Kudüs’ün, İsrail’in ‘bölünmez’ başkenti olarak kabul edildiği, Batı Şeria’daki Yahudi yerleşim birimlerinin İsrail toprağı olarak öngörüldüğü ve Filistinli mültecilerin topraklarına geri dönüş hakkı olmayacağı belirtilen plan için “ölü doğmuştur” diyen Dışişleri Bakanlığı, “Bu plan, iki devletli çözümü öldürmeyi ve Filistin topraklarını gasbetmeyi hedefleyen bir ilhak planıdır. Filistin halkı ve toprakları parayla satın alınamaz. Kudüs kırmızı çizgimizdir. İsrail’in işgal ve zulmünü meşrulaştırmaya yönelik adımlara izin vermeyeceğiz” açıklaması yaptı.
‘Tek taraflı planı reddediyoruz’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da, “Bu, Filistinlilerin haklarını yok sayma ve İsrail’in işgalini meşrulaştırma planıdır. Kudüs Müslümanların kutsalıdır. Kudüs’ün İsrail’e verilme planı asla kabul edilemez. Açıklanan plan, barışa ve çözüme hizmet etmeyecektir. Biz Filistin’in ve Kudüs-ü Şerif’in hukukunu korumak için uluslararası kurumları harekete geçirmeye ve dünyaya bu meseleyi anlatmaya devam edeceğiz” derken, Sözcü İbrahim Kalın da, “Filistin halkının haklarını ve uluslararası hukuku hiçe sayan bu tek taraflı planı reddediyoruz” ifadelerini kullandı.
‘Uluslararası eşkıyalık’
TBMM Başkanı Mustafa Şentop da, Trump’ın üçüncü ülkelerin topraklarıyla ilgili kararlar verebileceğini düşünmesinin uluslararası hukuk bakımından ‘çok vahim’ bir tablo olduğunu belirtirken, “Uluslararası alanda da her alanda olduğu gibi hukuk vardır. Hukuk yoksa güç kullanımı eşkıyalıktır. Bunun adı uluslararası eşkıyalıktır” yorumunu yaptı. Şentop, “Bu planın bölgede barışı değil tam aksine çatışmaları körükleyeceği açıktır” dedi.
‘İsrail, Kudüs’ün statüsünü değiştirmeye yönelik faaliyetlerine son vermeli’
Muhalefet ise tepkisini “Filistinli kardeşlerimizin kabul etmediği bir anlaşmayı bizlerin kabul etmesi mümkün değildir” sözleriyle dile getirdi. CHP Sözcüsü Faik Öztrak düzenlediği basın toplantısında, “Plan, Ortadoğu’daki tansiyonu artırmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır. Bu sözde barış planı, iki devletli çözüm umudunu yok etmektedir. İsrail, BM’nin de belirttiği üzere 1967 savaşında işgal ettiği topraklardan çekilmeli ve Kudüs’ün statüsü değiştirmeye yönelik faaliyetlerine son vermelidir” dedi.
‘Trump’ın azil sürecini durdurma, hükümet bunalımındaki İsrail’e can suyu verme planı’
Sputnik’e konuşan TBMM Türkiye-Filistin Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı, AK Parti İstanbul Milletvekili Hasan Turan da, “Bu bir barış planı değil açıkça dayatmadır, Filistin’in olmadığı, Netanyahu’ya methiyelerin dizildiği bir tiyatrodur. Trump’ın, hükümet dahi kuramayan ve yakın gelecekteki durumu belli olmayan biriyle anlaşma imzalaması da ayrı bir trajedidir” dedi.
ABD Başkanı Trump’ın ‘yüzyılın anlaşması’ dediği planı, ‘yüzyılın palavrası’ olarak niteleyen Turan, “Bu barış planı değil, Trump’ın azil sürecini durdurmak, hükümet bunalımındaki İsrail’e can suyu verme planıdır. Filistin alenen İsrail’in içinde bir kanton oluşumuna itilmek istenmektedir. Tek taraflı olan ve aslında yüzyılın palavrası olan ‘yüzyılın anlaşması’, Ortadoğu’da yanan ateşe benzin dökecektir. ABD’de faaliyet gösteren Türk gazetecilerin alınmadığı, Trump’ın sözlerine Kudüs için ‘İsrail’in bölünmez başkenti’ diye başladığı toplantıda açıkladığı hükümler ve şartlar asla kabul edilemez” diye konuştu.
‘Bazı Arap ülkelerinin kukla yönetimleri halkından uzak hareket ediyor’
AK Partili Turan, Trump’ın damadı ve Başdanışmanı Jared Kushner’in de Suud yönetimi, Birleşik Arap Emirlikleri ve Umman ile olan ilişkilerini kullanarak anlaşma metnini bu ülkelere kabul ettirdiğini, ‘tehdit ve baskı ile dayattığını’ ifade ederken, “Kushner’in bu anlaşmadaki parmağı da herkesçe malumdur” dedi. ‘Ben yaptım oldu’ mantığının evrensel insan haklarına ve demokrasi ilkelerine de aykırı olduğunu belirten Turan, “Bazı Arap ülkelerinin işbirlikçi liderleri ve kukla yönetimleri halkından uzak, ülkelerinin itibarını ve geleceğini de düşünmeden hareket etmektedirler” diye konuştu.
‘AB ülkeleri ve Rusya da bu haksız duruma tepki vermeli’
Başta Avrupa Birliği ülkeleri olmak üzere, Batılı devletlerin ve Rusya’nın da bu haksız duruma ve Filistinlilerin haklarının ‘açıkça gasp edilmesine’ tepki vermesi gerektiğini belirten Turan, şöyle devam etti:
“Birleşmiş Milletler’in de Filistin’in dünyanın gözü önünde ortadan kaldırılmasına çanak tutacak bir metne onay vermemesini istiyoruz. Anlaşmanın içeriği zaten adım adım Filistin’in tasfiyesini içerirken, ortaya konuluş biçimi dünyaya açık bir dayatma ve tehdittir. Anlaşma, barışa değil tamamen İsrail’in bölgedeki çıkarlarına hizmet etmektedir çünkü anlaşma diye kotarılan metin Filistin’in başta temel haklarını alıkoyarken İsrail’in mütecaviz girişimlerini meşrulaştırma ve işgalini resmileştirmektedir. Bunun kabul edilmesi imkansız ve yersizdir.
‘Filistin’in haritadan silinmesine izin vermeyeceğiz’
Trump, başkanlık döneminde önce Kudüs’ü başkent olarak tanıdı, ardından Golan tepelerinin ilhakını onayladı, şimdi de Kudüs’ün yönetimini tamamen İsrail’e bırakıyor ve Filistin Devleti’nin güvenliğini ve korumasını, Filistin halkına yıllardır zulmeden, katleden İsrail’e veriyor. Böyle bir barış planı olamaz, olmaz, bu kuzuyu kurda teslim etmektir. Mescid-i Aksa’nın ve diğer yerleşim yerlerinin statüsünü tamamen ortadan kaldıran bu ihanet ve gasp belgesini Filistin halkı da, devleti de, bizler de asla kabul etmeyeceğiz. İsrail’in güvenliği için Filistin’in haritadan silinmesine izin vermeyeceğiz.”