"Referandumu organize eden ayrılıkçı liderler bile bu tür çalışmanın ‘bir nesilde bir kez’ mümkün olduğunu itiraf etti. Londra bunu onlara şimdi sık sık hatırlatıyor. Gerçi şunu da kabul etmemek mümkün değil: İngiltere’nin AB’den çıkması durumunda durum kesinlikle değişir. İskoçların büyük çoğunluğunun katiyen Brexit’e karşı çıktığı dikkate alınırsa yeni bağımsızlık referandumu haklı görünecek."
Tüm bunların, toplumda giderek daha fazla yankı bulduğunu dile getiren Kornilov, sözlerine şöyle devam etti:
Bu eğilimleri takiben İskoçya Başbakanı ve aynı zamanda bağımsızlık taraftarı İskoç Ulusal Partisi’nin lideri Nicola Sturgeon’un geçtiğimiz hafta yeni referandum planlarını açıkladığını hatırlatan Rus uzman, bu konuyla ilgili şu yorumda bulundu:
Ancak Galler’in bağımsızlığı için yürütülen kampanyanın başarılı olduğunu söylemenin mümkün olmadığını kaydeden Kornilov,"Geçen yılın Aralık ayındaki araştırma, bölgenin Birleşik Krallık içinde kalmasının taraftarlarının lehine yüzde 67’ye karşı yüzde 17 gibi bir oran verdi. Brexit’in bu durumu değiştirdiğini söyleyemeyiz ama yine de Londra’daki kriz geliştikçe sürece Galler’de referandum konusu gündemi giderek daha fazla işgal etmeye başlıyor. Misal, Gwynedd (Kuzey Galler) bölge meclisinin milletvekilleri bölgenin bağımsızlığına destek verdi. Yerel milletvekillerinin 42’si ‘evet’ oyu kullanırken sadece 4 milletvekili bağımsızlığa karşı çıktı. Aynı bölgede bazı belediyeler de İngiltere’den ayrılmaya destek verdi. Galler’in bağımsızlığı taraftarlarının düzenlediği yürüyüşler birkaç bin kişi topladı. Gerçi İngiliz basını bu yürüyüşleri, Hong Kong veya Moskova’daki gösterilere kıyasla çok daha isteksizce aydınlattı" ifadelerini kullandı.
Ama İngilizler için en sancılı sorunun Kuzey İrlanda ayrımcılığı olduğunu kaydeden Kornilov, "Bu bölge de 2016’da Brexit’e karşı oy vermişti. En çok da İrlanda ile sınırın ve vize rejiminin geri dönmesinden rahatsızlar. Bu konu Londra ve Brüksel arasındaki zorlu görüşmelerde de engellerden biri" diye hatırlattı.
Lord Ashcroft’un son araştırmasının, İngiltere’nin AB’den çıkması durumunda Kuzey İrlanda seçmenlerinin yüzde 51’inin bağımsızlık fikrine destek vermeye hazır olduğunu ortaya koyduğunu yazan uzman, "Üstelik iç savaş dehşetini yaşamayan gençler arasında bağımsızlığı destekleyenlerin oranı yüzde 60. Yani bu fikrin geleceği var" diye altını çizdi.
İrlandalı milliyetçilerin partisi Sinn Fein’in, İngiltere’nin AB’den ayrılması durumunda derhal bir referandum yapılması çağrısında bulunmasının şaşırtıcı olmadığını ifade eden Kornilov, "Londra bu olasılığını kesin bir dille reddediyor. Ama Belfast’taki politikacıların büyük kısmı, Brexit’ten sonra referandumun kaçınılmaz olduğunu düşünüyor. Üstelik bu, 1998’de Kuzey İrlanda çatışmasını çözüme kavuşturan Hayırlı Cuma Anlaşması’nda da öngörülüyor" ifadelerini kullandı.
Kornilov, yazısını şu ifadelerle sonlandırdı:
"Gördüğümüz gibi, İngiltere’de giderek büyüyen politik kriz yerel elitleri çıkmaza sürüklüyor. Bir yandan muhafazakar liderler Brexit’ten vazgeçemiyor, çünkü bu durumda partileri seçmenlerini kaybedecek. Diğer yandan da AB’den çıkmak, yeni sancılı krizlerin ve Birleşik Krallığı kesin olarak gömecek güce sahip ve geri dönüşü olmayan merkezkaç süreçlerinin tetikleyicisi olacak."