Rusya Stratejik Araştırmaları Enstitüsü Yakındoğu ve Ortadoğu Merkezi Başkanı Vladimir Fitin, Sputnik’e demecinde Doğu Akdeniz'deki enerji paylaşımı ihtilafı çerçevesinde Türkiye ve Yunanistan arasındaki zıtlaşmayı ve karşılıklı açıklamalarla ilişkilerde artan gerginlik ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Fitin, “Son zamanlarda bu gerginlik her şeyden önce Libya’daki gelişmelerden, Türkiye Cumhurbaşkanı’nın Birleşmiş Milletler’in (BM) tanıdığı (Fayez Al) Sarraj başkanlığındaki Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) ile anlaşmalar imzalamasından kaynaklanıyor. En önemli anlaşmalardan biri, Türkiye ve Libya arasındaki deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasına ilişkin mutabakat ve iki ülke arasındaki askeri işbirliği anlaşması oldu” diye konuştu.
Yunanistan ve Avrupa ülkelerinin söz konusu anlaşmalara olumsuz yaklaştığına dikkat çeken Fitin, Türkiye ve Libya arasındaki mutabakatın EastMed doğalgaz boru hattının inşaatına ilgi duyan ülkelerin çıkarlarını etkilediğini ifade etti.
“Atina’ya göre Yunan adası Girit’in çıkarları da dikkate alınmadı. Bu nedenle Yunanistan söz konusu mutabakatı son derece olumsuz değerlendirdi ve gösteri niteliğinde karşı önlem kararı aldı” diyen Fitin, Yunanistan’ın Ege Denizi'ndeki 16 adayı silahlandırmasının ‘iki ülke arasında iyice artan gerginliği ortaya koyduğunu’ vurguladı.
Rus uzman, “Kıbrıs’ın, Türkiye'nin kıta sahanlığındaki çalışmalara ilişkin iddialarını yasalara aykırı olarak değerlendirmesi, Türkiye’nin ise adanın kendi kontrolünde olan bu kısmı ile ilgili haklarının dikkate alınmadığını düşünmesi nedeniyle karşılıklı suçlamalar ve sınırlardaki savunma hatlarını güçlendirmeye ilişkin açıklamalar yapılıyor. Diğer taraftan Türkiye bu bölgedeki enerji kaynaklarının bir kısmı ile ilgili haklarını ciddiyetle savunmaya çalışıyor. Bu şüphesiz Yunanistan ile Türkiye arasındaki gerginliğin faktörlerinden bir tanesi ve bu faktör aynı zamanda Türk-Yunan ilişkilerinin tüm yönlerini etkiliyor” ifadelerini kullandı.