Öniz, Antalya'nın Fethi'nin 813. yılı etkinlikleri kapsamında, Akdeniz Üniversitesi Yerleşkesi'ndeki Atatürk Konferans Salonu'nda düzenlenen "Antalya'da Sualtı Arkeolojisi" başlıklı konferansta, denizin içinde insanlara ait kalıntıları ortaya çıkarmaya çalıştıklarını söyledi.
Akdeniz Üniversitesinin su altı arkeolojisi alanında dünyada en önde gelen beş üniversite arasında yer aldığına işaret eden Öniz, üniversiteye ait geminin, uluslararası öğrencilere de eğitim verdiğini kaydetti.
Dünyada su altı arkeolojisi adına kullanılan tüm envanterin kendilerinde de mevcut olduğuna dikkati çeken Öniz, 2018'de Antalya, Mersin, Adana kıyılarında 39 batık tespit ettiklerini bildirdi.
‘Dünyada beş tane var’
Öniz, Antalya kıyılarında 4 bin yıl öne kullanılan çapa bulduklarını, bunun da tarihin her döneminde kentin önemli olduğunu gösterdiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Adrasan'da bulduğumuz roma dönemi tabak batığı önemli. Günümüzden bin sene öncesine ait tabak setlerini bulduk. Bu setler bin yıl önce de hanımların tabak seti kullandıklarını gösterdi. Antalya'da dünyanın en eski batığını bulduk. MÖ 16. yüzyıla ait bir batığın kazısını yaptık. Bunun bilimsel makalesini yayınlayarak dünyaya duyurduk. Dünyanın en eski batığını Türk bilim adamları olarak ortaya çıkartmamız bizleri gururlandırdı. Bu batıkta ingotlara (bakır külçe) rastladık. Bu ingotlardan dünyada beş tane var. Bu batıkta ise yüze yakın bulundu. Bilimsel olarak çok değerli. Bu bakırlar Kıbrıs'ın bakır madenlerinden çıkartılmıştı. O dönem nereye gittiğini bilmiyoruz. Belki de Troya'ya gidiyordu."
Kazılarda Osmanlı askerlerine ait mataralar bulduklarını anlatan Öniz, Alanya Müzesi'nde mataraların tuzdan arındırma çalışmalarının devam ettiğini kaydetti.