın çok çetin ve zorlu bir testten geçtiğini söyleyen Varank, "Virüs sadece insan sağlığını değil, ekonomileri, toplumsal düzeni ve psikolojimizi de derinden etkiliyor. Pek çok analist, 2020'yi küresel ekonomi açısından kayıp bir yıl olarak görüyor. Ticaret, sermaye ve turizm akımlarında rekor seviyede daralmalar var. Ülkeler arası gelişmişlik farkları artık önemini yitirdi. Ekonomik ve teknolojik gücüyle övünen ülkeler, salgınla mücadelede sınıfta kaldı. Kendi içlerinde koordinasyonu sağlayamadıkları gibi en temel sağlık ekipmanlarını dahi üretemediler" dedi.
'Türkiye benzersiz bir başarı hikayesine imza attı'
Türkiye'nin ise sadece testi geçmekle kalmadığını, aynı zamanda benzersiz bir başarı hikayesine de imza attığını belirten Varank, "Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde vakit kaybetmeden harekete geçtik, sonuç odaklı bir yaklaşım izliyoruz. Vatandaşımızın sağlığı kadar, ekonomik sürdürülebilirliği de dikkate alarak istihdam, finansmana erişim ve sosyal koruma alanlarında tarihi adımlar attık. Kısa çalışma ödeneği, nakdi destek imkanı, sosyal destek programı ve kamu bankalarınca uygulanan paketler vatandaşımıza nefes oluyor. Bununla birlikte, değişikliklere hızla adapte olabilen sanayimiz sayesinde, hiçbir konuda arz sıkıntısı çekmedik. Mühendislik ve teknolojik kabiliyetlerimiz, bu dönemin en kritik ihtiyacı olan yoğun bakım solunum cihazını 2 hafta gibi kısa bir sürede üretebilmemizi sağladı" diye konuştu.
Varank, sadece üretmekle de kalmadıklarını Afrika’da ihtiyacı olan Somali’ye, Nijerya'ya ve Çad'a bu cihazların bir kısmını hibe ettiklerini aktardı.
'Yüzde 4.5 olarak gerçekleşen büyüme performansı bizi hiç şaşırtmadı'
Binin üzerindeki yoğun bakım solunum cihazını da çeşitli ülkelere ihraç ettiklerini anımsatan Varank, şöyle devam etti:
"Normalleşmeye giden süreçte, üretim cephesinde sürdürülebilir bir toparlanmaya ihtiyacımız var. Takip etmişsinizdir, az önce bu senenin ilk çeyreklik büyüme rakamı açıklandı. Yüzde 4.5 olarak gerçekleşen bu büyüme performansı aslında bizi hiç şaşırtmadı. Çünkü 2019’un son çeyreğinden itibaren büyümenin öncü göstergeleri güçlü bir trende oturmuştu. Bu canlanma mart ortasına kadar devam etti. Ancak salgınla birlikte, özellikle nisan ayında, iç ve dış talepte ciddi daralmalar yaşadık. Tabi bu durum sadece Türkiye’ye has değil. Ülkelerin içe kapanması ve salgınla mücadelede alınan tedbirler küresel bir talep şokuna sebep oldu. Mayıs başından itibaren ise iç talep tekrar toparlanmaya başladı. Otomotiv ana fabrikalarının tümü ve tekstil fabrikalarının bir kısmı yeniden üretime döndü. Plastik, ambalaj, gıda ve temizlik ürünlerinde faaliyet gösteren firmalarsa zaten artan talep sebebiyle kapasitelerini artırmıştı. Ekonomik güven endeksi mayıs ayında dipten dönüş sinyali verdi. Tüketicilerin, reel kesimin ve sektörlerin ekonomiye duyduğu güven yeniden yükseliyor."
Bu toparlanma eğilimini kalıcı ve istikrarlı bir hale getirmek istediklerinin altını çizen Varank, "Salgının dış pazarlarımızdaki gelişimine bağlı olmakla birlikte Türkiye yılın son iki çeyreğinde piyasalara çok sağlam dönüş yapabilir" ifadesini kullandı.
'Bin 500 vatandaşımıza yeni iş imkanları doğacak'
Şu an pek çok ülke talebini ertelediğini belirten Varank, salgın sonrası dönemde, bu ertelenmiş talebin yeniden harekete geçeceğini aktardı. "Sanayimiz bu talebi karşılamaya şimdiden hazır olmalı" diyen Varank, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu noktada biz bakanlık olarak üretimde sürekliliği ve rekabet gücümüzü artıracak politikalarla reel sektörün yanında olmaya devam edeceğiz. Bununla birlikte salgın, üretimde tek bir tedarikçiye bağlı kalmanın taşıdığı riskleri de ortaya çıkardı. Çok uluslu şirketler, kendilerine yeni bölgesel merkezler, güvenilir üretim ortakları aramaya başladı. Türk sanayisi bu arayışa en iyi cevabı verecek niteliklerin hepsine fazlasıyla sahip. Ufuktaki bu fırsatı da izleyeceğimiz aktif politikalarla, en iyi şekilde değerlendirmek istiyoruz. Adana sanayisi de bu süreçte en önemli paydaşlarımızdan biri olacak. Küresel tedarik zincirlerindeki yerimizi, Adana sanayicisinin de desteğiyle bir üst basamağa taşıyabiliriz. İlimizdeki yatırım iştahının ne denli güçlü olduğunu biliyorum. Bu senenin ilk dört ayında Adana’ya verdiğimiz yatırım teşvik belgeleri, geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 263 arttı. Sadece bu teşvikler sayesinde 787 milyon liralık yatırım hayata geçecek ve bin 500 vatandaşımıza yeni iş imkanları doğacak. Hem Adana’ya hem de ülkemiz sanayisine hayat veren Hacı Sabancı OSB'deki gelişmeleri de yakından takip ediyorum. Bölgedeki elektrik tüketimi, mayısın ilk üç haftasında, nisanın aynı dönemine göre yüzde 22 arttı. Ümit ediyorum ki artış eğilimi hız kaybetmeden devam eder ve salgın öncesi dönemin seviyelerini bile geride bırakır."
Bakanlıklarının Adana için vizyon projeleri olduğuna değinen Varank, bunlar arasında en önemlisinin hiç şüphesiz Ceyhan Petrokimya Endüstri Bölgesi olduğunu kaydetti. Ceyhan'a bugüne kadar 90 milyon lira harcadıklarını aktaran Varank, yerli ve yabancı yatırımcıların belirlenmesine yönelik çalışmaları, yönetici şirketle koordineyi sürdürdüklerini söyledi.
Projenin, pandemi ortamına rağmen, planlandığı şekilde ilerlediğini dile getiren Varank, "Poli-propilen üretimine yönelik Türkiye, Cezayir, Güney Kore, Hollanda iş birliğinde 1.2 milyar dolarlık yatırımın temelleri inşallah yılın son çeyreğinde atılacak" diye konuştu.
'Kovid-19 Güvenli Üretim Kalite Belgesi vereceğiz'
Varank, "Bu yeni dönemde Türkiye, atacağı adımlarla yeni normalin kurallarını belirleyen ülkelerden biri olabilir. Bundan böyle güven kavramı her türlü ekonomik faaliyetin merkezinde sıklıkla yer alacak. Güvenli üretim, hem iç piyasaya hem de dış pazarlara ulaşmanın temel kriterlerinden olacak. Buradan hareketle, bakanlık olarak sanayimiz için kritik bir adım attık. Türk Standardları Enstitüsü ile birlikte, normalleşme sürecinde, sanayi tesislerinde alınması gereken önlemlere yönelik bir kılavuz hazırladık. Tedbirleri yerine getiren firmalara, Kovid-19 Güvenli Üretim Kalite Belgesi de vereceğiz. Kılavuzu açıklayalı 1 hafta olmasına ve araya bayram tatili de girmesine rağmen şimdiden 45 sanayi kuruluşu bu belgeyi almak için bize başvurdu. Biz bu sayının katlanarak artmasını bekliyoruz" diye konuştu.
Adana’daki fabrikaların bu belgeye sahip olmasının çok önemli olduğunu vurgulayan Varank, böylece hem işletmelerin pandemiye karşı dayanıklılığının artacağını hem de belgeli firmaların iç ve dış piyasalarda rakiplerine karşı üstünlük sağlayacağını aktardı.
'Yeni normalde Türkiye ekonomisi, inşallah yoluna daha güçlü devam edecek'
Üretim cephesinde olduğu gibi, turizmde de Sağlıklı Turizm Belgelendirme Programı'nın başladığını anlatan Varank, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu belge verilirken; konaklama ve yeme-içme tesisleri farklı kriterler doğrultusunda uluslararası standartlara göre değerlendiriliyor. TSE, Sağlıklı Turizm Belgelendirme Programı kapsamında ilk belgeyi bugün Antalya’da beş yıldızlı bir otelimize verdi. Böylece ilgili tesis, güvenilir olduğunu da kanıtlamış oldu. Sektörde belgeli tesis sayısı arttıkça, turistler açısından tercih edilme oranı da artacak. Gastro-turizmin başkenti olan Adana da bu fırsatı değerlendirmeli. Yeni normalde Türkiye ekonomisi, inşallah yoluna daha güçlü devam edecek. Bu süreçte Adana, güçlü altyapısı ve çalışkan sanayicileriyle bizim en önemli yol arkadaşlarımızdan biri olacak. Bakanlığımızın, Ar-Ge ve yatırım teşvikleri, bölgesel kalkınma destekleri, TÜBİTAK ve KOSGEB aracılığıyla sunduğu tüm imkanlar emrinize amade."