Anastasiadis'in AP'ye verdiği demeçte Kıbrıs sorununu bir azınlık-çoğunluk ilişkisi içerisinde tanımlamaya kalkışarak, yanlış tutumunu sürdürdüğünü belirten Burcu, "Kıbrıs sorunu, bir azınlık çoğunluk ilişkisiyle değil; siyaseten eşit iki varlık ilişkisiyle çözümlenecektir. Rum liderliği çok önceden beri bir Birleşmiş Milletler (BM) parametresine dönüşen bu yalın gerçekliğin bir an önce idrakine varmak zorundadır" ifadelerini kullandı.
Burcu, Anastasiadis'in söz konusu açıklamasında, kararlara etkin katılım ve bir olumlu oy ilkesinin Türkiye'nin dayatmalarıyla gündeme geldiğini iddia ederek, gerçeği çarpıtmaya kalkıştığını kaydetti.
Siyasi eşitlik ve kararlara etkin katılımın, Kıbrıs Türklerinin öteden beri var olan tezi olduğunu vurgulayan Burcu, Türkiye tarafından da desteklenen bu tezin aynı zamanda bir BM parametresi olduğuna dikkati çekti.
Burcu, BM raporları ve BM Güvenlik Konseyi'nin çeşitli kararlarına da giren siyasal eşitlik ve kararlara etkin katılım ilkesinin, bugüne kadar müzakerelerde mutabık kalınan en temel kavramlardan biri olduğuna işaret etti.
Burcu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Nitekim Bakanlar Kurulu'nda 'bir olumlu oy' ilkesi iki taraf arasında halihazırda varılmış bir mutabakattır. Rum lider, BM kararları ve geçmiş mutabakatlara aykırı davranarak, Kıbrıslı Türklerin siyasi eşitliğini görmezden gelmekte ve uzlaşılara aykırı inkarcı bir tavır sergilemektedir. Bilindiği gibi BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in Kıbrıs meselesi için görevlendirdiği geçici özel danışmanı Jane Holl Lute'un Cumhurbaşkanımız Mustafa Akıncı ile sürdürdüğü referans kavramlarını oluşturma çabası henüz sonuçlanmış değildir. Kıbrıs Türk tarafı olarak çabamız yapıcı yaklaşımlarla bunu oluşturmaya yöneliktir."
Kıbrıs Türk tarafı olarak, yaşanan süreçle ilgili doğru bilgileri aktarmaya devam edeceklerini vurgulayan Burcu, bu süreçte serinkanlı, iyi niyetle ve yapıcı bir anlayışla BM ile iş birliği yaparak çalışmalarını sürdüreceklerini bildirdi.
Sözcü Burcu, "BM parametrelerinden ve geçmiş mutabakatlardan saparak süreçte sıkıntı yaratanların, bu yanlış tutumlarının yol açacağı muhtemel olumsuz sonuçları da dikkate alarak yanlış tutumlarını bir an önce düzeltmelerini tavsiye ederiz" çağrısında bulundu.