Ünlü yazar Lev Tolstoy’un 1889 yılında yayımlanan, adını Ludwig Van Beethoven’ın ‘Kreutzer Sonat’ olarak bilinen 9 numaralı op.47 keman ve piyano sonatından alan, yazıldığı dönemde uygunsuz karşılanıp tartışmalara yol açan ve sansüre uğrayan eseri, Versus Tiyatro tarafından tiyatroya uyarlandı.
İlk kez Bozcaada’daki 1. Tenedos Tiyatro Festivali’nde sahnelenen Kreutzer Sonat, İstanbul’da da ilk kez 23 Kasım’da Kadıköy Boa Sahne’de seyirci ile buluşacak.
Pozdnişev isimli karakterin, kendisini genç bir müzisyenle aldattığını düşündüğü karısını bir kıskançlık krizi neticesinde öldürme öyküsünün anlatıldığı eserden uyarlanan tek kişilik oyunda, kadın-erkek ilişkileri, evlilik masaya yatırılıyor.
Versus Tiyatro Sanat Yönetmeni Kayhan Berkin, eseri uyarlaması ve yönetmesinin yanı sıra oyunculuğu da üstleniyor.
Yardımcı yönetmen olarak Mehmet Yılmaz, asistan olarak Dilara Melami, ses tasarımcısı olarak Joe Conchie karşımıza çıkıyor.
Sputnik’e verdiği demeçte, Türkiye’de ilk kez profesyonel olarak sahnelenecek oyunun dünyada seyrek de olsa sahneye uyarlandığını belirten Berkin, “Zaten Tolstoy’a bu romanı yazmasında ilham veren de bir aktör olan Vasiliy Andreyev-Burlak. Tolstoy bu aktörün kendisine anlattığı bir öykü üzerinden tek kişilik bir performans metni yazarken, aktörün sonraki yıl beklenmedik bir şekilde ölmesiyle, bu performans fikri bir romana dönüşüyor” ifadelerini kullandı.
“Versus’un bu sezon bu metni seçmesinde neler etkili oldu? Gündemden düşmeyen kadın cinayetleri ve bunların işlenişinin arkasında yatan psikolojik ve toplumsal nedenleri yansıtabilecek bir metin olması, seçiminizde etkili oldu mu?” sorusuna Berkin, şöyle yanıt verdi:
“Bir oyunu ya da öykü/roman fark etmez, ilk okuduğumda bazen içgüdüsel olarak o metne doğru çekiliyorum, aklıma çeşitli imgeler gelmeye başlıyor hatta heyecanlanıyorum da. Ancak bu ilk heyecandan sonra eğer bu malzeme üzerine hala düşünüp sahneye koymak istiyorsam, metni defalarca okuyup yazarını araştırmaya ve bu okuma yinelemelerimi daha da derinleştirmeye gayret ediyorum. Sonraki aşamalarda sesli okumalar geliyor, güvendiğim arkadaşlarımla metni okuyup fikir alışverişinde bulunuyoruz, malzeme hala beni heyecanlandırıyorsa ve yapım süreci halledilebilecek gibiyse sürece başlıyorum.
Biz oyun uyarlamamızda katil üzerinden bir anlatı kurup, erkek egemen sistemin erkeklik inşası sürecindeki toplumsal baskısı ve bu baskı altında yaşayan bir erkeğin şiddeti kadına yöneltmesinin bir tür otopsisini yapmaya çalıştık.”
Berkin, 2020 yılının Dünya Beethoven yılı olması dolayısıyla oyununun çıkış tarihiyle ilgili hoş bir tesadüf olduğunu da ekledi.
Eseri okurken "Kadınlara karşı yapılmaması, düşünülmemesi gerekenler nelerdir?" sorusunun yanıtını alıyorsunuz adeta. Antifeminist bir yanı olan bu eser yayımlandığı dönemde yoğun tepki ile karşılaşıyor. Tepkilerin ardından Tolstoy, daha sonra yapıtında anlatmak istediklerini, maksadını izah etme gereği duyduğu bir sonsöz yazıyor.
Berkin, tiyatro oyununda bir sonsözle açıklama yapılamayacağı düşünüldüğünde, seyircinin, karısını öldüren Pozdnişev’in duygularını içselleştirmemesi için nasıl bir yol izlediklerinden de söz etti.
Berkin, “Kreutzer Sonat’ın oyun uyarlamasında Tolstoy’un ana metnindeki müzik etkisi, evlilik düşmanlığı kısmını ve baş karakter Pozdnişev’in anarşistliğe varan toplum dışılığını görünür kılmaya çalıştık. Bunu yaparken Tostoy’un yarattığı karakterin deliliğinin dozunu biraz kısıp onu daha dinlenilebilir ve merak edilebilir bir hale getirdiğimizi düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
‘Hedefimiz öğretilmişliklerimiz ve önyargılarımızla hesaplaşmak’
Berkin, “Oyun uyarlamamızın hedefinin daha çok hayattaki öğretilmişliklerimiz, bakış açılarımız ve önyargılarımızla hesaplaşma olduğunu söyleyebilirim” açıklamasında da bulundu.
‘Pozdnişev’in hikayesini bahane ederek erkek egemen sistemi görünür kılmak istedik’
'Kreutzer Sonat' bestesi Tolstoy'un 'müziğin tehlikeli baştan çıkarıcılığı' yönündeki düşüncelerini güçlendiriyor. Esere adını veren bu beste, karakteri yansıtırken sizin üzerinizde nasıl bir rol oynadı?” sorusuna karşılık, oyuncu şunları söyledi:
“Tiyatro uyarlamamızda müziğin ve bu müziğin Pozdnişev’e etkisinin büyük bir önemi var. Onu delirten ve geçmişini düşünüp olayları tahlil ederken hem gözünü açıp hem de kör eden efsunlu bir şey müzik.
Oyunumuzun ses tasarımcısı Joe Conchie ile beraber Tolstoy’un metninin provokatif yönüne sadık kalmaya çalışarak müziği, müziğin etkisini daha görünür kılmayı amaçladık. Pozdnişev’in hikayesini bahane ederek erkek egemen sistemi görünür kılıp oyun ile roman arasında bir denge kurmak istedik.”