Bir sonraki aşamanın iki taraf arasında pazarlık olacağını dile getiren uzman, Anastasiadis’in bu teklifinin, içindeki sayısız belirsizlikler yüzünden her iki kesim tarafından önce olumsuz karşılanacağını belirterek, “Kuzey Kıbrıs, Güney’in münhasır ekonomik bölgesini tanımak istemeyecek, sonra da karşı bir teklifte bulunacak. Her iki taraf görüşmelere ilgi duyuyor. Ama görüşmelerin kısa ve kolay olmayacağını anlamak lazım, bu uzun sürecek bir mesele ve bu noktada bazı manevralar mümkün” ifadelerini kullandı.
'ÇÖZÜM, ULUSLARARASI İLİŞKİLERİN GENEL BAĞLAMINA GÖRE ŞEKİLLENECEK'
Türkiye’nin Kıbrıs’ın münhasır ekonomik bölgeyi tanıma ihtiyacına göz yummasının, mümkün hukuki seçeneklerden biri olduğunu söyleyen Kvaşnin, “Türkiye bu bölgeyi tanımayabilir ama doğalgaz kaynaklarının kullanımına da engel olmayabilir, yani hukuki olarak, kağıt üzerinde, tanımaz ama uygulamada, gerçekte bu çalışmalara onay verir” yorumunda bulundu.
Bağımsızlık garantörleri Türkiye ve Yunanistan’ın, çözüm girişimlerinde büyük rol oynadığını kaydeden Kvaşnin, yeni görüşmeler de zor ve gergin olacak ve birçok şey, bu bölgedeki uluslararası ilişkilerin genel bağlamına bağlı olacağını kaydederek, “Yani halihazırda iyi olmaktan uzak olan Yunanistan ve Türkiye arasındaki ilişkilere bağlı olacak” diye vurguladı.