Karantina sürecinde ABD'de, İngiltere'de, Avustralya'da evcil hayvan sahiplenme sayısında ve barınaklara yapılan sahiplenme başvurusunda ciddi artış gözlendi. Kanada'da koronavirüsle mücadele önlemleri kapsamında bazı barınaklardan hayvan sahiplenme durduruldu. Virüsün çıktığı Çin'de ise terk edilen hayvan sayısında artış görüldü.
Google Arama Trendleri Raporu'ndan çıkan sonuçlar da karantina sürecinde insanların evcil hayvan sahiplenme konusunda merakının artığını gösterdi.
Türkiye'de ise "köpek sahiplenme" aramalarında artış yaşandı ancak bu durum sahiplenme sayılarına yansımadı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesine ait bakımevleri, Kovid-19 sürecinde alınan iş sağlığı ve güvenliği tedbirleri kapsamında geçici bir süre ziyarete kapatıldı. Bakımevlerinden hayvan sahiplenme oranında buna bağlı azalma olduğu tahmin edilirken, ziyaretler tekrar başladığında hayvan sahiplenme sayısının artması öngörülüyor. Sahiplenme sayısı 10 Mart'tan bu yana 31 olurken, geçen yılın aynı döneminde bu sayı 230'du.
Kovid-19 tedbirleri kapsamında kısırlaştırma çalışmaları geçici süreli durdurulduğu için bakımevlerindeki mevcut hayvan sayısında azalma görülüyor. Hasta ve yaralı hayvan ihbarına göre sayılar günlük olarak değişirken, ihbarlarda da yaklaşık yüzde 30'luk azalma kaydedildi. Belediyeye ait bakımevlerinde ise şu anda 1150 civarında hayvan bulunuyor.
'İnsanlar önce kendi yoldaşlarını satıyor'
"Türkiye'de nedense tersine işliyor. İnsanların bırakın sahiplenmeyi, kendi hayvanlarını terk etme meyilleri daha fazla. Özellikle bu süreçte sosyal medya üzerinden insanlar birbirlerine hayvanlar hakkında içeriği doğru olmayan mesajlar gönderiyor ve viral olarak dolaşıma sokuluyor bu yanlış bilgiler. Bir kişinin böyle bir şey yapması, bir anda insanların panik olmasına, çevresine göndermesine, yönlendirmesine neden oluyor. Veteriner hekimlerin yanı sıra HAYTAP olarak biz, koronavirüsün evcil hayvanlardan insana bulaşmadığına yönelik açıklama yaptık. Hatta tam tersine insanların bağışıklık oranını artırdığına, evinde hayvan besleyenlerin hasta olma olasılığının düşük olduğunu anlattık. 'Bir kişiye kediden, köpekten koronavirüs geçti ve o kişi öldü.' diye bir tane haber çıkmamasına, herhangi bir uzman böyle bir şey söylememesine rağmen, sosyal medyadaki bir paylaşım, görsel çok daha etkili oluyor. Tahmin ediyorum bunun da etkisiyle insanlar hayvanlarını terk ediyor."
Bakımevlerinde gönüllü olarak çalışanlardan terk sayısının arttığı bilgisini aldıklarını aktaran Şenpolat, "İnsanlar bakımevine bırakmıyor da Marmaris'e, Bodrum'a, sokaklara bırakıyor" dedi.
Türkiye'de mikroçipleme sistemine bir türlü geçilemediğini belirten Şenpolat, bu nedenle panik durumlarında hayvanını terk eden kişinin de bulunamadığını dile getirdi.
Şenpolat, HAYTAP'ın emekli hayvanlar çiftliğinde terk edilen eşek, at, katır, koyun olduğunu kaydederek, "Yaşlanmış, süt vermeyen, yürümeyen, taşımayan hayvanlarını bırakıyorlar. Hayvandan en büyük faydayı yararı bekliyor, 'Depremden, yangından kurtarsın, uyuşturucuyu bulsun, kapımda bekçilik yapsın, yükümü taşısın' ama riskli durumda, yangında ilk terk edilecek de o oluyor. Demek ki insanlar ilk önce kendi yoldaşını satıyor. Bunun başka bir açıklaması olamaz" ifadelerini kullandı.
'Türkiye'de cins olmayan hayvanın zaten hiç şansı yok'
Türkiye'de sahipsiz hayvan sahiplenme oranının koronavirüs salgınından önce de düşük olduğuna değinen Şenpolat, "Türkiye'de cins olmayan hayvanın zaten hiç şansı yok. İnsanlar yavru, anne altından veya pet shoptan olmasını istiyor. Sahipsiz hayvan sahiplenenler var ama yüzde 1 bile değil, belki binde 1" diye konuştu.