Kendisinin ulusal diyaloğa katılımının, Bolivya'yı yatıştırmak için gerekli olduğunu dile getiren eski Devlet Başkanı Morales, "En büyük dileğim, arabulucularla bir diyalog kurulmasıdır" dedi.
Morales, Bolivya'daki siyasi krize son verilmesi için İspanya ve Avrupa Birliği tarafından yapılacak arabuluculuğu memnuniyetle karşılayacağını ifade etti.
20 Ekim'deki seçimlerin ardından başlayan ve 23 kişinin öldüğü şiddet dalgasına yol açan siyasi karışıklığın ülkeyi iç savaşa sokmasından çok korktuğunu ifade eden Morales, ülkenin her kesiminden halktan çatışmalara son vermelerini istediğini belirtti.
Ülkede kendisine yönelik şiddet olaylarının yaşandığı protestoları sürdürmeleri için bazı inşaat işçilerine maaşlarının yaklaşık iki katı kadar ödeme yapıldığını ileri süren Morales, bazı üniversitelerdeki profesörlerin de öğrencilerini gün boyu yolları kapatmaya çağırdıklarını söyledi.
Morales, ayrıca, örgütlü paramiliterlerin ve ücretli çete üyeleri ile uyuşturucu bağımlılarının sokaklarda şiddet eylemleri gerçekleştirdiğini ilk elden bildiğini kaydetti.
Seçimlerde hile yapıldığı iddiasındaki muhaliflerin şiddet eylemlerine dönüşen protestoları ve ordunun baskısıyla Devlet Başkanı Evo Morales'in istifa ettiği, sonrasında Çokuluslu Yasama Meclisi'nin (ALP) üst kanadı Senatörler Meclisi Başkan Yardımcısı Jeanine Anez'in geçici devlet başkanlığına getirildiği Bolivya'daki şiddet olaylarında ölü sayısı 23'e yükselmişti.
Amerikalılar Arası İnsan Hakları Komisyonu (IACHR) ve ülkede insan hakları ihlalleri konusunda çalışma yürüten resmi denetçi Defensoria del Pueblo'nun sosyal medya hesaplarında paylaşılan verilere göre, Bolivya'nın birçok bölgesinde süren şiddet olaylarında 20 Ekim-16 Kasım tarihlerinde 23 kişi hayatını kaybetmiş, 8'i gazeteci, 56'sı polis, 715 kişinin yaralandığı olaylarda, 1112 kişi gözaltına alınmış, 50 kişi tutuklanmıştı.