2017 yılında, Rupert Sutherland, Te Herenga Waka-Victoria ve Gerald Dickens’ten oluşan bir grup jeolog, Avustralya'nın doğu kıyısı bölgesinde kıtasal kabuk üzerine çalışmalara başladı. Jeolojik yapıların örneklerinin incelenmesi üç yıldan fazla sürdü, ancak o zaman bile bilim insanları neredeyse tamamı su altında olan Yeni Zelanda'nın ayrı bir kıta olabileceğini öne sürdü.
Araştırmacılar, bu kıtanın Kamçatka'dan Kuril Adaları, Japon Adası, Filipin Adaları, Yeni Gine Adası, Solomon Adaları ve Yeni Zelanda'dan Antarktika'ya kadar uzanan volkanlar zinciri Pasifik Ateş Çemberi’nin doğuşunda büyük çaplı şoklara maruz kaldığını düşünüyor.
Yaklaşık 35-50 milyon yıl önce, Batı Pasifik Okyanusu’nda, Zelanda'nın bir kısmının sudan üç kilometre yükseldiği ve diğer kısmının aynı derinlikte su altında kaldığı bir kıtasal çarpışma süreci başladı.
Jeofizikçi Rupert Sutherland'a göre, bu değişiklikler Pasifik Okyanusu'nun bu bölümünde su altı volkanlarının oluşumu ve kayaların deformasyonu ile aynı zamana denk geldi.
Araştırmacılar, Zelanda kıtasının tekrar su üzerine çıkabileceğini, ancak bu sürecin bir milyon yıldan fazla sürebileceğini öne sürdü.