Eski Rusya Başbakanı Yevgeniy Primakov’un doğumunun 90. yılı anısına düzenlenen 'Türkiye-Rusya İlişkileri: Geleceği Şekillendirmek' başlıklı forum Ankara’da başladı.
Forumun açılışında konuşan Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Aleksey Yerhov, Primakov’un bugün hayatta olsaydı mevcut Rus-Türk ilişkisinin gelişiminden memnun olacağını ifade etti.
Primakov’un 90’lı yılların dış politikasının yıkıcı süreçlerini öngördüğünü belirten Yerhov, "Soğuk savaştaki sözde tartışılmaz zaferini, ‘tarihin sonu’ hayalini, sarhoşluğunu yaşayan az sayıdaki ülkelerin tek kutuplu hegemonyasının yerine objektif olarak milletlerin menfaatlerine hitap eden trendlerin geleceğini biliyordu. Bugünlerde gördüğümüz tam da bunun kanıtıdır. Gözümüzün önünde çok kutuplu, renkli dünyanın ve yeni güç merkezlerinin yükselişini gözlemliyoruz. Bununla birlikte yüksek potansiyeli olan yeni uluslararası ve bölgesel entegrasyon formatları ortaya çıkmakta. Bunların temelinde gerçek milli ve devlet egemenliği sevdasında hareket eden, sayısı gittikçe artan ülkelerdeki dışarıdan isnat edilen bu ucube, aşağılayıcı diktadan vazgeçme süreçleri yer almaktadır. Bunun özü, ülkelerin kendi menfaatlerine ve eşit, karşı tarafa saygılı iş birliğine dayanmak, adalet ve kalkınmadan yana olmaktır, Sayın Primakov hepsini öngörmüştür ve bugün bizimle bu sevinci paylaşırdı" dedi.
'RUS-TÜRK İLİŞKİLERİ ÇAĞDAŞ DÜNYA SİYASETİNİN VE EKONOMİSİNİN ÖNEMLİ BİR FAKTÖRÜ'
POPOV: DÜNYANIN MERKEZİ AVRASYA’YA KAYIYOR
Popov, “Bu nedenle biz müstesna iki Avrasya ülkesiyiz. Şu anda Avrasya yeni bir mana kazanmakta çünkü dünyanın merkezi, dünya politikasının, ekonominin merkezi Avrasya’ya doğru kaymakta. Soçi’de varılan mutabakat da devasa bir anlam taşıyor, bizim cumhurbaşkanımız ‘kaderi belirleyici görüşmeler’ olarak bunu tanımladı. Bunlar gerçekten çağdaş politikanın Avrasya vektörünü güçlendirmektedir” diye konuştu. Suriye’de barışçıl bir çözüm için, 2016 yılında Rusya, Türkiye ve İran dışişleri bakanları bir araya geldiklerinde istikrarlı bir şekilde harekete başlanmış olduğunu kaydeden Popov, bundan sonrası için de anayasa komitesi çalışmalarına vurgu yaparak, “Böylece siyasi bir çözüm için yeni bir adım atılmış olacak” diye konuştu.
SAFİ: TÜRKİYE VE RUSYA’NIN GAYRETLERİ İLE SURİYE’DE BUGÜN ARTIK BARIŞ KONUŞULMAYA BAŞLANDI
Türkiye ve Rusya’nın Suriye’de terörle mücadele eden ve barış için çaba sarf eden yegane iki ülke olduğunu söyleyen Safi, “Daha önce Fırat’ın batısıda Rusya ile yaptığımız başarılı iş birliğinin şimdi Fırat’ın doğusunda da aynı şekilde devem edeceğini, hatta Suriye’nin de ötesinde bu iş birliğinin devam edeceğini bekliyorum” diye konuştu.
TEZEL: AKILLI YOL ARKADAŞI YOLUN YARISIDIR
İki ülke arasındaki iş birliğinin aynı zamanda bölgesel ve uluslararası meselelerde de kilit bir rol oynar hale geldiğini ifade eden Tezel, “Bunun somut sonuçlarından birini de Soçi’de varılan mutabakat gösteriyor. Güçlü ve sağlam siyasi irade, karşılıklı saygı ve ortak çıkarlar iş birliğimizin temelini oluşturuyor. Şu Rus atasözünü paylaşmak isterim; akıllı yol arkadaşı yolun yarısıdır. Rusya’nın iyi bir komşunun ötesinde daha iyi bir geleceğe giden yolda, yol arkadaşımız olduğuna inanıyoruz” ifadesini kullandı.
ÇONKAR: TERÖRLE MÜCADELE MİLLİ POLİTİKALARIMIZ AÇISINDAN ÖNCELİKLİ
Çonkar, “Dünyada ve özellikle coğrafyamızda çok önemli gelişmelerin çok hızlı yaşandığı bu tarihi kırılma noktasında Türkiye ve Rusya olarak aynı coğrafyada olmanın ve komşuluk hukukunun gereğini hiçbir zaman dikkatten kaçırmamalıyız. Değer-çıkar dengesinde doğrudan ayrılmayarak, insani trajedilerin azaltılması ve ortadan kaldırılması için gayretlerimizi artırmalıyız. Uzun yıllardır ülkemizin de çok çektiği terör ve terör yapılanmalarının tamamı ile mücadelede samimi bir iş birliğini somut olarak sahaya yansıtmalıyız. Türkiye’nin Amerika ile, NATO ile, Avrupa olan ilişkilerindeki son dönemde yaşadığı sorunların temelinde terör örgütlerine yönelik bu müttefiklerimizin tutumundaki sakatlıklar, yanlışlar yatıyor. Terörle mücadeleki hassasiyetlerimizin diğer ülkeler tarafından da sağ duyulu bir şekilde anlaşılıp bizimle bu noktada ortak paydada hareket etmelerinin hayati önemi olduğunu vurgulamak istiyorum. Uzun yıllar ülkemiz terör belasından çok çekti ve terörle mücadelemiz milli politikalarımız açısından en önceliklidir. Terör örgütlerini kendi çıkarları doğrultusunda maşa olarak kullanabileceklerini zannedenlerin, buna tevessül edenlerin büyük bir hata ve yanılgı içerisinde olduğunu hiçbir zaman unutmamalıyız” diye konuştu.
‘TÜRKİYE-RUSYA İLİŞKİLERİNE KATKI ONUR ÖDÜLÜ’ SAHİPLERİNİ BULDU
Konuşmaların ardından Rus Büyükelçi Yerhov ile bazı katılımcılar, Ankara Kitap Fuarı’na geçerek, burada fuarın konuk ülkesi Rusya’nın sergisini gezdi. Fuarda Rusya’nın standı ilgi çekerken, Rusya Bilimler Akademisi - Rusya Edebiyat Enstitüsü’nün katkılarıyla gerçekleşen “Rus Klasik Edebiyatının Efsaneleri” sergisi de ziyaretçilerini bekliyor.