Konuyla ilgili AB'nin ve AB yöneticilerinin açıklama yapıp yapmama konusunda büyük tartışma yaşandığını aktaran Szijjarto, "Ben bu konuda açıklama yapmalarına gerek olmadığını düşünüyorum. Brüksel'de bazılarının her konuda fikir belirtmesinin, AB'nin küresel siyasi geçerliliğini yaraladığını düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
Szijjarto, mültecilerin kendi ülkelerine güvenle geri dönebilmesinin sağlanması gerektiğini ve Türkiye'nin de bu kapsamda hareket ettiğini vurgulayarak, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Türkiye'de yaklaşık 4 milyon düzensiz göçmen ve mülteci var. Türkler, onların geri dönmesi için çalışıyor. Küresel olarak baktığımızda da mümkün olduğunca çok sayıda göçmenin kendi ülkesine dönmesini ve güven içinde yaşamasını sağlayacak politika izlenmeli. Ben olaya böyle bakıyorum. Bu yüzden de AB'nin deklarasyon yayımlama fikrine katılmadık. Evet, bunu gerçekten uzun süre bloke ettik. Sonunda ise AB'nin Dış İlişkiler Temsilcisi'nin açıklamasıyla yetinildi."
Türkiye'nin dün başlattığı harekatla, Suriyelileri kendi ülkelerine güvenli şekilde geri gönderme niyeti taşıdığına işaret eden Szijjarto, "İnsanın kendi ülkesinde güven, barış ve rahat içinde yaşamaya hakkı var ve bunu yaratmaya yönelik tüm adımların iyi olduğunu düşünüyorum. Birçok kişinin güven içinde Suriye'ye dönüp, orada yaşaması hedefi çok iyi" dedi.
Szijjarto, AB'nin Türkiye'ye Barış Pınarı Harekatı'na son verilmesi çağrısında bulunması fikrinin yanlış olduğunu, bu yüzden AB adına ortak deklarasyon yayımlanmasını bloke ettiklerini belirterek, şunları kaydetti:
"Bu deklarasyonun kabul edilmesini uzun süre engelledim. Bence, AB'nin her konuda açıklama yapmasına gerek yok. İkinci olarak ise, göçmen konusunda şunu açıklığa kavuşturmalıyız. Birçok kişi güvenli bir şekilde ülkesine dönebilmeli ama bu deklarasyon bunu içermiyordu."