Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, bakanlıkta basını bilgilendirme toplantısı düzenledi. Toplantının başında Fransa’nın başkenti Paris’teki protesto olaylarında polisin attığı gaz kapsülüyle gözünden yaralanan Anadolu Ajansı Foto Muhabiri Mustafa Yalçın’a geçmiş olsun dileklerini ileten Aksoy, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun telefonda Yalçın’ın durumu hakkında bilgi aldığını hatırlattı. Aksoy, Mustafa Yalçın’ın en kısa sürede sağlığına kavuşmasını diledi.
Dışişleri Bakanlığında bugüne kadar FETÖ iltisaklı 606 personelin ihraç edildiği bilgisini veren Aksoy, bunun toplam personelin yüzde 23’üne karşılık geldiğini söyledi. Aksoy, bakanlığa yeni aday meslek memuru ve konsolosluk ihtisas memuru alınması için sınavlar yapıldığını aktardı.
Türkiye’nin arabuluculuk konusunda dünyada önde gelen ülkeleri arasında yer aldığını belirten Aksoy, BM, AGİT ve İİT bünyelerinde Türkiye’nin arabuluculuk konusunda önemli görevler yerine getirdiğini, İstanbul’da da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in katılımıyla Arabuluculuk Konferansı düzenlendiğini hatırlattı.
Aksoy, Irak’taki olaylara değinirken de protesto gösterilerini endişeyle takip ettiklerini söyledi. “Ülkede huzurun bir an önce tesis edilmesini bekliyoruz.” diyen Aksoy, on yıllardır biriken sorunların kısa sürede çözülemeyeceğini ifade etti. Aksoy, “Yeni hükümetin bir an önce kurulmasını ve Irak halkının meşru taleplerinin bir an önce yerine getirilmesini bekliyoruz” diye konuştu.
Aksoy, Musul Başkonsolosluğuna atanan Mehmet Küçüksakallı’nın göreve başladığını bildirdi.
"Harekatımızı sürdürme hakkımızı saklı tutuyoruz"
Barış Pınarı Harekatı hakkında Dışişleri Bakanlığının çalışmaları hakkında bilgi veren Aksoy, “Barış Pınarı Harekatı, bazı ülkelerin bölgedeki emellerine ulaşmalarını engelledi, kurulan hayaller yıkıldı. İşte bu yüzden harekatın başından itibaren ülkemize yönelik kara propaganda faaliyeti başladı. Biz de buna karşı bilgilendirme faaliyetlerine başladık. Harekatın kapsamı, hukuki temeli ve niteliği hakkında uluslararası toplumu bilgilendirdik" ifadesini kullandı.
Uluslararası kuruluşlar ile Ankara'da mukim neredeyse bütün büyükelçilere bilgilendirme yapıldığını belirten Aksoy, dış temsiliciliklerin 200’e yakın mülakatı yapıldığını, 100'e yakın gazetede büyükelçilerin makalelerinin yayınlandığını ve 200'e yakın brifing verildiğini aktardı. Aksoy, Çavuşoğlu'nun New York Times'taki makalesinin de farklı ülkelerdeki 135 gazetede yayımlandığını söyledi.
Aksoy, Barış Pınarı Harekatı ile 4 bin 300 kilometrekarelik alanın terörden temizlendiğini ifade etti. "Söylenenlerin aksine Suriye'nin toprak bütünlüğünü katkı sağladık" diyen Aksoy, şunları dile getirdi:
"ABD ile 15 Ekim'de ve Rusya ile 22 Ekim'de vardığımız mutabakatlar, bu ülkelerin de harekatımızın meşruiyetini kabul ettiklerinin açık bir göstergesidir. Yine de bize verilen taahhütler yerine getirilmediği taktirde harekatımızı sürdürme hakkımızı saklı tutuyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın söylediği güvenli bölgeyi teröristlerden temizleyene kadar Suriye'den çıkmayacağız".
Bölgede şu ana kadar 2 bin mayının temizlendiğini, bölgenin yönetiminin yerel konseylerce yürütüldüğünü söyleyen Aksoy, BM rakamlarına göre yerlerinden edilmiş kişilerin yüzde 60'ının evlerine döndüğü bilgisini paylaştı. Aksoy, "Bu durum insani durumla ilgili temelsiz iddiaları da çürütüyor." dedi.
YPG'nin harekatın başından bu yana bölgede 45 sivili katlettiğini, 244 kişiyi yaraladığını söyleyen Aksoy, bu durumun BM İnsani Yardım Eşgüdüm Ofisinin raporunda yayınlandığını, aynı zamanda BM Güvenlik Konseyinin sunumunda da yer aldığını bildirdi.
Aksoy, Türkiye'nin insani yardımlarını sürdürdüğünü belirterek, "Barış Pınarı Harekatı, ülkemizin Suriye'nin diğer bölgelerine gönderilen yardımlarda aksamaya neden olmadı. BM'nin Suriye'ye yönelik insani yardımlarının yüzde 80'inden fazlası ülkemiz üzerinden ihtiyaç sahiplerine ulaştırılıyor" şeklinde konuştu.
Türkiye'de şu anda 3,7 milyon Suriyeli bulunduğunu ifade eden Aksoy, Yunanistan'daki Suriyeli sayısının 80-90 bin civarında olduğunu ifade ederek şunları kaydetti:
"Suriyelilerin ülkelerine güvenli ve gönüllü geri dönüşlerini destekliyoruz. Hiç kimseyi arzusu hilafına göndermemiz mümkün değil. Bugüne kadar Suriye'de terörden temizlediğimiz bölgelere 370 bin fazla Suriyeli kardeşimiz gönüllü olarak geri döndü. Suriye'de gerekli insani ve fiziki altyapıyı sağladıktan sonra bu sayının artmasını bekliyoruz. Sayın Bakanımız bu konuda Iraklı, Lübnanlı ve Ürdünlü mevkidaşlarıyla görüştü ve bir uluslararası konferans önerdi. Buna yönelik alt seviyede bakanlıklar arası teknik görüşmeler devam ediyor".
'Yabancı terörist savaşçıları kaynak ülkeler almalı'
Yabancı terörist savaşçıların iade sürecine değinen Aksoy, IŞİD saldırılarında 304 vatandaşın hayatını kaybettiğini, 7 bin 700 kişinin IŞİD bağlantısı nedeniyle sınır dışı edildiğini, 77 bin kişiye Türkiye'ye giriş yasağı koyulduğunu aktardı.
Aksoy, "Örgütün elebaşı Bağdadi'nin ölü olarak ele geçirilmesinde anahtar rol oynadık" dedi.
Yabancı terörist savaşçıların kaynak ülkelere iadelerinin süreceğini vurgulayan Aksoy, "Yabancı terörist savaşçılar konusunda kalıcı çözüm, bu kişilerin vatandaşı olduğu ülkelerce geri alınmalarıdır. Kendi ülkelerinde yargılanmalılar ve rehabilite edilmeliler. Kesim çözüm budur. Kaynak ülkeler bu konuda sorumluluktan kaçmamalıdır. 'Bunlar bize dokunmasın, Türkiye'de kalsın anlayışı insani ve etik değil. Teröristleri vatandaşlıktan çıkarmakla sonuca varamayız. Terörle mücadeleyi bu şekilde gerçekleştiremeyiz. Sorumluluk almalı ve gereğini yapmalısınız".
Aksoy, Londra'daki NATO Zirvesi hakkında değerlendirme yaparken de toplantıda Türkiye'nin terörle mücadele alanındaki çalışmaları hakkında bilgi verildiğini söyledi. Aksoy, "Müttefiklerimizden terör örgütleri arasında ayrım gözetmeyen amasız, fakatsız dayanışma beklediğimiz bir kez daha dile getirildi" dedi.
Aksoy, ayrıca Asya'nın Kalbi İstanbul Süreci 8. Bakanlar Konferansının "Barış, Ortaklık ve Refah" temasıyla 9 Aralık'ta İstanbul'da düzenleneceğini, konferansın açılışını Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani tarafından yapılacağını söyledi.
Libya
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Aksoy, Türkiye ile Libya arasındaki deniz yetki alanları sınırlandırma mutabakatından sonra Yunanistan'ın Atina'daki Libya Büyükelçisini sınır dışı edeceğine yönelik soru üzerine, şunları söyledi:
"Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti, ülkenin BM tarafından tanınan tek meşru hükümeti. Her egemen devlet gibi o da anlaşma yapma yetkisine sahip. Yunanistan'ın hangi saiklerle Libya Büyükelçisini istenmeyen adam ilan ettiğini bilemiyorum. Ama bunu diplomatik teamüllerle bağdaştırmıyorum".
NATO
Aksoy, NATO'da savunma planları ve Baltık ülkeleri hakkındaki planın Türkiye tarafından engellendiği haberlerinden sonra krizin nasıl çözüldüğü, Türkiye'nin taviz verip vermediği sorusunu cevaplarken de "NATO savunma planları gizlilik derecesine sahiptir. Bunların sızdırılması ciddi gizlilik ihlalidir. Sızdıranların en kısa zamanda bulunmasını diliyoruz" dedi.
Baltık ülkelerin savunmasız kaldığı iddialarının tamamen yanlış olduğunu vurgulayan Aksoy, NATO'da fikir ayrılıkları olabileceğini bunların tartışılarak aşılabileceğini dile getirdi. Londra'da da bunun yapıldığını belirten Aksoy, "Biz Türkiye olarak ittifakı doğu kanadı ve güney kanadı olarak ayırmak istemiyoruz. Güvenlik bir bütündür ve 360 derece temelinde gözetilmesi gerekir" ifadesini kullandı.
Aksoy, Türkiye'nin "NATO Liderler Zirvesinden hiçbir şey kazamadığı" iddialarının gerçeği yansıtmadığını vurguladı. Terörizmin NATO'nun gündemine Türkiye'nin gayretleriyle girdiğini kaydeden Aksoy, "Müttefikler terörizmi NATO'nun karşısındaki en temel tehditler arasında görüyorlar" diye konuştu.
Aksoy, Türkiye'nin YPG'nin terör örgütü olduğunu anlatmaya devam edeceğini belirtti.
Rusya ile ilişkiler
Sözcü Aksoy, Cenevre'deki Suriye Anayasa Komitesi görüşmelerindeki son durumu aktarırken de "Rejim heyeti yazım komisyonunun gündeminin kabulünü engelledi. Anayasayla ilgisiz konuları gündeme getirmeye çalıştı. Muhalefeti de terörist olarak niteledi. BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen'in yeni tur için taraflarla görüşerek tarih saptamasını bekliyoruz" dedi.
AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Margaritis Schinas ve AB İçişleri Komiseri Ylva Johansson'ın Ankara ziyaretine değinen Aksoy, ziyaretin ve son günlerdeki görüşmelerin Türkiye-AB arasındaki diyaloğun önemine işaret ettiğini bildirdi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 8 Ocak'ta Türkiye'yi ziyaretiyle ilgili soru üzerine Aksoy, Rusya ile ilişkilerin geliştiğini, gelecek sene 7 milyon Rus turist beklendiğini aktardı. Aksoy, enerji iş birliğinin önemli aşaması olan TürkAkım'ın açılışının da 8 Ocak'ta yapılacağını belirterek, ziyaret sırasında Suriye gibi konuların da ele alınacağını bildirdi.
Aksoy, Küresel Mülteci Forumu hakkında bilgi verirken de forumun 17-18 Aralık'ta Cenevre'de düzenleneceğini, eş başkanlığını Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Almanya, Etiyopya, Pakistan ve Kosta Rika liderlerinin yapacağını dile getirdi. Türkiye'de 4 milyona yakın sığınmacı bulunduğunu hatırlatan Aksoy, bugüne kadar yapılan yardımlar yetersiz kaldığını, adil yük ve sorumluluk paylaşımı olması gerektiğini, forumda bunların vurgulanacağını söyledi.
S-400 tedariği
Aksoy, Türkiye'nin S-400 tedariğiyle ilgili ortaya çıkan sorunların giderilmesi için çalışmaların sürdüğünü, ABD ile başlatılan ikili mekanizma çalışmalarının sürdüğünü aktardı. Aksoy, "ABD ile görüş farklılıkları diyalog ve diplomasiyle çözülmesini istiyoruz. Artık 100 milyar dolarlık ticaret hacmi gibi pozitif gündeme odaklanmak istiyoruz." şeklinde konuştu.
Aksoy, ek S-400 bataryası tedariği hakkında müzakere olup olmadığı sorusunu yanıtlarken "Kendi güvenliğimizi sağlamak için istediğimiz güvenlik ekipmanını alacağız. Bu egemenlik hakkımızdır, vazgeçmeyiz. Uygun şartlar altında Patriot almaya da hazırız. S-400 konusunda toplantılarımız devam ediyor. S-400ler geldi, yerleşti. Biz savunma sanayimizi geliştirmeye devam edeceğiz" dedi.