CHP grup başkanvekilleri Engin Altay, Özgür Özel ve Engin Özkoç, Ozan Ceyhun’un Türkiye’nin Viyana Büyükelçisi olarak atanmasıyla başlayan tartışmalar ışığında, teamül ve liyakat dışı büyükelçi atamalarının Türkiye’nin dış politikasına etkisinin belirlenmesi ve Türkiye’nin etkin bir dış politika oluşturabilmesi için alınacak önlemlerin tespit edilmesi amacıyla TBMM Başkanlığı’na araştırma önergesi sundu.
'Büyükelçiler bir siyasi bağı olanlardan seçiliyor'
Araştırma önergesinde 6004 sayılı Dışişleri Bakanlığı’nın Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’un 9. maddesi, büyükelçilerin görevlerini, “Türkiye Cumhuriyeti’ni temsil etmek, Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşlarının hak ve menfaatlerini korumak, Türkiye ile akredite edildikleri devlet arasında dostluk ilişkileri kurmak, bu ülkeler ile gerekli temas ve müzakereleri yürütmek” olarak sıralandığı hatırlatılarak şöyle denildi:
“Türkiye Cumhuriyeti’ni yurtdışında temsil görevi bulunan ve arabalarında Türkiye Cumhuriyeti bayrağını taşıyarak, tarafsız bir biçimde ve ülkenin çıkarları doğrultusunda görevini icra etmesi beklenen büyükelçilerin atanmaları ve göreve getirilmelerine ilişkin son yıllarda ciddi tereddütler oluşmakta, görevini tarafsız biçimde yapması gereken büyükelçilerin, bir siyasi partiyle bağı olmak dışında bir özelliği olmayan, diplomasi mesleği dışından, liyakatsiz ve başka ülke vatandaşlıkları bulunanlardan seçilmesi Dışişleri Bakanlığı teşkilatına ilişkin büyük bir sorunu gündeme getirmektedir.
‘Büyükelçi atamaları endişe verici’
21 Şubat Cuma günkü Resmi Gazete’de yayımlanan 2020/61 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararıyla, Türkiye’nin Viyana Büyükelçiliği’ne eski Avrupa Parlamentosu Milletvekili ve iktidar partisinin üst düzey isimlerine yakınlığıyla bilinen Ozan Ceyhun’un atanması, bu tartışmaları yeniden körüklemiştir. Ceyhun’un bugüne kadar bulunduğu Avrupa ülkelerinin istihbarat örgütlerince kullanılmış olabileceği ihtimaline ilişkin iddialar bulunurken, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı’nın kriptolarını okuyacak bir göreve getirilmiş olması ülkemizin güvenliği için endişe vericidir.
‘Tarafsızlıklarına gölge düşürmekte’
Hem cumhurbaşkanı hem de bir siyasi parti genel başkanı sıfatını kullanan Recep Tayyip Erdoğan’ın büyükelçi atamalarında, önceki dönemlerde milletvekilliği görevinde bulunmuş isimleri tercih ediyor olması, büyükelçilerin tarafsızlıklarına da gölge düşürmektedir.
Hakkında yolsuzluk ve rüşvet suçlaması bulunan eski AKP milletvekili ve eski AB Bakanı Egemen Bağış’ın Türkiye’nin Prag Büyükelçiliği’ne, 1 milyon dolar bedelinde iş takip parası aldığı belgelenen ve kardeşi 15 Temmuz darbe girişiminin odağında bulunan eski AKP milletvekili Şaban Dişli’nin Türkiye’nin Lahey Büyükelçiliği’ne, Çin’de bir şirkette genel müdürlük görevinde bulunan ve Çinlilere Türkiye’de ev pazarlayan Emin Önen’in Türkiye’nin Pekin Büyükelçiliği’ne, Hasan Murat Mercan’ın Türkiye’nin Tokyo Büyükelçiliği’ne, Fazilet Dağcı Çığlık’ın Türkiye’nin Lüksemburg Büyükelçiliği’ne atanmaları sadece bazı örneklerdir.
Bu tablo Türkiye’nin itibarını zedelemekte
Bu tablo, Türkiye’nin diğer ülkeler nezdindeki itibarını da zedelemektedir. TBMM, bu sürece el koymalı, Türkiye’nin itibarının sıfırlanmasına izin vermemelidir. Dışişleri Bakanlığı deneyimi olmayan kişilerin politika oluşturulma süreçlerindeki etkilerinin incelenmesi, Türkiye’nin dış politikada son dönemde yaşadığı savrulmalar ve ülkemizin yaşadığı kayıplarda, büyükelçiliklere yapılan teamül ve liyakat dışı atamaların etkisinin belirlenmesi, Türkiye’nin etkin bir dış politika oluşturabilmesi için alınacak önlemlerin tespit edilmesi amacıyla Meclis Araştırma Komisyonu kurulmalı”