KOAH, Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı’nın kısaltması. KOAH, özellikle 40 yaşından sonra görülen ve yaşın ilerlemesiyle birlikte sıklığı giderek artan bir halk sağlığı sorunu olarak karşımızda duruyor. Ülkemizde yapılan saha çalışmaları 40 yaş üzerindeki her 7-8 kişiden 1’inin KOAH hastası olduğunu gösteriyor. Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD) hava kirliliği, sigara kullanımı gibi nedenlere bağlı olarak görülme sıklığı artan KOAH hastalığının yaşlanmakta olan nüfusun en önemli sağlık sorunlarından biri olduğuna dikkat çekti.
TÜSAD KOAH Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Arzu Mirici, Başlangıç Noktası programında sigara ve hava kirliliği gibi etmenlerin KOAH hastalığının artmasında önemli bir etmen olduğunu belirtti. Mirici, sigara kadar ülkede sayısı artan ve yeterince kontrol edilmeyen kömürle çalışan termik santrallerin de KOAH’nın görülmesini artırdığına dikkat çekti:
‘Mesleki hastalıklar da KOAH’yı artırıyor’
Sigara bağımlılığı ile alakalı bir hastalık. Hem kadınlarda hem erkeklerde yüksek oranda sigara içiliyor. Sigara ile olan ilişkisi çok konuşuluyor ama hava kirliliği ve mesleki olarak toz ve dumana maruz kalanlar göz ardı ediliyor. Bu sene hava kirliliğinin de bu hastalığın oluşmasındaki yerini de tartışalım. Buna karşı alınacak önlemler konusunda hep birlikte hareket edelim istedik ve KOAH’ı hep birlikte durduralım sloganını kullandık. Nefes aldığımız zaman havanın yanında çeşitli küçük parçacıklar, havada bulunmaması gereken gazları da akciğerlerimize çekiyoruz. Yıllar içinde hastalanmamız da mümkün oluyor. Doğduğundan itibaren kişiler bu havaya maruz kaldığı için yıllar sonra değil çok erken yaşlarda bu hastalığa yakalanıyorlar.
‘Termik santrallere dikkat’
Rakamlara baktığımızda 81 ilimizin çoğunda yılın belli dönemlerinde hava kalitesinin kabul edilebilir değerleri aştığını biliyoruz. Bu konuda havayı kirleten çeşitli unsurlar var. Kış aylarında ısınma amaçlı kullanılan yakıtlar buna neden oluyor. Ama taşıtlar ve trafik yüzünden hava devamlı olarak kirlenebiliyor. Bunlara karşı alınacak önlemler var. Bunun yanında enerji için kullanılan kömürlü termik santrallere dikkat çekmek istiyoruz. Bunlarda belirli önlemler alınmazsa KOAH hastalığında önemli bir etken olarak dikkat çekiyor. Ben Çanakkale bölgesinde yaşıyorum. Bu bölgede termik santrallerin yoğunlaştığı alanlarda bu oranın daha fazla arttığı görülüyor.
Termik santrallerin partiküllerin azaltılması teknik olarak mümkün. Ama bunların sayıca azaltılması, kontrol edilmesi, yerleşim yerlerinden uzakta inşa edilmesinin önemli olduğunu düşünüyorum. Havanın kalitesini sadece KOAH için değil bütün beden sağlığı için korumamız lazım. Zaten yasalarımızda olan düzenlemelerin takip edilmesi ve bu konudan taviz verilmemesi gerekiyor.
Sigara konusunda söylememiz gereken önemli bir şey de var: Nargile gündeme geldi ve yerleşti. Bunun da en az sigara kadar zararlı olduğu hatırlatılmalı. Yapay kokularla cazip hale getiriliyor ama sigara neyse nargile de o. Daha az zararlı değil. Son zamanlarda elektronik sigaranın da zararlı olduğuna dair çok sayıda veri yayınlandı. Akciğerin maruz kaldığı fiziksel bir zarar çıkıyor ortalığa. Bir alışkanlığı başka bir alışkanlıkla ortadan kaldırmak çok olumlu sonuçlar getirmiyor. Elektronik sigaranın özellikle akciğere zararlı olduğu ortaya kondu. Kişilerin bunun tersini düşünmesi çok yerinde değil.”