Partisinin TBMM grup toplantısında konuşan CHP lideri Kılıçdaroğlu, Gezi davasında beraat ettikten sonra 15 Temmuz darbe soruşturması kapsamında yeniden tutuklanan iş insanı Osman Kavala'yla ilgili kararda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tavrının etkili olduğunu savundu.
Erdoğan'a "Yargıya gözdağı vermeye kalkıyor, Kimsin sen, sen kimsin?” diye seslenen Kılıçdaroğlu, Gezi davasında beraat veren hakimler hakkında inceleme başlatan HSK için ise 'Hakimler ve Savcılar Alçak Kurulu' ifadesini kullandı.
Kılıçdaroğlu, 25 baronun dün yayınladığı ortak açıklamaya işaret ederek, bunun avukatların yüzde 80'ini kapsadığını belirtti. Açıklamadaki "Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en ağır yargı krizini yaşamaktadır" ifadesine dikkat çeken Kılıçdaroğlu, "Eğer bu ülkede avukatların en az yüzde 80'i 'Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yargı en ağır krizi yaşadığı bir dönemden geçiyor' diyorsa herkes şapkasını önüne koyup düşünmek zorundadır" dedi.
Partimizin TBMM Grup Toplantısı https://t.co/QVYbCnTgJD
— Kemal Kılıçdaroğlu (@kilicdarogluk) February 25, 2020
'Türkiye Cumhuriyeti, tarihinin en ağır yargı krizini yaşamaktadır'
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
- Bu ülkeye baharı getirmek mümkün. Bu ülkenin huzur içinde yaşamasını sağlamak mümkün. Bu ülkeye adaletin getirilmesi için de mücadele vereceğiz.
Adalet Bakanı, '2019 yargıya güven yılı olacak' dedi. Demek ki, önceki yıllar yargıya güven duyulmuyordu. 2019 yargıya güven duyulan bir yıl oldu mu? Hayır. Türkiye Cumhuriyeti, tarihinin en ağır yargı krizini yaşamaktadır.
Osman Kavala için mahkeme beraat kararı veriyor. Cezaevi aracındayken Erdoğan konuşuyor, "Onu beraat ettirmeye kalkıştılar" diyor. Yargıya göz dağı veriyor. Kimsin sen? Kimsin? Kavala, cezaevi aracının içinden tekrar cezaevine götürüldü. Bu mudur adalet? Bu insani, ahlaki, vicdani bir meseledir. Bunu sadece siyasetin terazisine koyarsınız yanlış yaparsınız.
'Feriştahınız gelse geri adım atmayacağım'
- Damat Kanal İstanbul projesinin olduğu yerden 13 dönüm arazi kapatmış. Cumhuriyet gazetesinin haberine yayın yasağı getirdiler hemen. Akabinde yayın yasağını eleştiren haberlere de yayın yasağı getirildi. Soruyorum: Bunlar hakim mi, Saray'ın köleleri mi?
- Yönettiği devlete vergi vermemek için dolarları Man Adası üzerinden dolandırdılar, beş kuruş vergi vermediler. MASAK, bankalar diyor ki, kayıtlar doğru. Bir belgesel yaptık bununla ilgili. Yayın yasağı getirildi. Feriştahınız gelse geri adım atmayacağım.
'Süleyman Şah türbesini kaçıran kahraman olabilir mi?'
-
Dış politika konusunda konuşurken boğazınızda dokuz düğüm olmalı. İyi düşünüp konuşmalı. Dış politika ülkelerin çıkarları üzerine inşa edilir. İktidar muhalefet olmaz dış politikada.
-
Kahramanlık edebiyatı yapıyor. Ya sen kim kahraman kim? Süleyman Şah türbesini kaçıran kahraman olabilir mi ya?
- Türkiye Cumhuriyeti'nin ordusu Saray'ın ordusu değildir. Türkiye Cumhuriyeti devletini egemen güçlerin maşası haline getirmek kadar bu ülkeye yapılabilecek daha büyük bir hıyanet yoktur. Tek bir Mehmetçiğimizin tırnağı bütün Suriye'den daha değerlidir. Tek bir Mehmetçiğimizin tırnağı bütün Libya’dan daha değerlidir.
- Erdoğan, 'Suriye hükümeti geri çekilecek' diyor. Adamın kendi toprağı neden çekilsin. Ama sen 'ben Suriye'ye gireceğim, Şam'ı, Halep'i alacağım, Türkiye’ye katacağım' diyorsan bana Suriye'nin toprak bütünlüğünden bahsetmeyeceksin. Senin gözün Suriye'nin toprağında var mı, yok mu? Bana onu söyle. Erdoğan 'Suriye'de bu mücadeleye mecbur değil, mahkumuz' diyor. Neden mahkumsun? Amerikalılar mal varlığını araştırıyor diye mi mahkumsun.
'Şehitler Tepesi boş kalmayacaksa çocuklarını neden göndermiyorsun?'
- Gelen şehitler onur ve gurur olarak kabul ettiğimiz bu ülkenin bekası için hayatını veren insanlardır. Hepimiz insan olarak bu ülke için hayatını veren insanlara saygı duymaya devam edeceğiz. Şehitlerimiz için dikkatli bir dil kullanmaya özen gösteririz.
- Erdoğan 22 Şubat'ta Menemen'de bir miting yapıyor. Libya'dan şehitlerimizin geldiğini söylüyor. Gizlice defnedilmişler. "Tabii birkaç şehidimiz var ama o birkaç şehidimizin karşılığında yüze yakın lejyonerlerden etkisiz hale getirdik" diyor. Onları eşya gibi değerlendirmek kadar bir insanlık ayıbı yoktur. Daha önce de aynı Erdoğan şehitler için kelle demişti.
- Beyefendi diyor ki 'Şehitler tepesi boş kalmayacak.' Şehitler Tepesi boş kalmayacaksa senin çocukların var, kefenle karşılayan gençler vardı onları neden göndermiyorsun?